30 Temmuz 2015 Perşembe

Yerli Bozankaya, Avrupa'nın En İyi Şirketlerinden Biri Seçildi!

Raylı sistemler ve toplu taşımacılık alanında yatırımlarına hızla devam eden Bozankaya, dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık gruplarından biri olan Frost & Sullivan tarafından “2015 Avrupa’da Yılın Şirketi” seçildi. Türkiye’deki ilk yerli Trambüs, yerli tramvay ve elektrikli otobüs üreticisi olarak Avrupa’da yılın şirketi seçilen Bozankaya’nın ödülünü, Londra’da düzenlenen törende Bozankaya Genel Müdürü Aytunç Günay aldı.

Bozankaya, toplu taşımacılık alanındaki eksiklikleri işaret ederek gideren araçları ile dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık gruplarından biri olan Frost & Sullivan tarafından verilen “2015 Avrupa’da Yılın Şirketi Ödülü”nün sahibi oldu. Böylece Bozankaya’nın Malatya ve Kayseri Büyükşehir Belediyeleri için yürüttüğü iki önemli ulaşım projesi Avrupa’da ödüllendirilmiş oldu. Bozankaya’nın Avrupa’da yılın şirketi seçilmesi uluslararası platformda da dikkatleri Bozankaya üretimi olan araçlar üzerine çekti.

Frost & Sullivan, her yıl alanında büyüme stratejileri ve uygulamaları açısından gelişim gösteren ve inovatif çözümler sunan dünya çapındaki şirketlere bu özel ödülleri sunuyor. Bu yıl da Bozankaya, toplu taşımacılık alanında pek çok ilklere imza atan raylı sistem ve toplu taşıma araçları ile sektör analistleri tarafından Avrupa’da en iyi uygulamalar arasından seçilerek yılın şirketi olarak ödüllendirildi.

Bozankaya Genel Müdürü Aytunç Günay ödül töreninde yaptığı açıklamada; “Bozankaya olarak toplu taşımacılık alanında en inovatif araçları üretmek üzere çalışıyoruz. Türkiye’de ilk yerli trambüsün üretimini gerçekleştirdik. İlk yerli yüzde 100 alçak tabanlı tramvay projemiz hazır ve 2016 yılı başında bu araçlar Kayseri’de hizmet vermeye başlayacak. Otomotiv sektörünün geleceğinin elektrikli motorlarda olacağı öngörüsüyle hareket ederek Türkiye’de elektrikli otobüs üretiminde öncü üreticilerden biri olduk. Tüm bu araçlarımız, sadece yerel yönetimler tarafından değil uluslararası platformda da büyük ilgi görüyor. Birçok ülkenin ulaşım heyetleri araçlarımız ile ilgileniyor. Tüm yatırımlarımızın ve sıkı çalışmalarımızın sonunda gördüğümüz ilgi ve aldığımız ödüller bizim için gurur kaynağı oluyor.“ dedi.

İlk Yerli Trambüs ve Yüzde 100 Alçak Tabanlı Tramvay

Bozankaya, ilk yerli yüzde 100 alçak tabanlı Tramvay ve Trambüs projelerini hayata geçirdi. 10 adet yerli Trambüs aracını Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne teslim eden Bozankaya, yine 2014 yılında tamamıyla Türk mühendislerden oluşan bir ekip ile ilk yerli yüzde 100 alçak tabanlı tramvay tasarımını tamamladı.

Yürütülen Ar-Ge çalışmaları sayesinde, 33 metre uzunluğunda, çift taraflı sürüş özelliğine sahip ve 5 modülden oluşan yüzde 100 alçak tabanlı tramvay aracının üretimine başlandı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi için üretilen ve ilk 30 adedi 2016 yılında teslim edilecek olan bu tramvaylar, uluslararası standartlara uygun şekilde şehirlerin ulaşım problemlerine çözüm oluyor.

Bozankaya, yine Türkiye’nin ilklerini temsil eden elektrikli otobüsü E-Bus’ı da 2014 yılı sonunda uluslararası arenada tanıttı. Pek çok ülkeden büyük talep alan Bozankaya E-Bus, 300 km yol gitmesine olanak sağlayan Bozankaya'nın 200 kWh kapasiteli (SCL) batarya sistemi ile çalışıyor.

Frost & Sullivan Araştırma Analisti Krishna Achuthan konuyla ilgili açıklamasında; "Bozankaya, fizibilite çalışmaları ile Ar-Ge ve üretimde önemli yatırımlar yaparak, şehir içi toplu taşımacılık alanında gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda stratejilerini yönetiyor," diyerek gözlemlerini paylaştı. "Türkiye ve Almanya’da bulunan üretim ve Ar-Ge merkezleri ile Bozankaya, inovatif araçlarını düşük maliyetler sunarak ideal sürede geliştirip üretebiliyor.” dedi.

Bozankaya hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bozankaya.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

28 Temmuz 2015 Salı

Türk ve İngiliz İş Dünyası Bu Forumda Bir Araya Geliyor!

Türk ve İngiliz iş dünyasını bir araya getiren, TBCCI tarafından düzenlenen geleneksel forum 17 Eylül Perşembe günü Hilton İstanbul Bophorus Hotel'de gerçekleşecek.

Türk - İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) tarafından Türkiye ile İngiltere arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesine dönük düzenlenen geleneksel forum, bu yıl da Türk ve İngiliz iş dünyasını bir araya getirmeye hazırlanıyor. "6. İngiltere – Türkiye İş Forumu", 17 Eylül Perşembe günü Hilton İstanbul Bophorus Hotel’de gerçekleşecek.

HSBC’nin ana sponsorluğu ve The Wall Street Journal’ın medya sponsorluğunda düzenlenecek 6. İngiltere-Türkiye İş Forumu, İngiltere ve Türkiye iş dünyası ve bürokrasisini buluşturacak.

T.C. Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar’ın davetli olduğu ve T.C. Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç’in katılımıyla gerçekleşecek forumda 4 panel düzenlenecek. Paneller şu başlıklardan oluşacak:

İleri Teknoloji ve Yenilikler, İstanbul Finans ve Tahkim Merkezi, İngiltere’de ve Türkiye’de İş Kurmak ve Sınırlar Ötesi, Kamu Özel İş Birliği

TBCCI Başkanı Emma Edhem foruma ilişkin; “Bu yıl 6.’sını düzenlediğimiz İngiltere - Türkiye İş Forumu’nun geldiği nokta bizim için bir gurur kaynağıdır. Ekibim ile birlikte yönetimi üstlendiğimizde verdiğimiz sözlerden biri de daha kurumsal bir TBCCI oluşturmaktı. Bu konuda önemli bir adım olan forumumuzun değerli sponsor ve üyelerimizin desteği ile geldiği nokta bizi mutlu ediyor. Bu vesile ile öncelikle Türkiye ve İngiltere iş dünyasına, sayın katılımcılarımıza ve sponsorlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Türk ve İngiliz iş dünyasını buluşturacak forum bir networking yemeği ile son bulacak.

TBCCI hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tbcci.org/Turweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

Dünya kaynaklı haberimizi ekosistemimizdeki tüm girişimci okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

25 Temmuz 2015 Cumartesi

TEB, 150.000 TL'lik TÜBİTAK Hibesi İçin Girişimcileri Bekliyor!

TEB Girişim Bankacılığı ile yenilikçi iş fikirlerini ekonomiye kazandırmaya ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdüren Türk Ekonomi Bankası (TEB), TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği Programı-BiGG 1. Aşama Uygulayıcı Kuruluş Çağrısı kapsamında girişimcilerin başvuru yapabileceği 17 kuruluş arasında yer alan tek banka oldu.

TÜBİTAK’ın program kapsamında vereceği 150.000 TL hibeden yararlanmak isteyen girişimcilerin başvurularını kabul etmeye başlayan TEB, girişimcilere özel olarak BiGG TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’nı hayata geçirdi.

İki yıl önce başlattığı Türkiye’nin en kapsamlı Girişim Bankacılığı ile girişimcilik ekosisteminin güçlenmesi için çalışan Türk Ekonomi Bankası (TEB), yenilikçi ve katma değerli iş fikri olan girişimcilere ‘Danışman Banka’ anlayışıyla ihtiyaç duydukları her konuda yol gösteriyor. TEB Girişim Evi çatısı altında girişimcilere eğitim, mentorluk ve danışmanlık desteğinin yanı sıra iş yönetim danışmanlığından yatırımcı buluşmalarına, networking olanaklarından müşteri edinme imkanlarına kadar birçok konuda ücretsiz destek sunan TEB, Girişim Bankacılığı’ndaki bilgi birikimi ve uzmanlığıyla TÜBİTAK’tan hibe almak isteyen girişimcilerin 1. Aşama başvurularını kabul etmeye başladı.

TÜBİTAK’a Başvuracak Girişimciler İçin Özel Eğitim Programı

BiGG Programı ile girişimcilerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini, katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmeleri için fikir aşamasından pazara kadar olan faaliyetlerinin desteklemeyi hedefleyen TÜBİTAK, bu yıl program kapsamında verilecek hibeler için başvuruları doğrudan almayacağını, başvuruları yetkilendirdiği uygulayıcı kuruluşlar üzerinden alacağını açıkladı. Bu amaçla açtığı 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği Programı-BiGG 1. Aşama Uygulayıcı Kuruluş Çağrısında süreçleri yürütmek üzere 17 uygulayıcı kuruluşu belirledi. Bu kuruluşlar arasında yer alan tek banka TEB oldu. Uygulayıcı kuruluşlar girişimcilere eğitim, rehberlik, ön kuluçka gibi hizmetler sunarken, iş planı önerilerinin 2. aşama başvurusu için uygun hale gelmesi konusunda da destek verecek.

Bu kapsamda, TÜBİTAK’ın programından yararlanarak hibe almak isteyen girişimciler TEB’e başvurabilecek. Başvuruda bulunan girişimciler, TEB Girişim Evi Danışmanları’nın özel olarak oluşturduğu 21 günlük BiGG TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’na alınacak.

Kişisel Gelişim Eğitimleri, Girişimcilik Eğitimleri, Teknik EğitimlerUygulama

olmak üzere dört ana modülden oluşan bu program sonucunda başarılı bulunan girişimciler 2. aşama için hibe almaya aday olarak TÜBİTAK’a yönlendirilecek. TEB Girişim Evi Danışmanları’nın bilgi birikimi ve uzmanlığıyla oluşturduğu program ile TEB, girişimcilerin TÜBİTAK’a başvuru süreci için donanımlı bir şekilde hazır hale gelmelerini sağlamayı hedefliyor.

Girişimcilere Silikon Vadisi’nde Mentorluk Desteği

TÜBİTAK’ın vereceği hibeler için TEB Girişim Bankacılığı’na başvuran ve BiGG TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme Step UP Programı ile ön kuluçkaya alınan girişimcilere özel destekler de sunulacak. TEB’in programını başarıyla tamamlayan bir girişimci ABD Silikon Vadisi’ndeki T-Jump TEB Girişim Evi Noktası’na bir haftalığına gitmeye hak kazanacak. Bu ziyaret kapsamında girişimciye mentor ve yatırımcı desteği de sağlanacak.

Microsoft BizSpark Plus ile girişimciler, bir yıl boyunca Microsoft’un uygulama geliştirme platformu olan Visual Studio ve pekçok Microsoft teknolojisini ücretsiz kullanım hakkına sahip olacak. Microsoft Azure Bulut Platformu’nu aylık 10.000 USD, yıllık ise toplam 120.000 USD’ye kadar ücretsiz kullanabilecekler.

Bunlarla birlikte, TEB tarafından girişimcilere, TÜBİTAK’ın vereceği hibeler hesaplarına geçene kadar kullanabilmeleri için bir ay süre ile 10.000 TL’ye kadar sıfır faizli kredi imkanı sağlanacak. Girişimcilerden bir yıl boyunca havale/EFT, hesap işletim ücreti, şirket kredi kartı ücreti alınmayacağı gibi, TÜBİTAK’ın diğer desteklerinden faydalanmaya hak kazandıklarında eş finansman veya teminat mektubu da TEB tarafından sağlanabilecek.

TEB’den Girişimcilere Özel Avantajlar

TEB, Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı ile TÜBİTAK hibesi almaya aday olan teknogirişimleri belirlerken, program dahilinde özel avantajlar da sağlıyor. Girişimciler TEB’in melek yatırımcılar, kurumsal ve özel bankacılık müşterileri ve iş ortaklarının dahil olduğu network havuzu ve piyasa bilgisinden faydalanabilecek. Ayrıca TEB girişimcilere, projelerinin piyasa koşullarına karşı dayanıklılığını tespit etme, geniş müşteri kitlesi sayesinde ücretsiz reklam yapabilme, farklı disiplinlerden kitlelere ulaşarak iş fikirlerini değerlendirebilme gibi çok sayıda avantaj sunuyor.

Programı başarıyla tamamlayıp ilk aşamayı geçen girişimciler, Anadolu’nun çeşitli illerine yayılan TİM-TEB Girişim Evleri’nin de bir parçası olarak, ihracat potansiyeli bulunan teknolojik ve katma değeri yüksek proje sahibi girişimciler arasında yer alma şansı elde edecek. TEB Özel Melek Yatırım Platformu yatırımcıları ve TİM üyesi sanayicilerle buluşup projelerine yatırım ve müşteri bulma imkanına erişebilecek.

Başvurular TEB KOBİ TV Üzerinden Alınıyor

TÜBİTAK’ın hibesinden yararlanmak isteyen girişimciler ilk aşamada TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’na dahil olmak için 31 Temmuz Cuma gününe kadar TEB KOBİ TV üzerinden başvuruda bulunabiliyor.

Unutmayın, TEB Girişim Evi 1512 Girişim Seçme StepUP Programı’nın başvuruları 31 Temmuz Cuma gününe kadar yapılabiliyor.

TEB Girişim Evi ve 1512 Girişim Seçme StepUP Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tebkobitv.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirleri olan girişimci adayı tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

23 Temmuz 2015 Perşembe

Fikri Işık: Bilim Artık Sanayimizin Vazgeçilmezi Olacak!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ) çerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacağını belirterek, "Ar-Ge'nin üniversitelerde daha önemli hale gelmesi ve 'toplam araştırma fonları'nın gelişmesi için performans kriterleri kullanılarak, 'Kurum Hissesi' sistemi yapılandırılacak, üniversitelere ve akademisyenlere yönelik teşvikler artırılacak" dedi.

Işık, Türkiye KÜSİ Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018) hakkında açıklamalarda bulundu. Planda, 6 hedef çerçevesinde 31 eylemin belirlendiğini bildiren Işık, bakanlığın eylem planını uygulamaya başladığını söyledi. Belirlenen eylem planının bakanlık tarafından izleneceğini kaydeden Işık, söz konusu planla ülke sanayisinin, rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilen, yüksek teknoloji ağırlıklı ve sürdürülebilir yapıya kavuşturulmasının amaçlandığını söyledi.

Bu kapsamda bakanlık himayesinde yükseköğretim kurumları temsilcilerden KÜSİ çalışma grubu oluşturulacağını belirten Işık, "26 Düzey 2 Bölgesinde (İstatistiki bölge birimleri sınıflandırması) KÜSİ çalışmalarının eş güdümü ve yönlendirmesini sağlayacak çalışma grubunun, Düzey 2 Bölge bazındaki toplantılarına yerel idareciler ve Kalkınma Ajansı temsilcileri de davet edilecek. Kamu, üniversite ve sanayi ihtiyaçlar, kapasiteler ve olanaklar bağlamında bölgelerden seçilen temsilciler bakanlıkla iletişimde olacak. Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) etkin çalışması, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB), TTO'lar ve Organize Sanayi Bölgelerde (OSB) yer alan birimler arasında iletişimin sağlanması, söz konusu birimlerin illerde yer alacak KÜSİ Planlama ve Geliştirme Kurulları ile iletişimlerinin sağlanması için çalışmalar gerçekleştirilecek." diye konuştu.

"KÜSİ Portalı Oluşturulacak"

Eylem planı kapsamında KÜSİ Portalı da oluşturulacağına dikkati çeken Işık, böylece sanayiciye hizmet verecek öğretim elemanı, insan kaynağı ve altyapı imkanlarını içeren veri havuzunun geliştirileceğini ifade etti. "Nitelikli sanayici" havuzunun da oluşturulacağına ve tarafların birbirine ulaşmalarının teşvik edileceğine işaret eden Işık, portalın erişilebilir, kullanıcı dostu ve güncel yönetim sistemine sahip olacağını vurguladı. Portalda kamu strateji dokümanlarına ilişkin bilgilerin yanında bakanlığın, üniversitelerin ve arayüzlerin çalışmalarının da bulunacağına değinen Işık, ayrıca başarı hikayelerine de yer verileceğini dile getirdi.

Işık, OSB'lerde Ar-Ge destekleri, proje yazma ve teknoloji transfer hizmetleri gibi konularda çalışacak birimlerin oluşturulacağını belirterek, "OSB'lerde kurulacak veya kurulu söz konusu birimlerin, özellikle TGB'lerde TTO hizmeti veren birimlerle iletişim halinde çalışmaları eş güdüm halinde gerçekleştirilecek. Bakanlıkça OSB'lere bu yönde organizasyonlarına birim eklenmesi yönünde çalışmalar yapılacak." ifadelerini kullandı.

"Atama ve Terfide KÜSİ Faaliyetleri Avantaj Sağlayacak"

Akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, KÜSİ çerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacağının altını çizen Işık, özellikle doçentlik atamasında, şirket kurmak, patent sahibi olmak, sanayi ile ortak proje üretmek gibi bilimsel yayın dışındaki faaliyetlerin, akademik kariyerlere olumlu katkıda bulunacağı düzenlemeler yapılacağını anlattı. Işık, ayrıca profesörlüğe atanmada KÜSİ faaliyetlerine katılanlara öncelik verilmesi yollarının araştırılacağını söyledi.

Bakan Işık, akademisyenlerin sanayide çalışabilmeleri, sanayide çalışan nitelikli personelin de üniversitelerde görev alabilmeleri sağlanacağına işaret ederek, "Akademisyenlerin sanayide geçici olarak çalışmasına, sanayideki yüksek lisanslı, doktoralı personelin de üniversitede ders vermesine imkan sağlayacak mevzuat değişikliği yapılacak. Buna göre akademisyene kariyerden bağımsız 5 yılda bir 3 ay veya 3 yılda bir 2 ay sanayide çalışabilme olanağı tanınacak." diye konuştu.

"Akademisyenlere Yönelik Teşvikler Artırılacak"

Üniversitelerin Ar-Ge fonlarının artırabilmeleri için Ar-Ge projelerinde kurum olanaklarından faydalanılması halinde proje maliyetine göre hesaplanan ve ilgili kurumun Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmak üzere proje bütçesine eklenen "Kurum Hissesi" sisteminin performansa dayalı yapılandırılacağına dikkati çeken Işık, "Ar-Ge'nin üniversitelerde daha önemli hale gelmesi ve 'toplam araştırma fonlarının' gelişmesi için performans kriterleri kullanılarak, 'Kurum Hissesi' sistemi yapılandırılacak, üniversitelere ve akademisyenlere yönelik teşvikler artırılacak." vurgusunu yaptı.

Işık, illerin Ar-Ge ve yenilik kapasitelerine ilişkin harita oluşturularak, bu kapsamda özellikle KÜSİ alanında il bazında politikalar hazırlanmasının sağlanacağını ifade etti. Kamu, üniversite ve sanayi arasında "İş Birliğine Dayalı Eğitim Modeli" oluşturulacağının altını çizen Işık, söz konusu modelle lisans eğitimi sırasında öğrencilerin üniversitenin yurtiçi veya yurtdışında anlaştığı firmalarda çalışma imkanı bulduğunu anlattı. Lisans ve lisansüstü öğrencilerine yurtdışı üniversite ve araştırma kurumlarında teknoloji geliştirme konularında ortak proje yürütme imkanları sağlanacağına değinen Işık, ayrıca uygulamanın yapıldığı kamu kuruluşları ve kamu kurumları araştırma merkezlerinin de staj için öğrencilere olanak sunacağını belirtti.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

16 Temmuz 2015 Perşembe

TÜBİTAK ARDEB 1003 Programı Kapsamında 24 Yeni Çağrı Açıldı!

TÜBİTAK, ülkemizin öncelikli alanlarında sonuç odaklı, izlenebilir hedefleri olan, ilgili bilim/teknoloji alanlarının dinamiklerini gözeten ve ülkemizde yapılan Ar-Ge projelerini destekleyen “1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı”  kapsamında 10 ana alanda 24 adet proje çağrısı açtı.

TÜBİTAK, ülkemizin öncelikli alanlarında sonuç odaklı, izlenebilir hedefleri olan, ilgili bilim/teknoloji alanlarının dinamiklerini gözeten ve ülkemizde yapılan Ar-Ge projelerini “1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı” ile desteklemekte ve bu projeler arasında eşgüdüm sağlamakta. Bu bağlamda 10/07/2015 tarihi itibariyle 1003 programı kapsamında 10 ana alanda 24 adet proje çağrısı açtı.

Çağrı programındaki proje önerilerinin hem katma değeri yüksek, yaratıcı ve yenilikçi olması hem de enerji verimliliği alanında uygulama projelerine temel teşkil edecek veya uygulama projelerine girdi sağlayacak, ülkemizin mevcut enerji talebinin karşılanmasında dışa bağımlılığı azaltacak ve uluslararası düzeyde ülkemizin rekabet gücünü artıracak teknolojik ürün ve bilgi üretmeye yönelik olması hedeflenmekte.1003 programı kapsamında yapılacak proje başvuruları için iki aşamalı başvuru sistemi uygulanacak. İlk aşama başvuruları için son başvuru tarihi 21/08/2015 olarak belirlenmiş.

Açılan Çağrı Başlıkları

1003-BIT-BGUV-2015-2 Sürdürülebilir Bilgi ve Ağ Teknolojileri1003-BIT-MNOE-2015-2 Enerji Üretebilen MEMS Cihazlar 1003-BIT-BBIL-2015-2 Büyük Veride Yenilikçi Araştırmalar1003-BIT-GNBT-2015-2 Yeni Nesil Ağ Teknolojileri1003-BIT-FOTO-2015-2 Fotonik Aygıt ve Teknolojileri1003-ENE-KOMR-2015-2  Kömür ve Biyokütlenin Birlikte Kullanımda Yenilikçi İyileştirme/Hazırlama Teknolojileri1003-ENE-GUNS-2015-2 Yeni Nesil Güneş Hücreleri için Yenilikçi Malzemelerin Geliştirilme1003-ENE-YENI-2015-2 Rüzgar Enerjisi Teknolojilerine Yönelik Ar-Ge Çalışmaları1003-ENE-HPIL-2015-2  Borhidrür Yakıt Pili Teknolojilerine Yönelik Araştırmalar1003-SAB-TTIP-2015-2 Nörodejeneratif Hastalıklar 1003-SAB-KLNK-2015-2 Tıbbi Cihazlara Yönelik Klinik Araştırmalar 1003-SAB-ASIT-2015-2 Bakteriyel ve Paraziter Patojenlere Karşı Aşı, Adjuvan ve Koruyucu/Tedavi Edici Antikor Geliştirilmesi 1003-SAB-ILAC-2015-2 Kan ve Kan Ürünleri1003-OTO-MALZ-2015-2 Metal Alaşımlar1003-OTO-BTRY-2015-2 İleri Batarya Teknolojileri 1003-MAK-TSRM-2015-2 Mikro İşleme Teknolojilerinin Geliştirilmesi1003-MAK-OTOM-2015-2 Akıllı İmalat Sistemlerine Yönelik Araştırmalar1003-GDA-TRLA-2015-2 Lif Bitkilerinde Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması1003-GDA-BHCE-2015-2 Verim ve Kalitenin Artırılmasına Yönelik Islah Çalışmaları1003-SUA-ARTM-2015-2 Endüstriyel Atıksulardan Geri Kazanıma Yönelik Arıtma Sistemleri1003-HVU-HAVA-2015-2 İnsansız Hava Araçları için Otomatik Uçuş Kontrol Sistemleri Geliştirilmesine Yönelik Araştırmalar1003-KMY-KMYM-2015-2 Yerli Bitki Kaynaklarından (Endemik, Tıbbi, Aromatik vb.) Değerli Kimyasallar1003-SBB-EGTM-2015-2 Öğretmen Niteliğinin Geliştirilmesi Yoluyla Eğitim Kalitesinin İyileştirilmesi1003-SAB-UIDB-2015-2 TÜBİTAK-NIH Primer İmmün Yetmezlik

“1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tubitak.gov.tr/tr/destekler web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

15 Temmuz 2015 Çarşamba

ARDEB 1003 Programı Kapsamında 24 Yeni Çağrı Açıldı!

TÜBİTAK, ülkemizin öncelikli alanlarında sonuç odaklı, izlenebilir hedefleri olan, ilgili bilim/teknoloji alanlarının dinamiklerini gözeten ve ülkemizde yapılan Ar-Ge projelerini destekleyen “1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı”  kapsamında 10 ana alanda 24 adet proje çağrısı açtı.

TÜBİTAK, ülkemizin öncelikli alanlarında sonuç odaklı, izlenebilir hedefleri olan, ilgili bilim/teknoloji alanlarının dinamiklerini gözeten ve ülkemizde yapılan Ar-Ge projelerini “1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı” ile desteklemekte ve bu projeler arasında eşgüdüm sağlamakta. Bu bağlamda 10/07/2015 tarihi itibariyle 1003 programı kapsamında 10 ana alanda 24 adet proje çağrısı açtı.

Çağrı programındaki proje önerilerinin hem katma değeri yüksek, yaratıcı ve yenilikçi olması hem de enerji verimliliği alanında uygulama projelerine temel teşkil edecek veya uygulama projelerine girdi sağlayacak, ülkemizin mevcut enerji talebinin karşılanmasında dışa bağımlılığı azaltacak ve uluslararası düzeyde ülkemizin rekabet gücünü artıracak teknolojik ürün ve bilgi üretmeye yönelik olması hedeflenmekte.1003 programı kapsamında yapılacak proje başvuruları için iki aşamalı başvuru sistemi uygulanacak. İlk aşama başvuruları için son başvuru tarihi 21/08/2015 olarak belirlenmiş.

Açılan Çağrı Başlıkları

1003-BIT-BGUV-2015-2 Sürdürülebilir Bilgi ve Ağ Teknolojileri1003-BIT-MNOE-2015-2 Enerji Üretebilen MEMS Cihazlar 1003-BIT-BBIL-2015-2 Büyük Veride Yenilikçi Araştırmalar1003-BIT-GNBT-2015-2 Yeni Nesil Ağ Teknolojileri1003-BIT-FOTO-2015-2 Fotonik Aygıt ve Teknolojileri1003-ENE-KOMR-2015-2  Kömür ve Biyokütlenin Birlikte Kullanımda Yenilikçi İyileştirme/Hazırlama Teknolojileri1003-ENE-GUNS-2015-2 Yeni Nesil Güneş Hücreleri için Yenilikçi Malzemelerin Geliştirilme1003-ENE-YENI-2015-2 Rüzgar Enerjisi Teknolojilerine Yönelik Ar-Ge Çalışmaları1003-ENE-HPIL-2015-2  Borhidrür Yakıt Pili Teknolojilerine Yönelik Araştırmalar1003-SAB-TTIP-2015-2 Nörodejeneratif Hastalıklar 1003-SAB-KLNK-2015-2 Tıbbi Cihazlara Yönelik Klinik Araştırmalar 1003-SAB-ASIT-2015-2 Bakteriyel ve Paraziter Patojenlere Karşı Aşı, Adjuvan ve Koruyucu/Tedavi Edici Antikor Geliştirilmesi 1003-SAB-ILAC-2015-2 Kan ve Kan Ürünleri1003-OTO-MALZ-2015-2 Metal Alaşımlar1003-OTO-BTRY-2015-2 İleri Batarya Teknolojileri 1003-MAK-TSRM-2015-2 Mikro İşleme Teknolojilerinin Geliştirilmesi1003-MAK-OTOM-2015-2 Akıllı İmalat Sistemlerine Yönelik Araştırmalar1003-GDA-TRLA-2015-2 Lif Bitkilerinde Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması1003-GDA-BHCE-2015-2 Verim ve Kalitenin Artırılmasına Yönelik Islah Çalışmaları1003-SUA-ARTM-2015-2 Endüstriyel Atıksulardan Geri Kazanıma Yönelik Arıtma Sistemleri1003-HVU-HAVA-2015-2 İnsansız Hava Araçları için Otomatik Uçuş Kontrol Sistemleri Geliştirilmesine Yönelik Araştırmalar1003-KMY-KMYM-2015-2 Yerli Bitki Kaynaklarından (Endemik, Tıbbi, Aromatik vb.) Değerli Kimyasallar1003-SBB-EGTM-2015-2 Öğretmen Niteliğinin Geliştirilmesi Yoluyla Eğitim Kalitesinin İyileştirilmesi1003-SAB-UIDB-2015-2 TÜBİTAK-NIH Primer İmmün Yetmezlik

“1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destek Programı” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tubitak.gov.tr/tr/destekler web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Tümleşik İletişim Pazarı 2020 Yılında 75,81 Milyar $'lık Hacme Ulaşacak!

Bağımsız araştırma kuruluşu Grand View’ın yaptığı araştırmaya göre, tümleşik iletişim çözümleri pazarı, 2020 yılında 75,81 milyar Dolar’a ulaşacak. “Global Unified Communication as a Service Market 2015-2019” raporunda ise tümleşik iletişim pazarının 2019’a kadar yüzde 27,5 büyüyeceği öngörülüyor.

Teknolojinin gelişimiyle birlikte iletişim de dönüşmeye başladı. Mesafeleri ortadan kaldıran ve her yeri toplantı odasına dönüştüren tümleşik iletişim çözümleri; sesi, görüntüyü, konferansları, durum bilgilerini, anlık ve sesli mesajlarla faksı, e-postaları ve mobiliteyi aynı potada birleştiriyor. Bu nedenle ölçek bağımsız her şirketin en çok tercih ettiği uygulamalar arasında yer alıyor. Çalışanlar ise ofis dışında veya sahada olsalar bile kendi aralarında, müşterilerle ve tedarikçilerle kolay bir şekilde iletişim kurup iş süreçlerini optimize edebiliyor.

Birlikte Çalışmak İçin Mesafelerin Önemi Yok

Seyahat ve konaklama maliyetlerini azaltan, ön yatırım ve işletme giderlerinden tasarruf edilmesini sağlayan tümleşik iletişim, farklı mekânlardaki çalışanların eş zamanlı görüşme ve çalışma yapabilmelerini mümkün kılıyor. Özellikle çok lokasyonlu, bölgelere yayılmış firmalar için önemli avantajlar sağlayan tümleşik iletişimle aynı odadaymışçasına aynı dosya üzerinde ve istenilen cihazla iletişim kurulabiliyor, istenilen dosya paylaşılıp üzerinde rahatlıkla çalışılabiliyor.

Yeni Nesil İletişimde Bütün Cihazlar Tek Ekranda

Yeni teknolojilere ihtiyaçları giderek artan kurumlar, iş verimliliği ve sürekliliği için yenilikçi BT altyapılarına yatırım yapıyor. İşletmeler, çeşitli tümleşik iletişim araçlarını iş kollarına entegre ederek, zenginleştirilmiş çalışma olanağı elde ediyorlar. Verimliliğin artırılması için vazgeçilmez konuma gelen tümleşik iletişim çözümleri, performans ve gelir artışı sağlamak için de yenilikler sunarken, kurumları ve çalışanların değişen iş koşullarına uyum sağlamasını da mümkün kılıyor. Kurumların ve bireylerin hayatını yakından etkileyen tümleşik iletişim pazarı her geçen yıl büyüme eğilimi gösteriyor. Bağımsız araştırma kuruluşu Grand View’ın yaptığı araştırmaya göre, tümleşik iletişim çözümleri pazarı, 2020 yılında 75,81 milyar Dolar’a ulaşacak. “Global Unified Communication as a Service Market 2015-2019” raporuna göre ise tümleşik iletişim pazarının 2019’a kadar yüzde 27,5 oranında büyümesi bekleniyor.

Seyahat Masraflarında Yüzde 30 Oranında Tasarruf

Üretkenliği artıran çözümlerin iş sürekliliği için vazgeçilmez tercihler arasında yer aldığını belirten Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu, gelecekte çalışma şekillerinin günümüze kıyasla çok farklı olacağına dikkat çekti: “Özellikle çok lokasyonlu şirketler, yatırımlarını sadece merkeze yaparak, iletişimde tasarruf ve kullanım kolaylığı elde etmeyi tercih ediyorlar. Bu tercih, azalan donanım ihtiyaçları ile birlikte, elektrik, soğutma ve sistem odası gibi gider kalemlerinde tasarrufu ve sahip olma maliyetini dikkat çekici oranda azaltıyor. İletişimin artık ses, chat, video gibi farklı kanallar kullanılarak gerçekleştirildiği günümüzde Circuit çözümümüz ile coğrafi bakımdan birbirine uzak ekiplerin yüksek seyahat masraflarını minimumda tutmalarına yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda yüksek enerji tasarrufu sağladığı için karbon salımını da en alt seviyeye indiriyoruz. Toplantıların tümleşik iletişimin sağladığı konforla yapılması, seyahat masraflarında yüzde 30 oranında tasarrufu da beraberinde getiriyor.” dedi.

Masa Başı Çalışma Dönemi Sona Eriyor

Yenilikçi teknolojik dönüşüm eski alışkanlıkların geride bırakılmasını sağlıyor. Kurum kültüründeki değişim en çok çalışanların iş hayatında kendi cihazlarını kullanmak istemeleri ekseninde oluşuyor. BYOD (Bring Your Own Device-Kendi Cihazını Getir) eğilimi ile her yerden ve işletim sistemi bağımsız her cihazdan çalışabilmek, iletişim kurabilmek, bütün kurumların gerçeği haline gelmeye başlıyor. İnternet bağlantısı olan her yerden, akıllı cihazlarla, bilgisayarlarla çalışma eğilimi giderek ön plana çıkıyor.

İstenilen Cihazdan Çalışabilme Özgürlüğü Verimliliği %66 Oranında Artırıyor

Günümüzde hızlı ve kesintisiz iletişimin sağlanması, firmalar için çok önemli. Karmaşık ya da çağın gerisinde kalmış bir iletişim platformu, işlemleri yavaşlatarak iş kaybına yol açabiliyor. İletişim yazılım ve hizmetleri üreticisi Unify, sunduğu Circuit çözümü sayesinde, farklı networkleri, cihazları ve uygulamaları kullanımı kolay tek bir çatı altında birleştirip, iş birimlerinin zengin ve anlamlı bir iletişim deneyimi yaşamasını sağlıyor. WebRTC tabanlı Circuit, kullanıcıların bütün cihazlara tek bir ekrandan ulaşabildiği ilk platform. Circuit, kullanıcı deneyimine verilen hassasiyet göz önünde bulundurularak, iki yılı aşkın süreçte Y kuşağının da içinde olan 1.000’den fazla beta kullanıcısının geri beslemeleri dikkate alınarak tasarlandı. Unify’ın yaptığı araştırmaya göre, kullanıcı deneyimi ve alışkanlıklarında cihaz bağımsız sürekliliğinin sağlanması; çalışan verimliliğini %66, ekipler arası iletişimi %59, BT birimlerinin teknoloji yönetimini %53, veri giriş ve güvenliğini de %51 artıyor.

Haberimizi tümleşik iletişim pazarında faaliyet gösteren girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

7 Temmuz 2015 Salı

Cumhurbaşkanlığı, Dev Bir Bilişim Projesi İçin Kolları Sıvadı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilişim alanında dev bir projenin startını verdi. Üç aşamadan oluşan proje, parlak beyinlerden istifade etme, öğrencilere yazılımı sevdirme ile kamu ve özel sektör işbirliklerini kapsıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bilişim alanında sıçrama yapması için önemli bir plan hazırladı. Erdoğan, dünya çapında bilişim uzmanları, programcılar ve yazılımcılar yetişmesi için özel bir projeyi hayata geçirecek.

Cumhurbaşkanı, yazılım, e-girişim ve bilişim teknolojileri alanlarının parlayan yıldızları ile bir araya gelecek. Türkiye'nin bu alanlardaki sorunlarını ve yapılması gerekenleri dinleyecek. Özel sektör ve kamunun bu alana ilgisini artıracak adımları belirleyecek. Gelecek nesillerin bu alana ilgisini artırmak için öğrencilerle bilişim şenliklerinde bir araya gelecek. Erdoğan bu şenliklerde, Türkiye'yi bilişim ve yazılım alanında sıçrama yapması için öğrencilerle birlikte program ya da oyun komutu yazacak. Proje kapsamında, bu alanda dünyanın lideri konumundaki İskandinav ülkelerinin izlediği yollar örnek alınacak.

Proje Üç Aşamalı

Cumhurbaşkanlığı'nın yapısının değişmesi ile birlikte, her alanda çalışan ve projeler üreten bir yapı sağlandı. Yeni yapı çerçevesinde toplumsal tüm konulara ilişkin projeler üretilirken bunlardan biri de bilişim alanı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde başlattığı, Fatih Projesi, tablet bilgisayar ve akıllı tahta gibi uygulamalara ve yatırımlara rağmen, Türkiye'nin bilişim ve yazılım alanındaki zayıf karnesi masaya yatırıldı. Sabah'ın haberine göre, öğrencilerin ellerindeki imkânları bu alanlar yerine sosyal medya ve oyun için kullandığı tespit edilirken, gelecek için önemli yatırımlarını bilişim alanında sıçramaya dönüştürecek adımlar atılması kararı alındı. Genç nesilin bu alana ilgisini artırmayı sağlayarak bu sıçramanın gerçekleşebileceği tespiti yapıldı. Türkiye'nin bilişimde sıçraması için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hayata geçirilecek 3 aşamalı projenin startı verildi.

Parlak Beyinlerle Buluşacak

Erdoğan ilk olarak, yazılım, e-girişim ve bilişim teknolojileri alanlarında son dönemde önemli işlere imza atan parlak beyinler ile bir araya gelecek. Cumhurbaşkanlığı Sofrası bu amaçla düzenlenecek ve son dönemde önemli programlara, yazılımlara ve e-ticaret alanında projelere imza atan isimlerle bu alanın önemli akademisyenleri davet edilecek. Erdoğan, Türkiye'de yazılım ve bilişim alanındaki tüm sorunları, eksikleri dinleyecek, arzulanan seviyeye gelmek için neler yapılabileceğini konusunda tavsiyelerini alacak.

Kamu ve Özel Sektöre Çağrı

Erdoğan daha sonra, yazılım alanında en büyük eksiklik olarak kabul edilen sponsor meselesini çözmek için yazılım alanında çalışan gençler ile yatırımcıları ve devletin kurumlarını bir araya getirecek. İş dünyasından bu alanda yapılan yazılım ve programlara yatırım yapmalarını isteyecek. Gençlerin kamu tarafından desteklenmesi için de gerekenleri hükümet yetkililerine iletecek. Bu alanın lideri konumundaki İskandinav ülkelerinde uygulanan kuluçka merkezleri örnek gösterilecek.

Öğrencilerle Yazılım Şenliği

Erdoğan'ın hayata geçireceği projenin üçüncü ayağını ise gelecek nesillerin bilişim alanına ilgisini garanti altına alacak bir hamle olacak. Türkiye çapında bilişim şenlikleri düzenlenecek. Öğrencilerin bu alana ilgisini artıracak bu şenliklerde Erdoğan, öğrencilerle birlikte basit bir oyun yada program komutu yazacak. 1 milyon öğrencinin Türkiye'nin çeşitli yerlerinden online bağlantı ile katılımının sağlanacağı bu etkinlik ile bu alana ilginin artacağına kesin gözü ile bakılıyor. Dünyadaki örnekleri de inceleyen Cumhurbaşkanlığı ekibi, dünyanın yazılım devlerinden Estonya'nın benzer projeleri hayata geçirerek bugünkü başarılı noktaya geldiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı ve projeleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tccb.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yeni Şafak kaynaklı haberimizi yazılım, e-girişim ve bilişim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Milli Piyade Tüfeği MPT-76’nın Seri Üretimi Başlıyor!

Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) ana yükleniciliğinde, Kalekalıp ile birlikte geliştirilen Milli Piyade Tüfeği MPT-76’nın seri üretimi başlıyor.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile MKEK arasında 20 bin tüfeklik üretim sözleşmesi imzalandı. İlk partide üretilmesi planlanan toplam 35 bin 14 tüfeğin kalan kısmının Kalekalıp tarafından üretileceği öğrenildi. MKEK, seri üretimin tamamının kendisi tarafından yapılmasını talep etmişti.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı'ndan yapılan ve MKEK’in ilk 20 bin adetlik üretimi yapmasına yönelik anlaşmanın imzalanmasına ilişkin duyurda, “Müsteşarlığımızca yürütülmekte olan Modern Piyade Tüfeği Projesi kapsamında; Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verilen Seri Üretim Dönemi Sözleşmesi, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) ile Müsteşarlığımız arasında 02 Temmuz 2015 tarihinde yaklaşık 80 Milyon TL bedelle imzalanmıştır” denildi.

İlk etapta üretilen tüfekler Kara, Deniz, Jandarma komutanlıklarında kullanılacak. Açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 7,62 mm çapındaki bütün tüfek ihtiyacının MPT-76 ile karşılanacağı kaydedildi.

Türk tasarımı olan MPT-76’nın ihracına yönelik girişimler de bulunduğu belirtilen duyuruda, “Modern Piyade Tüfeği Projesi Seri Üretim Dönemi Sözleşmesi silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının milli imkânlarla karşılanması yönünde atılmış önemli bir adımdır. Tasarım ve geliştirmesi tamamen millî imkânlarla tamamlanmış, zorlu koşullarda kalifiye edilmiş olan MPT-76’nın seri üretim döneminde, öncelikle silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin hafif silah ihtiyacının karşılanması hedeflenmektedir” denildi.

Dünya Gazetesi kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2 Temmuz 2015 Perşembe

Katma Değersiz Üretim Her Zaman Krize Davetiye Çıkarır!

Türkiye’nin tamamen yerli ilk 3D yazıcısı ‘TeTe’nin üreticisi olan LTS Teknoloji Grup Başkanı Talat Sam, ülke ekonomisinin geçmişten bu yana tedarik ve ucuz iş gücü gibi kavramların arasına sıkışıp kaldığını ifade ederek, “Eğer 2023 yılında ihracatta 500 milyar dolar seviyeleri yerine ‘sanayi krizi’ ile karşılaşmak istemiyorsak katma değeri yüksek ürünlere yönelmek zorundayız.” dedi.

Türkiye'nin en değerli markaları sıralamasında bankacılık ve hizmet sektörünün ön sıralarda çıkması, üretimde AR-GE çalışmaları ve markalı ürünlerin önemini bir kez daha gündeme getirdi. “3D Babayiğidi” olarak bilinen Talat Sam da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türk sanayicisinin dünya pazarlarında söz sahibi olması için ‘yükte hafif pahada ağır, katma değeri yüksek’ ürünler üretmekten başka yolu olmadığını savundu.

Türkiye’nin genellikle montaj ülkesi olarak yoluna devam ettiğini ifade eden Sam, “Küresel Rekabet Endeksi’nde Türkiye 45. sırada yer alıyor. Küresel rekabet yolcuğuna bizimle ya da bizden daha geç başlayan Finlandiya, Şili, Portekiz gibi ülkeler dahi bizim önümüzde. Bunun tek sebebi bahsettiğimiz ülkelerin AR-GE yatırım ve çalışmalarına bizden daha fazla önem vermesi.” dedi.

“Katma Değersiz Üretim Sanayi Krizine Davetiye Çıkarır”

Ülke ekonomilerinin sağlam olması ve sürdürülebilir büyüme oranlarına imza atması için temel yapı taşının AR-GE yatırımlarına ayrılan kaynak olduğunun altını çizen Sam, “ABD, geçen yıl bütçesinin yüzde 16’sını AR-GE faaliyetleri için ayırdı. Aynı dönemde Çin yüzde 14,5, Japonya yüzde 4,8 gibi değerlere ulaştı. Türkiye ise AR-GE faaliyetleri için bütçesinin sadece yüzde 1,27’sini ayırdı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin gelişmiş-gelişmekte olan ülkeler kategorisinde AR-GE yatırımlarına en az bütçe ayıran ülkelerden biri olmasının önemle takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Sam, şöyle devam etti:

“AR-GE bütçelerindeki bu fark, en değerli 100 şirket içerisinde neden hizmet sektörünün ve özellikle bankaların öne çıktığını gösteriyor. Maalesef Türkiye, üretmeden tüketen bir yapıda. Düşük girdili ürünlerle süreci sadece idare edebilirsiniz. Ülkemiz son 5 yıldır süreci idare etmeye çalışıyor. Önümüzdeki 10 yılı kapsayan süreçte üretimsiz büyüme tuzağı bizi çok kötü yerlere çekebilir. Eğer 2023 yılında ihracatta 500 milyar dolar seviyeleri yerine ‘sanayi krizi’ ile karşılaşmak istemiyorsak AR-GE yatırımları ile yükte hafif pahada ağır ürünlere yönelmeliyiz. Bu süreçte tamamen yerli, katma değeri yüksek, ihraç potansiyeli taşıyan ürünlere imza atmak zorundayız. LTS Teknoloji Grup olarak ilk yerli 3D yazıcı ile biz bu hedefe doğru önemli bir adım attığımıza inanıyoruz. Türkiye’de bizim gibi markalar artmadığı sürece azalan işsizlik oranları, giderek düşen cari açık ve sürdürülebilir büyüme gibi kavramlar hayal olarak kalabilir.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.