29 Aralık 2015 Salı

DAP Bölgesinin Girişimcilik ve Yenilikçilik İhtiyacı Mercek Altında!

DAP Bölge Kalkınma İdaresi ile Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı yetkilileri tarafından DAP İdaresinin sorumluluk alanındaki 14 ilde, sanayi sektörünü geliştirmeye yönelik stratejik yol haritasının belirlenmesi ve bölgesel bir vizyon ortaya konulmasını amaçlayan “Girişimcilik ve Yenilikçilik İhtiyaç Analizi Projesi” protokolü imzalandı.

DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Adnan Demir ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Proje ve Danışmanlık Hizmetleri Koordinatörü İhsan Karataylı ile TTGV İdari ve Mali İşler Koordinatörü A. Mine Küçükkiremitçi tarafından imzalanan protokol kapsamında hedeflenen işbirliğiyle bölge illerinde, girişimcilik ve yenilikçilik yönünden sanayi sektörünün geliştirilmesinin yolları mercek altına alınacak.

DAP İdaresinin sorumluluk alanındaki 14 il;

Ağrı, Ardahan,Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır,Kars, Malatya, Muş, Tunceli,Van

Bölgenin gelişimine katkı sağlamak amacıyla yapılan ortak çalışmanın önemine değinen DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, “Söz konusu proje bölgenin öncelikli ihtiyacından doğan bir projedir.” değerlendirmesinde bulundu.

DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, şunları kaydetti:

“Firmaların AR-GE ve inovasyon sonucu ortaya çıkardığı yeni ürünler, aslında bir girişimciliğin sonucunda doğuyor. Durağan bir yapıya girildiği zaman ise beklenen verim elde edilemiyor. Proje ile firmaların, üretim teknolojisi alt yapıları ve rekabet güçleri sorgulanacak. Talebin bölgelere ve ürünlere dengeli dağılımının önündeki engeller tespit edildikten sonra, katma değeri artıracak bir sistem kurulacak. Böylelikle firmaların yenilikçi ürünleri üretme motivasyonu artacak, bölgenin sanayi bakımından güçlü yönleri tespit edilebilecek. Bu arada işletmenin varlığını sürdürebilmesi, pazarda güçlü bir konuma gelmesi ve karlılığını artırabilmesi için Ar-Ge ve inovasyona ihtiyacı olduğu hususunda bilinç ve farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda hem teknoloji transferi yoluyla verimliliği artırıcı hem de doğrudan istihdam yaratıcı sonuçlar elde ederek, büyümeye katkı sunulmuş olacaktır.”

Proje kapsamında, Bölgede sanayi sektörü ihtiyaçlarının tespit edilmesi, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi, küme potansiyeli taşıyan sektörlerin tespitinin yanı sıra, DAP Bölgesinde, serbest bölge kurulması ile AR-GE ve yenilikçilik konularında araştırma, analizlerin yapılması ve müdahale alanlarına yönelik projelendirme çalışmaları yer alacak. Ayrıca düzenlenecek çalıştaylar ile İŞGEM, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, OSB ve KSS gibi sanayi alanlarına yönelik analiz ve strateji projeleri geliştirilecek. 14 ay sürecek proje sonucunda ortaya çıkacak sonuç raporlandırılacak ve program hedeflerinin gerçekleştirilmesi sağlanacak. Proje bitiminde hazırlanacak rapor doğrultusunda bölgedeki firmaların rekabet koşullarına uyum sağlaması, gelişen teknolojiye ayak uydurabilmesiyle ilgili strateji planları belirlenecek.

DAP Bölge Kalkınma İdaresi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.dap.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

26 Aralık 2015 Cumartesi

Girişim Kampüsü Güçlü Girişimler İçin 4. Kez Başvurularınızı Bekliyor!

Ege Bölgesi’ndeki girişimcilerin hayallerini gerçeğe dönüştüren “Girişim Kampüsü” Projesi, dördüncü kez başlıyor. LİYAKAT ve Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından 2012 yılında başlatılan projenin bu yılki ortakları arasında Bornova Belediyesi, İESOB ve İZKA da yer alıyor. 11 Aralık Cuma günü Siren Ertan’ın da katıldığı bir basın toplantısıyla tanıtılan projenin ana sponsoru ise perakende zinciri Kipa.

Ege Bölgesi’nde yaşayan girişimcilere hayallerini gerçekleştirme imkanı sunan “Girişim Kampüsü 4” Projesi, İzmir’de düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Protokolü imzalanan proje, başta İzmir olmak üzere tüm Türkiye’de girişimcilik kültürünün yaygınlaşmasını, sürdürülebilir bir girişimcilik ekosistemi oluşturulmasını ve bu doğrultuda yeni iş alanları yaratarak işsizliğin azaltılmasını amaçlıyor.

Projenin 11 Aralık Cuma günü Bornova Belediyesi’nin kente kazandırdığı Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısına, LİYAKAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Kipa Kurumsal İlişkiler Direktörü Nil Timur ve Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jülide Kesken ve İzmirli girişimci kimliği ile dikkat çeken Siren Ertan katıldı.

“Girişimcinin Önündeki Engelleri Kaldırıyoruz”

Toplantıda bir konuşma yapan LİYAKAT Derneği Başkanı Eskinazi, “Girişimcilik son yıllarda küresel krizlerin de etkisiyle başta ekonominin yeniden canlandırılması sonrasında gerek yatırımların gerekse toplumsal refahın arttırılması açısından giderek daha çok önem kazanmaktadır. İşsizliğin önüne geçmek, doğru politikaları uygulamaktan geçiyor. Bu politikaları uygularken atılması gereken gerekli adımlardan biri de girişimciliği teşvik etmek ve girişimcinin önündeki engelleri kaldırarak girişimcinin iş ve istihdam yaratma potansiyelini daha çok ortaya çıkarmaktır. LİYAKAT Derneği olarak biz, bu misyonu yükleniyor ve amacımız doğrultusunda girişimcilik projeleri yapıyoruz. Sürdürülebilir bir sosyal sorumluluk projesi olarak, 2012 yılında başlatılan Girişim Kampüsü” projemize dahil olarak bizleri onurlandıran proje ortaklarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Bu yıl proje ortağı olmaktan mutluluk duyduklarını belirten İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu “Ülkenin gelişmesi adına gerçekleştirilen faaliyetlerde her fırsatta yer almaya çalışmaktayız. Bu yılki ayağında yer almaktan memnuniyet duyduğumuz Girişim Kampüsü projesinin sosyal, akademik, yerel yönetim, meslek kuruluşu ve kamu ayağının olması, bu ortaklık doğrultusunda ne denli önemli bir oluşum ortaya çıktığını göstermektedir. Girişimciliği teoride ve pratikte bizzat yaşayan esnaf sanatkar teşkilatı da, yeni fikirlerin ortaya koyulduğu, gençlerin ve kadınların iş dünyasında daha fazla varolabilmelerinin önünün açıldığı bu projeye katkı koymaktan mutluluk duymaktadır” dedi.

Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila ise “Girişimcilik Kampüsü her sene gelişerek devam eden, sürdürülebilir bir proje. Bu projenin başta gençler ve kadınlar olmak üzere girişimcilik noktasında adım atan insanlar için çok güzel bir fırsat olacağına inanıyoruz” dedi. Atila sözlerini şöyle sürdürdü: “Projelerimizi hayata geçirirken paydaşlarımızın katkılarına da çok önem veriyoruz. Birlikte iyilikleri çoğaltmaya, olumsuzlukları azaltmaya çalışıyoruz. Özellikle kadınlarımıza yönelik istihdam garantili kurslar veriyoruz. Belediyecilik anlayışımız gereği önce insan diyoruz. Bizim en çok mutlu olduğumuz yatırımlar insana ve geleceğe yapılan yatırımlar. ‘Girişimcilik Kampüsü’ projesinde emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.

Gençlerle İş Hayatı Arasında Köprü Kuruluyor

Kipa Kurumsal İlişkiler Direktörü Nil Timur ise proje ile ilgili açıklamasında “Kipa olarak Egeli girişimcilere destek olmayı sürdürüyoruz. Kurumsal önceliklerimiz arasında yer alan gençlere fırsatlar yaratmak prensibi çerçevesinde, Girişim Kampüsü’ne katılanlar içinden seçilen bir projeye Kipa Özel Ödülü’nü vereceğiz. Projenin ana sponsoru olarak yetenekli gençlerimize ve kendisini hala genç hissederek bir yeniliğe imza atma hevesi, bir girişimi başlatma cesareti olan herkese destek olmayı ve onlarla iş hayatı arasında köprü kurmayı hedefliyoruz” dedi.

Gençlerin mezun olduktan sonra zorlu bir rekabetin içine girdiklerini belirten Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jülide Kesken, "Bu noktada üniversiteler sadece akademik eğitim verilen kurumlar olmaktan öte girişimciliği, inovatif düşünceyi, yaratıcılığı besleyen kurumlara dönüşmek zorunda kalmaktadır. Bu düşünceden hareketle, gençlerin girişimci ruhlarını açığa çıkarmaya, onlara cesaret vermeye ve kendilerini ifade edecekleri yepyeni alanlar sunmaya çalışıyoruz. Bu katkının güçlenmesine öncülük eden “Girişim Kampüsü” Projesi’nin devam ettirilmesi ve tüm Türkiye’ye yaygınlaştırması temel arzumuzdur." dedi

İzmir’li girişimci kimliği ile basın toplantısına katılan Siren Ertan’ın İzmir’de doğup büyüyen projenin önemini vurgulayan konuşmasından sonra protokolün imzalanması ile sona eren basın toplantısı sonrasında ise Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi gezildi.

Yeni Fikirler, Güçlü Girişimciler

“Girişim Kampüsü” ile ilgili teknik detaylar ise şöyle: 18 yaşını doldurmuş girişimcilerin daha önce hiç bir yarışmada ödül almamış iş fikirleriyle katılabildikleri projenin başvuruları ise 22 Ocak 2016 tarihine kadar projenin web sitesi üzerinden gerçekleştirilebilecek. Başvurunun ardından yaratıcı fikirlere sahip adaylar Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinin, mentorlerin ve melek yatırımcıların katılacağı girişimcilik temalı akademik eğitimlerden geçecek.

Bir sonraki aşamada adayların iş fikirleri, iş yaşamında önemli konuma sahip kişiler, bu aşamalardan geçmiş girişimciler ve yeni iş fikirlerine yatırım yapan melek yatırımcılardan oluşan bir jüri heyeti tarafından değerlendirilecek. Jüri değerlendirmesi sonucunda bu yıl da ilk üç dereceye giren iş fikirlerine ve bir sosyal girişimcilik projesine ise toplam 15.000 TL para ödülü verecek. “Girişim Kampüsü”nün ana sponsoru olan Kipa tarafından ise bir projeye Kipa Özel Ödülü verilecek.

Unutmayın, 18 yaşını doldurmuş iş fikirleri veya sosyal sorumluluk projeleri olan genç girişimci adayları başvurularını 22 Ocak 2016 tarihine kadar projenin web sitesi üzerinden gerçekleştirilebilecek.

“Girişim Kampüsü” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.girisimkampusu.com web adresini ziyaret edebilir, Başvuru işlemlerinizi ise buradan gerçekleştirebilirsiniz.

Haberimizi 18 yaşını doldurmuş iş fikri veya sosyal sorumluluk projesi olan genç girişimci adaylarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

24 Aralık 2015 Perşembe

İEAD: Yeni Dönemde Ekonomi Yönetiminin Önceliği Büyüme Olmalı!

İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği (İEAD) tarafından yapılan ‘Hocaların Gözüyle 2016 Yılında Türkiye Ekonomisi Araştırması’ ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. 6-18 Aralık 2015 tarihleri arasında ‘online anket’ yöntemi ile gerçekleştirilen ve 211 ekonomi hocasının cevapladığı anketin sonuçları, hocaların dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirme ve beklentilerini ortaya koyuyor.

İEAD tarafından geleneksel olarak yapılan ‘Hocaların Gözüyle 2016 Yılında Türkiye Ekonomisi’ araştırmanın sonuçlarına göre, ekonomi yönetimi büyümeye öncelik vermeli. Siyasal istikrar ekonomiyi olumlu etkiler, en önemli sorun ise jeopolitik riskler.

Küresel Ekonomiden Umut Yok

Geçen yılki araştırmanın sonuçlarının büyük ölçüde gerçekleştiğini söyleyen İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği (İEAD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin bu yılki anketin sonuçlarını da değerlendirdi.

Prof. Dr. Bilgin’in verdiği bilgilere göre, ekonomi hocaları 2016 yılında dünya ve Avrupa ekonomisinden umutlu değiller.

‘2016 yılında dünya ekonomisinden umutlu musunuz’ sorusuna, ankete katılanların yüzde 74’ü hayır diyor. Hocaların Avrupa ekonomisi konusunda da karamsar oldukları görülüyor. Hocaların yaklaşık yüzde 74’ü, 2016 yılında Avrupa ekonomisindeki durgunlukta belirgin bir iyileşme beklemiyor. Ekonomi hocalarının gelişmekte olan ekonomilere ilişkin beklentileri de olumsuz. Ankete katılan hocaların yüzde 69’u gelişmekte olan ekonomilere ilişkin olumsuz beklentiye sahip.‘2016 yılında petrol fiyatlarının seyri nasıl olur’ sorusuna hocaların yüzde 49’u değişmez, yüzde 22’si de azalır şeklinde cevap veriyor. Dolayısıyla petrol fiyatlarında 2016 yılında artış öngörenlerin oranı sadece yüzde 29.

Öncelik Büyüme Olmalı

Ankete katılan hocalar, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumunu ‘normal’ ve ‘iyi’ olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin ekonomik durumunu ‘normal’ ve ‘iyi’ olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 61. Ancak ‘kötü’ olarak değerlendirenlerin oranında önceki yıla göre artış söz konusu. Küresel ve jeopolitik riskler nedeniyle ankete katılan hocaların 2016 yılına ilişkin beklentileri ise olumsuz.

2016 yılında büyüme oranının yüzde 2 ve üzerinde olacağını öngören hocaların oranı yüzde 91. Dağılıma bakıldığında ağırlıklı olarak beklenen büyüme oranının yüzde 3-4 civarı olduğu görülüyor. Bu çerçevede, ankete katılan hocaların büyük bir kısmı (yüzde 65) yeni dönemde ekonomi yönetiminin önceliği büyüme olmalı diyor. Öncelik ‘mali istikrar’ olmalı diyenlerin oranı yüzde 25 ve ‘enflasyon’ olmalı diyenlerin oranı ise sadece yüzde 10.

İstikrar Olumlu etkiler, Ama ya Jeopolitik Riskler

Hocaların yüzde 70’ine göre siyasal istikrar (2019’a kadar seçim olmayacak olması), ekonomiyi olumlu etkiler. Ancak ankete katılan hocaların yüzde 82’si Rusya ile gerilen ilişkilerin ise ekonomiyi olumsuz etkileyeceği görüşünde. Rusya ile ilişkiler ekonomiyi etkilemez diyenlerin oranı sadece yüzde 16.

Büyüme hızındaki yavaşlamaya bağlı olarak durgunluk ve işsizlik önemli sorunlar olarak öne çıksa da, hocalara göre (yüzde 56) en önemli sorun jeopolitik riskler. Cari açığın ise geçici de olsa önemli sorun olmaktan çıktığı görülüyor.

Merkez, Yine ‘Geçer Not’ Aldı

Algıdaki bir miktar bozulmaya rağmen Merkez Bankası, hocalardan yine ‘geçer not’ aldı. Merkez Bankası’nın dış ve iç riskler karşısında izlediği politikaları, hocaların yüzde 38’i ‘iyi’, yüzde 43’ü de ‘normal’ olarak değerlendiriyor. ‘Kötü’ olarak değerlendirenlerin oranı ise sadece yüzde 11.

Enflasyon konusundaki beklentilerin de bir miktar kötüleştiği görülüyor. Bu çerçevede, hocaların yüzde 64’ü 2016 yılında TÜFE’yi yüzde 7-9 aralığında bekliyor. Yüzde 10 ve üzerinde olur diyenlerin oranı ise yüzde 18. Yüzde 7’nin altında bekleyenlerin oranı sadece yüzde 18.

Kur - Faiz Ne Olur?

Ankete katılan hocaların neredeyse tamamı dolar kurunu 2.75’in üzerinde bekliyor, ağırlıklı beklenti (yüzde 55) ise 3.00-3.25 arası. 3.25’in üzerinde olur diyenlerin oranı ise yüzde 22. Euro kurunda ise hocaların yüzde 48’i 3.25-3.50 aralığını öngörüyor. Euro kurunu 3.50’nin üzerinde bekleyen hocaların oranı ise yüzde 20.

Faizler konusunda ise belirsizlik hâkim olmakla birlikte, hocaların yüzde 57’si 2016 yılında faizlerde artış bekliyor. Aynı kalır diyenlerin oranı yüzde 32 ve azalır diyenlerin oranı ise sadece yüzde 10.

En çok kazandıracak yatırım aracı olarak ise faiz (yüzde 40) ön plana çıkıyor. Hisse senedi diyenlerin oranı yüzde 31 ve altın diyenlerin oranı yüzde 29. Bu oranlar, hocaların sepet önerdiği şeklinde değerlendirilebilir.

İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.iead.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

22 Aralık 2015 Salı

Küçük Ev Aletlerinin Yerli Lideri, Turquality Programı'na Dahil Oldu

Küçük ev aletleri sektörünün lider markası Arzum, dünyadaki devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality Programı'na dahil oldu. 2011 yılında, yine Turquality kapsamında yer alan Marka Destek Programı'na alınan Arzum, geçen 4 yılda yurt dışındaki ihracatını 10 kat artırarak, dünyanın 30 ülkesine ihracat gerçekleştirir hale geldi. Ulusal çapta markalaşma sürecini tamamlayan Arzum, dahil olduğu Turquality Programı ile global marka yolculuğunu emin adımlarla sürdürüyor.

Turquality Programı'na Dahil Olmak Gurur Verici

Turquality Programı hakkında değerlendirmede bulunan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı; "Turquality programına dahil olabilmek için şirketin markalaşma sürecini tamamlaması gerekiyor. Bunun kontrolü için de bir ön inceleme çalışması yapılıyor. Eğer şirket gerekli olgunluk seviyesinde ise programa dahil olabiliyorsunuz, aksi halde olamıyorsunuz. Ön inceleme çalışmasında şirket stratejik planlama, marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi gibi 9 temel konu başlığı altında detaylı bir incelemeden geçiyor. 2011 yılında Marka Destek Programı'na dahil olurken de, 2015 yılında da, ön inceleme çalışmasında başarı elde etmiş olmak ve Turquality Programı'na dahil olmak şirketimiz için gurur verici." dedi.

Turquality Desteği ile Amerika Türk Kahvesini Keşfedecek

Turquality Programı'nın, uluslararası pazarlarda Türk Markası’nı ön plana çıkartmak için Ekonomi Bakanlığı'nca yürütüldüğünü ve küresel pazarda rekabet edebilecek markaların desteklendiği bir program olduğunu ifade eden Murat Kolbaşı "Arzum markası ile Marka Destek Programına dahil olduğumuz zamandan beri ihracatımızda, vizyon ve hedeflerimiz doğrultusunda, ciddi oranda artış meydana geldi. Hedefimiz, bu yükseliş trendini koruyarak, Arzum markasını bir dünya markası yapmak. Halen 30’a yakın ülkede satılmakta olan yeni Türk kahvesi makinemiz Arzum OKKA ile şimdiye kadar hiç bulunmadığımız Amerika kıtasını da hedefliyoruz. Turquality programı bu noktada bize önemli katkılar sağlayacak" diye konuştu.

Geçtiğimiz yıl Turquality kapsamında 108 firmanın 119 markası, Marka Destek Programı kapsamında 61 firmanın 62 markası desteklendi. 2023 yılına kadar Turquality kapsamında 125 firmanın, marka destek programı kapsamında ise 50 firmanın desteklenmesi hedefleniyor.

Turquality Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.turquality.com, Arzum hakkında daha detaylı bilgi edinmek için ise www.arzum.com.tr web adreslerini ziyaret edebilirsiniz

Haberimizi Turquality Programı'ndan faydalanmak isteyen girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

19 Aralık 2015 Cumartesi

İşletmeler, 2016 Verimlilik Proje Ödülleri Başvurularınızı Bekliyor!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ülkemizin rekabet gücünün artırılmasına yönelik verimlilik çalışmaları kapsamında, her ölçekteki işletmelerin verimlilik artışlarını desteklemek ve bu alanda gerçekleştirilen projeleri teşvik etmek amacıyla her yıl “Verimlilik Proje Ödülleri” veriyor.

Bakanlık, İşletmelerdeki verimli çalışmanın önem ve gereğine dikkat çekmenin yanı sıra, verimlilik bilincinin ve iyi uygulama örneklerinin yaygınlaşmasına katkıda bulunacak bu ödüller ile işletmeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmayı, verimlilik arttırıcı projeleri kamuoyuna duyurmayı ve uygulanmış projelerin sağladığı faydaları daha iyi tanıtmayı hedefliyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ülkemizin verimlilik artışı potansiyelinin hayata geçirilmesine katkıda bulunmak için bu alanda çalışmaları olan tüm işletmeleri Verimlilik Proje Ödüllerine başvurmaya ve verimlilik artırıcı projelerini kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyor. 

Ödüle Başvurabilecek Projeler

İşletmenin sunduğu ürün veya hizmetlerin kalitesini iyileştirmeye yönelik projeler,İş süreçlerinin performanslarını arttırmaya yönelik projeler,Hammadde, malzeme, enerji, sermaye ve insan kaynaklarının verimliliğini arttırmaya yönelik projeler,İşletmenin karlılığını arttırmaya veya maliyetlerini azaltmaya yönelik projeler,Çalışma yaşamının kalitesini iyileştirmeye yönelik projeler.

Kimler Başvurabilir?

Mikro İşletmelerKüçük İşletmelerOrta Büyüklükteki İşletmelerBüyük İşletmelerKamu Kurumları

Ödül Başvuru Koşulları

Başvurular proje yürütücüsü işletmeler tarafından yapılır.Projenin tamamlandığı tarih ile son başvuru tarihi arasındaki süre bir yılı geçemez.Daha önce herhangi bir kuruluştan ödül alan projeler için başvuru yapılamaz.Bir işletme bir yıl içinde en fazla üç proje ile başvurabilir.Başvurular, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının internet sitesinde yayınlanan İşletme Başvuru Formu doldurularak elektronik ortamda gönderilmesi suretiyle yapılır.Başvuru sırasında herhangi bir ücret alınmaz.

Bağımsız Değerlendirici Başvuruları

Gönüllü Bağımsız Değerlendirici olarak süreçte yer almak için; kamu kurum ve kuruluşlarının çalışanları, özel sektör çalışanları, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcileri başvuruda bulunabilirler.

Ödül Süreci ve Takvimi

Başvurusu kabul edilen projeler "Verimlilik Proje Ödülleri Usül ve Esasları Hakkında Yönetmelik" uyarınca ön değerlendirme, yerinde inceleme ve nihai değerlendirme olmak üzere üç aşamada değerlendirilecek. Değerlendirme süreci sonunda ödül almaya hak kazanan projeler Verimlilik Haftası içerisinde düzenlenecek bir törende açıklanacak

Ödül Süreci ve Takvimiİşletme ve Bağımsız Değerlendirici Başvuruları   9 Kasım 2015 -  9 Ocak 2016Değerlendirme Bilgilendirme Toplantısı 22 Ocak 2016Ön Değerlendirme Çalışmaları 22 Ocak - 19 Şubat 2016Yerinde İnceleme Çalışmaları19 Şubat - 25 Mart 2016Ödül Jüri Toplantısı 7 Nisan 2016Ödül Töreni25 Nisan 2016

Ödül almaya hak kazanan işletmelere “Verimlilik Proje Ödülü” plaketi takdim edilir. Ödül töreninde projelerin sunumu gerçekleştirilir ve bu projelere Bakanlığın yayın organlarında ve resmi internet sitesinde yer verilir ve tanıtımı yapılır.

“Verimlilik Proje Ödülleri” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz vgm.sanayi.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi verimliliğine güvenen küçük, orta ve büyük işletmeler olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

17 Aralık 2015 Perşembe

Yerli Otomobil 2018 İstanbul Autoshow'da Kamuflajsız Görücüye Çıkacak!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kanal 24 televizyonunda yerli otomobil projesine ilişkin soruları yanıtladı. Gebze'de yerli otomobildeki son durumu ele aldıklarını bildiren Işık, bu konudaki çalışmaların arzu edilen şekilde yürüdüğünü belirtti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: "Hedefimiz, 2018 İstanbul Autoshow'da aracımızın tasarımıyla, teknolojisiyle tüketicimizin, halkımızın beğenisine sunulması. Yerli otomobili kamuflajsız, son haliyle orada görebiliriz" dedi.

Işık, 2020 yılından önce seri üretime geçmiş, halkın beğenisini kazanacak bir Türk markasıyla, fikri mülkiyet haklarının ülkeye ait olduğu, teknolojisinin Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) liderliğinde geliştirildiği ve üretiminde en az yüzde 85'inin Türkiye’de yapıldığı yerli otomobili yollara çıkaracaklarını ifade etti.

Yerli otomobilin 4 prototipi bulunduğuna değinen Işık, "Prototiplerin 3'ü hazırdı. Şimdi ?crossover yani halkın çok kullandığı tabirle jip dediğimiz prototipte, 22 Aralık'ta hazır olacak. O geldikten sonra üzerine TÜBİTAK’ın teknolojisi yükleniyor, sonra testler yapılıyor aslında çok uzun yoğun ve yorucu bir çalışma yapılıyor. Yine kamuflajlı olacak, hatları belli olmayacak. Asıl hatlar ne zaman belli olacak diye bir merak var, 2016'nın sonunda inşallah filo üretimini de yapmış olacağız. Önümüzdeki yılın sonunda da Allah ömür verirse, sağlıkla sıhhatle önümüzdeki zamanlarda belki filoyu göstermiş olursunuz" diye konuştu.

Işık, 30-40 araç üreteceklerini, her türlü arazi mevsim ve iklim şartlarında test edeceklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Belki ilk defa sizinle paylaşıyorum, 2018 yılında İstanbul Autoshow'da araçları göreceğiz. Zannediyorum 2018'de örtüyü çekeriz. Hedefimiz, planımız 2018'in İstanbul Autoshow'da aracımızın tasarımıyla, teknolojisiyle tüketicimizin, halkımızın beğenisine sunulması. Yerli otomobili kamuflajsız, son haliyle orada görebiliriz. Güzel, uyumlu bir çalışma var inşallah 2016'nın sonunda filo 2018'de de aracın satışa hazır halini kamuflajsız olarak göreceğiz. Otomobil fuarını inşallah bu noktada fırsat olarak değerlendireceğiz."

Bakan Işık, yerli otomobilde TÜBİTAK'ın yanında, Saab ve News firmalarından ekiplerle de çalıştıklarına işaret etti. Işık, projenin Türkiye'nin marka üretmesi ve teknoloji geliştirme platformu oluşturması açısından çok önemli olduğuna dikkati çekerek, gelecekte batarya kullanım alanlarının artacağını bildirdi. Işık, bu kapsamda yürütülen çalışmalarla Türkiye'nin batarya teknolojilerinde de dünyanın iddialı ülkeleri arasına gireceğini kaydetti.

Sanayi Bakanlığı kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

15 Aralık 2015 Salı

Işık Üniversitesi’nden Türkiye’nin Yenileşim ve Girişimcilik Kültürüne Destek!

Türkiye’de yenileşimin gelişmesine ve yaratıcı gençler yetiştirilmesine yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken Işık Üniversitesi, InnoCampus ile işbirliğine gidiyor. İmzalanan işbirliği anlaşmasıyla, InnoCampus-Işık FabLab’i 16 Temmuz’da başlayacak yoğun yaz kampıyla hayata geçecek. Işık Üniversitesi, InnoCampus-Işık FabLab’i ile yenileşim ve girişimcilik kampına ev sahipliği yaparak Türkiye’nin yenileşim kültürünün gelişmesine katkı sağlayacak.

Türkiye’nin köklü kurumlarından biri olan Işık Üniversitesi, yenileşimi ve girişimciliği desteklemek üzere InnoCampus ile işbirliği yapacak. İmzalanan işbirliği anlaşmasıyla birlikte, InnoCampus-Işık FabLab’i 16 Temmuz’da başlayacak olan yoğun yaz kampıyla hayata geçecek. Böylece Işık Üniversitesi, InnoCampus-Işık FabLab’i ile yenileşim, tasarım ve girişimcilik kampına ev sahipliği yapacak.

Şile Kampüsü’nde yaklaşık 500 m2’lik bir alana üretimhane, eğitim ve toplantı alanları kurulacağını belirten Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Tekinay, “Bu proje ile ülkemizin 12 yıl gerisinde kaldığı 3. sayısal devrim dediğimiz sayısal yerel bireysel üretimin yayılmasında büyük bir adım atacağız, yaratıcılık ve girişimcilik kültürüne katkıda bulunacağız” dedi.

40 “Yapıcı”nın Yararlanması Bekleniyor

İlk yıllarda 5, takip eden yıllarda 10, daha sonraki yıllarda ise 15 olmak üzere yılda 15 Start Up’ın Işık Üniversitesi bünyesinde kuluçkalandırılması hedeflenirken, yaz kamplarından girişimciliğe de destek verecek şekilde 40 kadar yapıcının yararlanması bekleniyor.

Yenileşimi, araştırma-geliştirmeyi ve girişimciliği öncelikte tutan bir üniversite olarak yapıcılık, sayısal üretim kültürlerini yaymayı amaçladıklarını belirten Rektör Tekinay proje hakkında şu bilgileri verdi:

“InnoCampus ile 2016 yazında 6 haftalık bir yenileşim ve girişimcilik kampına ev sahipliği yapacağız. Innocampus’ün mobil üretim ve eğitim laboratuvarını bu süreyle Şile Kampüsümüzde misafir ettikten sonra elimizde ülkemizin ilk FabLab’lerinden birisi sürekli olarak kalacak. FabLabler, yani, Fabrikasyon Laboratuvarları, bilgisayar kontrollü cihazlarla yerel, bireysel, tek üretim yaparak hızlı prototiplemeyi, deneme-yanılmayı mümkün kılan tasarımların sanaldan gerçeğe dönüştüğü atölyelerdir.”

Neler Yapılacak?

Girişimcilere yönelik ve halka, tüm yapıcılara açık FabLabler’de, üç boyutlu yazıcı, lazer kesici vs bilgisayar kontrollü üretim cihazlarının kullanımı, kuramı, tasarım dersleri teknolojik boyutunu oluşturulurken iş planı, muhasebe, fikri mülkiyet gibi girişimciliğin temelleri anlatılacak.

Ayrıca sektörden başarılı yöneticiler, teknokratlar, girişimciler dersler verecek, tasarımcılar, yapıcı (maker) hareketinin Türkiye’deki önde gelenleri seminerler düzenleyecekler. Rektör Tekinay, FabLab’e cihazların alımı dışında altyapı sağladıklarını, hizmet hibeleri aldıklarını, eğitimcilerden ve sektörden destekler aldıklarını da söyledi.

Herkesin Kullanımına Açık FabLab

Işık Üniversitesi'nin ev sahipliği yapacağı FabLab’i, Açık Erişim esasına sadık sistemi sayesinde takvimlendiği ve cihazlara ya da çevreye zarar vermediği sürece herkes kullanabilecek.

FabLab’lerin uluslararası FabLab Ağı’na Açık Erişim esaslarıyla bağlı olduğunu, tüm tasarımların dünyaca erişilebilir, değiştirilebilir ve kullanılabilir halde olduklarına dikkat çeken Rektör Tekinay, “Bu tasarımlar, nano-skalada bilimsel araştırmalardan sanatsal ya da endüstriyel tasarıma, tıbbi protez üretimine kadar çok çeşitli. Üretilecek tasarımlar sensör ve robotik teknolojileriyle desteklenerek sadece hayal gücüyle sınırlı” dedi.

www.isikun.edu.tr/cias/innocampus web adresinden InnoCampus-Işık FabLab hakkında detaylı bilgi detaylı edinebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

12 Aralık 2015 Cumartesi

15 Aralık'taki Yıldızlı Projeler Yarışması'16 Lansmanına Davetlisiniz!

Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü’nün “Fikrini Geleceğe Taşı” sloganıyla 8.'sini düzenleyeceği Yıldızlı Projeler Yarışması'nın lansmanı 15 Aralık 2015’te YTÜ Davutpaşa Kampüsü Elektrik Elektronik Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek.

Yıldızlı Projeler Yarışması 2016 Lansmanı, girişimciliğe ilgi duyan ve bu konuda çalışmalar yapan üniversite öğrencilerini ve mezunlarını, girişimcilik ekosisteminde başarıya ulaşmış isimlerle buluşturacak. Girişimcilerin fikirlerini hayata geçirme sırasında karşılaştıkları zorluklar, girişimci adaylarına tavsiyeler gibi merak edilen konuların işlenmesinin yanında, katılımcıların kafasındaki soru işaretlerine cevap bulabileceği paneller düzenlenecek. Ayrıca Yıldızlı Projeler Yarışması’nın bu seneki süreci hakkında detaylı bir bilgilendirme yapılacak.

Yıldızlı Projeler Yarışması'16 Lansmanı

  Yıldızlı Projeler Yarışması'16 Lansmanı12.30-13.00 Açılış ve Yıldızlı Projeler Yarışması'16 Tanıtımı Latif Ulu – YTÜ TTO Girişimcilik Birimi ve Kuluçka Merkezi YetkilisiFatih Ayhan – YTÜ Teknopark Prototip Atölyesi Yöneticisi13.10-14.40Panel 'GirİŞimin Patronu Fatih İşbecer - Pozitron Kurucu OrtağıAli Servet Eyüboğlu - Mekanist.net Kurucu OrtağıAlemşah Öztürk- 41?29! Kurucu OrtağıErol Değim - Armut.com Kurucu Ortağı 14.50-15:50Panel 'Fikriyle Yıldızlaşanlar' Batuhan Yılmaz - YPY 2010 KazananıCeyhun Derinboğaz- YPY 2013 KazananıEvrim Ünal - YPY 2015 Kazananı16:00- 16:30Dünyanın Teknoloji Merkezi Silikon Vadisi Deneyimleri

Yıldızlı Projeler Yarışması'nın proje başvuru alımları ise lasmanın yapılacağı 15 Aralık 2015 tarihinde alınmaya başlayacak.

Yıldızlı Projeler Yarışması hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü’nün Facebook sayfasını ve ytuieee.com/etkinlikler?id=3 web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi üniversitelerde öğrenim gören ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencileri başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

10 Aralık 2015 Perşembe

İlker İnanç: Şirketlerin Yeni Trendi Kitle Kaynak Kullanımı!

Twentify'nin Kurucu Ortağı İlker İnanç, şirketlerin yeni trendi olan "Kitle Kaynak Kullanımı"nı anlatıyor. "Crowdsourcing", crowd ve outsourcing kelimelerinin birleşiminden doğmuş, kitlesel kaynak kullanımı, kalabalık ya da toplulukların birlikte kaynak kullanımı anlamına gelen bir terim Kitle Kaynak Kullanımı. Buna basitçe, birçok insanın, belli bir işi gerçekleştirmesi diyebiliriz.

Firmalar için kitlekaynak çözümlerinin, yakın geleceğin en renkli alanlarından birisi olacağına hiç şüphe yok.

Akıllı telefon teknolojisinin oldukça hızlı gelişmesi ve geniş kitleler tarafından kullanılmaya başlanması ile birlikte, bu cihazların hayatımızın olmazsa olmazı haline geldiği bir gerçek. Ayrıca, bu teknolojik aletlerle yapabileceklerimizin sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor.

Türkiye’ye gelecek olursak, resmi rakamlara göre şu an Türkiye’de 70 milyondan fazla telefon kullanıcısı var ve bu telefonların %50’ye yakını akıllı cihazlar, yani; fotoğraf ve video çekebilen, depolayan, coğrafi koordinat bilgisi alabilen, kablosuz internet erişimi olan cihazlar. Bu telefon sahiplerinin de ülkenin her yerine dağılmış olduğu düşünüldüğünde, bu kişiler ülkenin her yerinden gerçek-zamanlı, hızlı ve güvenilir saha verisine ulaşmak için eldeki en iyi kaynak haline geliyor. Dolayısıyla, verimli ve hızlı karar alınması gereken günümüz dünyasında, şüphesiz ki bu teknolojik gelişmeleri takip eden ve milyonlarca kişiden oluşan kitleleri karşılıklı fayda sağlayacak şekilde kullanabilen firmalar kazananlar olacaklar.

Karşılaştığınız bir problemi çözmek, yeni projeniz için fikir almak veya herhangi bir saha verisini toplamak için çoğunluğu 18-35 yaş arasında değişen bu ‘ordu’yu neden kullanasınız? Çünkü kitlenin gücünü kullanarak işlerinizi çok daha hızlı, çok daha büyük bir demografide ve en önemlisi çok daha düşük maliyetle yapabilme imkanına sahipsiniz. Geniş bir coğrafyaya yayılmış bu yetenek havuzu, hiçbir zaman sahip olmadığımız insan gücü demek. Günümüz dünyasında, insanlar da şirketler de verimlilik için daha az harcamak ve daha çok iş yapmak istiyorlar.

Kitle kaynak, bu yeni ‘paylaşım ekonomisinin’ temellerini oluşturuyor. Bu şekilde, iki taraf da hızlı ve pratik bir şekilde kendine fayda sağlamış ve ihtiyaçlarını karşılamış oluyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

8 Aralık 2015 Salı

Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması YFYİ 2015’in Kazananları Belli Oldu!

ODTÜ ve ODTÜ Teknokent tarafından Elginkan Vakfı’nın desteği ve DEPARK ve Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi’nin bölgesel iş ortaklıklarıyla düzenlenen Yeni Fikirler Yeni İşler’de (YFYİ) kazananlar belli oldu. Kitabı “Yalın Girişimci” ile NewYork Times’ın en çok satanlar listesine giren yazar Brant Cooper’ın da katılımıyla gerçekleşen final ve ödül töreninde Büyük Ödüller ve ABD Kampı Özel Ödülleri sahiplerini buldu.

11. yılını geride bırakan ve bu yıl da yoğun katılımın olduğu Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) ödülleri gerçekleştirilen tören ile sahiplerini buldu. ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve yatırımcıların, yöneticilerin, akademisyenlerin, girişimcilerin ve şirket sahiplerinin yer aldığı törende, finale kalan girişimciler ilk kez iş fikirlerini kamuoyu karşısında sundu ve jüri değerlendirmesinin yanı sıra bu yıl ilk kez internet üzerinden halk oylaması gerçekleştirildi.

2005 yılında 195 girişimciyle çıktığı yola, bu yıl 11. yılında 1.243 girişimci başvurusuyla devam eden YFYİ, 1353 iş finale kalmak için mücadele etti. Birbirinden değerli girişimcileri ve iş fikirlerini destekleyen YFYİ bu yıl ilk kez iki ana kategoride projeleri değerlendirirken, YFYİ Idea’da 43 ekip, YFYİ Pro’da 19 ekip kuluçka dönemine kalarak yoğun eğitim ve mentorluk döneminden yararlandı. Son derece verimli ve yoğun geçen kuluçka döneminin ardından, 5 Aralık’ta gerçekleştirilen finalde YFYİ Idea’da 10 ekip, YFYİ Pro’da 12 ekip Bilişim, Dayanıklı Malzeme ve Tüketici Elektroniği, Enerji ve Sağlık Kategorilerinde finale kaldı.

YFYİ Idea kapsamında büyük ödül Elginkan Vakfı tarafından “Şekerini Bil” projesi ile Biyoçip ekibinin oldu.

YFYİ Pro'nun Kazananları

YFYİ Pro’da ise Intel, Arçelik ve YEDAŞ sponsorluğunda kategori büyük ödülleri ve ABD Kampı ödülleri kazanan ekipler ve projeleri şöyle sıralandı;

KategoriKazananÖdülSağlık KategorisiBTech25.000TL Amerika Kampı TEB özel ödülüGelişim KategorisiScirobotİntel 25.000TL Amerika Kampı Özel ÖdülüBilişim KategorisiScirobot25.000 TL Amerika Kampı İntel Özel ÖdülüKategorisi Dayanıklı Malzeme ve Tüketici Elektroniği KategorisiMachina25.000 TL Amerika Kampı Arçelik Özel ÖdülüEnerji KategorisiHidrotürbin25.000 TL Amerika Kampı YEDAŞ özel ödülü

PRO Kategorisi Bulut Bilişim 120.000 $ değerinde Bluemix kullanım hakkı ise IBM özel ödülü Engelsiz İnovasyon ve Rocketscience’a geldi. PRO Kategorisi Bulut Bilişim 120.000 $ değerinde iki Azure kullanım hakkı Microsoft Özel Ödülü Footballpreneurs ve Scirobot'ın oldu. ISSD Özel Ödülü Amerika Kampı ise Kovan ekibine taktim edildi.

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da nakit para ödüllerinin yanı sıra, kazanan girişimciler  ODTÜ Teknokent San Francisco T-Jump Hızlandırma Merkezi'nde gerçekleşecek ABD Kampı’na katılacaklar. YFYİ Pro ile ayrıca, uluslararası başarı yakalayacak şirketler geliştirilmesi amaçlanıyor.

YFYİ Finali’nde ayrıca, kitabı “Yalın Girişimci” ile 2013 yılında NewYork Times’ın en çok satanlar listesinde zirveye kadar çıkan Brant Cooper da konuşmacı olarak yer aldı ve finalistler ve izleyicilere, girişimcilere başarılı birer şirket kurmanın ve yenilikçi yaklaşımla teknolojiyi ve trendleri her daim takip edebilmenin püf noktalarını anlattı.Kendisini start up’ların kurulmasına ve organizasyonların inovasyon yaratmasına yardımcı olan yazar, konuşmacı ve mentor olarak tanımlayan, Moves the Needle şirketiyle Silikon Vadisi’ndeki yeni girişimlere başarılı olmanın yolunu açan Brant Cooper’ın “Yalın Girişimci” adlı kitabı bu yıl Türkçeye çevrilerek yayınlandı.

Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) Finali hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.yfyi.com web adrsini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

5 Aralık 2015 Cumartesi

Akıllı Ekonomi, Teknoloji Odaklı Büyüme Konferansı Mart'ta İstanbul'da!

İstanbul, 17 Mart 2016’da The Economist’in "Akıllı Ekonomi, Teknoloji Odaklı Büyüme" konulu bölgesel konferansına ev sahipliği yapacak.

Akıllı ekonomi kavramının tüm yönleriyle tartışılacağı konferansta Avrasya ekonomilerindeki büyüme, çeşitlenme ve sosyal olarak güçlenmenin yarattığı potansiyel ele alınacak. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin Avrasya bölgesinde yarattığı katmadeğer, istihdam ve ekonomik büyümeye katkı hakkında detaylı oturumlar gerçekleştirilecek.

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da yer alacağı konferansa katılım sağlayacak önemli isimlerin arasında, Transtech Capital kurucusu Simon Robeson, Kuwait Ulusal Girişimcilik Fonu Başkanı Abdulmalik Al Jabbar, ITU Telekomünikasyon Standartlaştırma Birimi Direktör’ü Chaesub Lee, Uluslararası Finans Kurumu Başkanı Telecom, Medya ve Teknoloji Avrupa ve Avrasya sorumlusu Temel Öktem, Etohum Ortak Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Burak Buyukdemir bulunuyor. Bu isimlere ek olarak Avrasya bölgesinden kamu, özel sektör ve STK dünyasının önde gelen isimleri de konferansa katılım gösterecek.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin 2023 teknoloji vizyonunu anlatacağı bir açılış konuşması yapacak. Konferansta Avrasya bölgesindeki ülkelerin dijital stratejileri, akıllı teknoloji ekosistemi, teknolojik altyapı, etik konular, akıllı ekonomide katılımcılık ve sürdürülebilirlik gibi konu başlıkları ele alınacak.

Unutmayın, The Economist’in düzenleyeceği “Akıllı Ekonomiler 2016” başlıklı organizasyon 17 Mart 2016 tarihinde Four Seasons Hotel Istanbul’da gerçekleşecek.

Akıllı Ekonomiler 2016 Konferansı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.smarteconomies.economist.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

3 Aralık 2015 Perşembe

Huzurlarınızda Türkiye'nin En Dijital Şirketleri!

Accenture, Türkiye'nin en dijital şirketlerini belirlemek için Vodafone, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Türkiye Bilişim Vakfı ile beraber hayata geçirdiği Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Accenture, Türkiye'de ilk kez bilimsel bir yaklaşım ve sistematik bir metodoloji kullanılarak dijitalleşmenin ölçümünde önemli bir ilke imza attı. Bu çalışma ile Accenture, 17 sektörün öncü şirketlerinin dijital karnesini ve sektörlerin dijitalleşme alanındaki liderlerini belirledi.

Türkiye'nin en dijital şirketlerini belirlendiği Accenture Dijitalleşme Endeksi'nin sonuçlarına göre; Garanti Bankası Türkiye'nin ve finansal hizmetler sektörünün en dijital şirketi olurken, Migros, perakende ticaret; Acıbadem, hizmet faaliyetleri; Ford Otomotiv Sanayi de motorlu kara taşıtları imalatı sektörünün en dijital şirketleri oldu.

Türkiye ortalaması yüzde 60 olan Accenture Dijitalleşme Endeksi sonuçlarına göre 'Finansal Hizmetler' dijitalleşme performansı en yüksek sektör olurken bankalar bu sektörde dijitalleşme konusunda rakiplerinden bir adım önde yer alıyor. 'Perakende Ticaret', 'Hizmet Faaliyetleri' ve 'Motorlu Kara Taşıtları İmalatı' sektörleri ise dijitalleşme yolculuğunda finansal hizmetler sektörünü takip ediyor.

Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında, dijitalleşmenin şirketlerin karlılığı üzerindeki etkisi de analiz edildi. Buna göre, maksimum 100 puanlık Accenture Dijitalleşme Endeksi skorundaki her 10 puanlık artış, Türkiye'de bir şirket için ortalama olarak yüzde 1,5'lik ek faiz ve vergi öncesi kr (FVÖK) marjı anlamına geliyor.

"Dijital Dönüşüme Ayak Uyduran Şirketler, Küresel Firmalarla Rekabet Edebilecek"

Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında Türkiye'nin önde gelen sektörlerinin dijital dönüşümdeki mevcut durumunun tespit edilerek gelişim alanlarının ortaya koyulması ve bu sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlanarak ülkenin büyümesine ve kalkınmasına destek olunması hedefiyle yola çıktıklarını belirten Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş, "Dijital, dünyaya bin yılda bir gelebilecek bir fırsat ve Türkiye dahil her ülkeye eşit imkanlar sunuyor. Türkiye'de faaliyet gösteren şirketler bu fırsatı değerlendirirse dünya ligine çıkıp küresel firmalarla rekabet edebilecek duruma gelebilirler. Biz de bu doğrultuda Türkiye'nin dijitalleşme öncülerini belirlemek için yola çıktık. G20 bünyesinde ilk defa B20 Türkiye ile beraber Dijital Ekonomi Politikaları raporunu hazırlayarak hükümetlere dijital ekonomiye ilişkin tavsiyelerde bulunduk. Bu çalışma, dijitalin hükümetlerin ajandasında olması açısından çok kıymetli. Accenture Dijitalleşme Endeksi de şirketlerin dijitalleşmesine süreçlerine sağlayacağı katkıdan dolayı ayrı bir önem taşıyor. Bu yıl ilkini hayata geçirdiğimiz endekse oldukça yüksek bir katılım oldu. Bu başarıya ulaşmamızı sağlayan, dijitalleşme süreçlerini bize açan firmalara öncelikle içten teşekkürlerimizi sunuyorum. Bugün, Türkiye'de ilk defa en dijital şirketleri açıklıyoruz ve inanıyorum ki dijitalleşen şirketler Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak ve Türkiye ekonomisini büyüterek dünya liginde daha sağlam yerler elde edecek" dedi.

Kalkınmanın Yeni Formülü Dijitalleşme Olacak

Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt, dijitalleşmenin hem ülkemizde hem de dünyada öncelikli bir konuma sahip olduğunu ifade etti. Gerek tüm dünyayı etkisi altına alan yeni dijital ekonomi düzeninde, gerekse Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında dijitalleşen şirketlerin önemli payı olacağını belirten Öğüt: "Ülkemizin dijitalleşmesi özel sektörün, dolayısıyla da şirketlerin dijitalleşmesi ile yakından ilintili; dijitalleşen şirketler, haliyle, faaliyet gösterdikleri ülkeyi de dijital geleceğe taşıyor. Yapılan araştırmalar, dijitalleşen şirketlerin karlılıklarını sektörlerinin yüzde 26 üzerinde gerçekleştirerek ekonomik kalkınmada pozitif etki yarattığını ortaya koyuyor. Diğer yandan, rekabetin gerisinde kalmamak için her ölçekten şirketin 4.5G'li yeni döneme de bir an evvel hazırlanması önem taşıyor. Vodafone olarak, Türkiye'nin uçtan uca dijital kalkınmasını hedeflediğimiz Dijital Dönüşüm Hareketi kapsamında Yarına Hazırım Platformu altında kurumların verimliliklerini artırarak değişen iş dünyasında yarına hazır olabilmesine yardımcı olacak çözümler sunuyoruz. Dijitalleşmedeki öncülüğümüz ve uzmanlığımız doğrultusunda, Accenture Dijitalleşme Endeksi'ni destekliyor ve Türkiye'deki tüm şirketleri Dijitalleşme Endekslerini hesaplayarak mevcut durumlarını ölçmeye ve ihtiyaçlarına en uygun çözümü hayata geçirerek bugünden dijitalleşmenin öncüsü olmaya davet ediyoruz" dedi.

Endüstri’nin Olmazsa Olmazı Dijitalleşme

Hazırlanan endeksin Türkiye'nin önde gelen 100 şirketinin tomografisi niteliğinde olduğunu söyleyen Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı; "İçinden geçmekte olduğumuz dijital devrimde, bu devrime hızla ayak uydurabilenler, roket gibi yükselecek. Ayak uyduramayanlar, sadece uçak gibi yükselecek. Roket gibi derken, 'gitgide artan' bir hızı kastediyorum. Exponential bir hız ve açı bu. Dikine çıkıyor. Günümüzde dönüşüm, bir uçağın pistten kalkması gibi değil, tam aksine, bir roketin rampadan kalkması gibi ilerliyor. Bu hız benzetmesini şirketlere, uluslara, ekonomiye sağlayan: dijitalleşme hızı ve becerisidir" değerlendirmesinde bulundu.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Köksalan ise endeks çalışmalarının önemine değinerek; "Teşhis, değerlendirme ve gelişimin temelinde ölçüm vardır. Bilimsel yöntemlerle geliştirilen bu dijital endeks, şirketlerin dijitalleşmede bulundukları noktayı ölçmekte, güçlü ve zayıf yanlarını ortaya çıkartmaktadır. Endeksin içerdiği detaylı kriterler katılan şirketlerin kendilerini geliştirmeleri için önemli bilgiler sağlamaktadır" ifadelerini kullandı.

Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker, Accenture Dijitalleşme Endeksi ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Üç temel dijitalleşme boyutu için geliştirilen 10 kriter ve 91 indikatör ile Accenture Dijitalleşme Endeksi, araştırmaya katılan şirketlere çok kapsamlı bir dijitalleşme karnesi sunma imkanı sağlamıştır. Bu karneler, şirketlerin dijitalleşme çabalarındaki güçlü ve zayıf yönleri ile gelişim alanlarını saptamalarında ve dijital dönüşüm yol haritalarını hazırlamalarında yol gösterici bir kılavuz niteliği taşımaktadır."

Türkiye'nin En Dijital Şirketleri

Türkiye'nin en dijital şirketlerini belirlendiği Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasına çeşitli sektörlerden 104 şirket katıldı ve  aşağıdaki sonuçlar elde edildi.

Accenture Dijitalleşme Endeksi'ne göre Türk şirketleri, organizasyon içerisindeki iletişim, iç süreç ve operasyonlarının dijitalleşmesinde, müşterilere yönelik ürün ve hizmet süreçlerinin dijitalleşmesine oranla daha iyi bir performans gösteriyor. Şirketlerin dijitalleşme stratejilerini uygularken karşılaştıkları engellerin başında ise dijitalleşmenin etkin kullanımı için departmanlar arasında gerekli olan koordinasyonun eksikliği ve yavaş karar alma süreçleri geliyor.Endeks çalışmasına katılan şirketlerin teknoloji ve dijitalleşme alanında çalışan yöneticilerinin yüzde 92'si dijitalleşmenin faaliyet gösterdikleri sektörlere ciddi bir etkisinin olacağını belirtiyor. Ancak bu beklentiye sahip yöneticilerin yüzde 41'i şirketlerinin dijitalleşmeden kaynaklanacak fırsat ve risklere tamamen hazır olduğunu düşünmüyor.

Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasına göre Türkiye'de faaliyet gösteren şirketlerin dijitalleşmeyi gündemlerine alarak ve iş yapış biçimlerini gözden geçirerek yakalayabilecekleri birçok fırsat bulunuyor. Buna göre şirketlerin izlemesi gereken adımlar şöyle:

Sektörlerine ve rakiplerine göre nerede bulunduklarını tespit ederek konumlarını güçlendirecek dijital stratejileri belirlemek.Eski iş yapış şekilleri yerine, dijitalleşme yolculuklarında önlerine çıkan engellerin üstesinden gelmelerini sağlayacak sağlam bir operasyon modeli geliştirmek.Üst yönetimin, kurumun dijitalleşmesine liderlik etmesini ve dijitalden gelecek yeni fırsatları desteklemesini sağlamak.Özellikle bilgi teknolojileri, müşteri deneyimi ve servis tasarımı, analitik, online satış ve pazarlama, dijital kanalların tasarımı gibi alanlardaki deneyimin şirkete kazandırılması için çalışan yetkinliklerini artırmak ve bu konuda uzman şirket ve kurumlarla işbirliği yapmak.Dijitalleşme sayesinde oluşacak büyüme ve verimlilik artışlarına odaklanarak dijitalleşme projelerinin kendi kendini finanse eden yatırımlar haline gelmesini sağlamak.Dijitalleşmeden gelebilecek en fazla faydayı elde etmek için, tasarım odaklı düşünmek ve eldeki veriyi kullanarak içgörüler elde etmek.Dijital dönüşüm süreçlerinde sosyal medya, bulut, mobil teknolojiler ve analitik gibi dijital teknolojileri en iyi şekilde kullanarak büyüme ve verimlilik sağlamak ve güvenlik çözümleri ile de bu alanda oluşabilecek riskleri minimize etmek.

Accenture Dijitalleşme Endeksi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.endijital100.com web adresini ziyaret edebilir, Raporun tamamına ise buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2 Aralık 2015 Çarşamba

GE Türkiye İnovasyon Merkezi İstanbul Teknopark’ta açıldı!

GE’nin dünya genelindeki sekizinci inovasyon merkezi olan "GE Türkiye İnovasyon Merkezi", İstanbul Teknopark’ta açıldı.

General Electric, İstanbul Teknopark’ta GE Türkiye İnovasyon Merkezi’ni açtı. Bu merkez, GE’nin dünya genelindeki sekizinci inovasyon merkezi. Bu da Türkiye’nin GE için önemini gösteriyor. GE’nin Türkiye dışında, Çin, Kanada, Japonya, Almanya, Suudi Arabistan, BAE ve Güney Afrika’da inovasyon merkezleri bulunuyor.

General Electric Türkiye İnovasyon Merkezi, yenilebilir enerji, akıllı şebekeler, LED, Sağlık ve Yaşam Bilimleri endüstrilerinde yerel inovasyonun gelişimine odaklanacak.

GE Orta Doğu Kuzey Afrika ve Türkiye İnovasyon Başkanı Rania Rostom, İnovasyon Merkezi’nin temel hedeflerini,

Ekosistem dahilinde yerel inovasyonu teşvik etmek, Endüstrilerin karşılaştığı zorluklarının aşılmasına iş birlikleri yaparak yardımcı olmakMüşterilerin üretimlerini ve operasyonel verimliliklerini artırmak için ileri üretim teknikleri ve endüstriyel internet çözümleri sunmak

olarak tanımlıyor.

Rostom’un öncelikle dikkat çektiği konu inovasyonun yerelleşmesi. “Müşteri ihtiyaçlarına cevap vermek, müşterilerle birlikte müşteriler için çözümler üretmek için yerel inovasyon çok önemli” diyen Rostom, “Türkiye İnovasyon Merkezi, müşteriler ve paydaşlarla birlikte endüstriyel bir kuluçka merkezi olarak hizmet verecek. Bunun yanı sıra, akademi ve kamu kurumları ile işbirlikleri geliştireceğiz. Teknoloji her zaman tek başına yeterli olmuyor. Bu yönde gerekli politikaların geliştirilmesi, finans ve iş modellerinin oluşturulması gerekiyor. Merkez, tüm GE iş kollarının arasında bilgi, teknoloji ve araçlara erişim sağlayan ve şirkete rekabet avantajı sunan GE Store’u da güçlendirecek. Biz, teknoloji, know-how açısından masaya getirebileceğimiz araçları geliştireceğiz” yorumlarını yapıyor.

Tek Başına İnovasyon Olmaz

Rania Rostom, Türkiye’nin çok yüksek bir girişimcilik potansiyeline sahip olduğunu belirterek şu yorumlarda bulundu: “Türkiye son derece dinamik bir ülke. Girişimcilik ekosistemi yüksek bir potansiyele sahip. Rekabette daha hızlı olmanı yolu ise, yerel inovasyon ekosisteminin desteklenmesinden geçiyor. Bu sayede herkes bu sürece katılabiliyor, işbirlikleri gelişiyor. Hiçbir şirket inovasyonu tek başına gerçekleştiremez.”

Endüstriyel İnternet Fiziksel İle Duygusalın Birleşimi

Rania Rostom, endüstriyel internet ile şirketlerin gelecekte daha farklı şekilleneceğini, iş modellerinin değişeceğini, herşeyin birbiri ile bağlantılı hale geleceğini söylüyor. Rostom; “GE dijital bir endüstri şirketine dönüşüyor. Dünya genelinde 15 bin mühendisimiz var. Hedef 2020 yılında dünyanın en büyük 10 yazılım şirketi içinde yer almak. Makineler, veri ve insanların birbirine bağlandığı bir çağdayız. Analitik ve öngörülebilir bilgilere odağın artması ile büyüme ve verimlilik de artacak.” diyor.

Gama İle İşbirliği

GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nde tam donanımlı bir GE Sağlık ve Yaşam Bilimleri Laboratuvarı, GE Garaj atölyesi; enerji, sağlık havacılık, su, petrol & gaz, ulaşım ve aydınlatma sektörleri hakkında Endüstriyel İnternet çözümleri ve Türkiye’deki potansiyel uygulama alanlarına dair bilgiler; akademik yayınlara erişim ve GE patent kitaplığı bulunuyor.

GE Türkiye İnovasyon Merkezi açılışında, GAMA ve GE, GAMA’nın Kırıkkale Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı ve Kırkağaç, Sares, Karadağ ve Gökres Rüzgar Santrallerinde pilot olarak GE’nin yazılım çözümlerini kullanması çerçevesinde bir işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında GE ve GAMA; operasyon, bakım, yakıt tüketimi, plansız duruş ve emisyon maliyetlerini azaltmak için operasyon ve bakım faaliyetlerini iyileştirme, ekipman verimliliği ve varlık yönetimi üzerine çalışmalar yürütecek.

'Türkiye Ekonomisinin Gelişiminde Aktif Bir Rol Oynayacak'

İnovasyon Merkezi açılışında GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy’un yorumları şöyle oldu: “GE olarak Türkiye’de 65 yıldan fazla süredir faaliyet gösteriyoruz ve inovasyonun gelişimini her zaman destekliyoruz. Yerel çözümler ile inovasyonu teşvik etmek için GE’nin küresel deneyiminden ve bilgi birikiminden faydalanan merkezin, Türkiye ekonomisinin gelişiminde aktif bir rol oynayacağına ve özellikle enerji, sağlık ve LED endüstrilerinde gelişmelere imza atacağına inanıyorum. Merkezde, öncelikli endüstrileri tanımlayarak ve iş birlikleri kurarak müşterilerimiz, üniversiteler, mühendisler, girişimciler ve öğrenciler ile çalışmalar gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz.”

GE Türkiye İnovasyon Merkezi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.geturkiyeblog.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.