27 Şubat 2016 Cumartesi

2. UXistanbul Uluslararası Konferansı Dünyaca Ünlü Uzmanları Ağırladı!

Bu yıl ikincisi düzenlenen UXistanbul Uluslararası Konferansı’nda dünyanın lider şirketlerinden birçok ünlü kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirlik uzmanı, deneyimlerini katılımcılar ile paylaştı. Uzmanlar, keynote konuşmaları, workshop’lar ve panel ile katılımcılara hem teorik bilgi hem de pratik deneyim kazandırdı.

Bu yıl ikincisi gerçekleşen 2. UXistanbul Uluslararası Konferansı’nda keynote konuşmacıları, panel ve workshop’lar ile kullanıcı deneyimi alanındaki en son trendler, en başarılı ve en başarısız örnekler ile işin püf noktaları paylaştı. 300’e yakın kayıtlı katılımcı tarafından takip edilen etkinlikte, kullanıcı deneyimi konusunda dünyanın en önde gelen şirketlerin temsilcileri deneyimlerini katılımcılar ile paylaştı. Değerli markalardan önemli konuşmacıları dinlemek için önemli bir fırsat olması açısından sektör için son derece değerli bir etkinlik olarak görülen konferansta, ilk defa yapılan “Türkiye Kullanıcı Deneyimi Raporu” da katılımcılar ile paylaşıldı.

2. UXistanbul Uluslararası Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren UXservices Yönetici Ortağı Barış Sarıalioğlu, “Türkiye Kullanıcı Deneyimi Raporu” dan önemli verileri katılımcılar ile paylaştı.

Dünya Devleri Keynote Konuşmaları Yaptı

Keynote konuşmacıları arasında Facebook Ürün Tasarım Yöneticisi Jonah Jones, Riff video uygulamasını geliştirirken edindikleri deneyimleri aktardı. Adobe Mobil Başkanı Thomas Balduff, dijital dönüşümde mobil platformların nasıl bir katalizör görevi gördüğünü örnekleri ile gösterdi. Keynote konuşmacılarına dahil olarak ayrıca Futurice İş Tasarımı ve Dönüşümü Direktörü Cathy Wang, ekonomik gerçeklerin tasarım sürecinde nasıl ele alındığını anlattı. Valsplat Kıdemli Kullanıcı Deneyimi Uzmanı Stijn Nieuwendijk ise, son kullanıcıların nasıl tasarım sürecine dahil edilebileceğini ve kullanıcı deneyimi araştırmaları konusundaki püf noktalarından bahsetti. UXservices’ın Yönetici Ortağı olan, aynı zamanda Amazon.com’un en çok satan yazarlar listesinde bulunan Emrah Yayıcı, sanatsal perspektiflerin kullanıcı deneyimi tasarımlarına nasıl dahil edilebileceğini anlattı.

Konferans programının önemli bir bölümünü oluşturan ve UXservices’den Pınar Cinali tarafından moderatörlüğü yapılan panelde ise şirketlerin sürdürülebilir kullanıcı deneyimi stratejileri oluşturmaya nereden başlamaları gerektiği ve iyi bir kullanıcı deneyiminin kullanıcı odaklı olarak nasıl tasarlanacağı tartışıldı. Panele Intertech Müşteri Kullanıcı Deneyimi ve Standardizasyon Yöneticisi Ceyda Güzel, Garanti Teknoloji Kıdemli Kullanıcı Deneyimi Tasarımcısı Ömer Arı, Arçelik A.Ş. Kıdemli Kullanıcı Deneyimi ve Endüstriyel Tasarımcı Özgür Mutlu Öz ve TÜBİTAK Proje Yöneticisi Yavuz İnal katıldı.

Workshop’lara ilgi büyük

UXistanbul konferansında kayıtlı katılımcıların ücretsiz yararlanabildikleri workshop’lar büyük ilgi gördü. FutureBright Yönetici Ortağı Akan Abdula’nın gerçekleştirdiği "Davranışsal Ekonomi" workshop’unda sosyal bilimlerin öğrettikleri ve müşterilerin irrasyonel kararlarının nasıl daha tahmin edilebilir şablonlara oturtulabileceği anlatıldı. Sosyal bilimlerin bize ne öğrettiği, insan beyninin karar mekanizmaları, beynin hatalı kararları, tüketicilerin irrasyonel davranışları, gerçek olay dosyaları ile incelendi.

İstanbul Üniversitesi & Etkileşim Tasarım Uzmanı Dilek Yördem Ceylan, deneyim tasarlamada kullanıcı davranış ve ihtiyaçlarını doğru anlamanın yollarını anlattı. Hizmet tasarımı, hizmet ve deneyim arasındaki farklar, kullanıcı davranışı gibi konuları içerecek workshop’ta örnek bir hizmet tasarımı da yapıldı.

Pharos Digital CEO’su Emrah Fakir tarafından yürütülen workshop’ta ise yerel ve global örnekler ile oyunlaştırmanın (Gamification) püf noktaları ve kullanım alanları gösterildi. Oyunlaştırmanın ne olduğu, kilit noktaları, hangi adımlardan oluştuğu, gerçek örnekler ve başarı hikayeleri ile ele alındı.

Sogla Sosyal Girişimcisi Göksel Gürsel, gündelik sosyal sorunların empati ile çözümü, katılımcı yardımı ile ortak tasarım süreçleri ve tasarım çözümlerinin adaptasyonu konularını işledi. Aynı zamanda bu çözümlerin nasıl prototip safhasına geçirileceği ve bu prototiplerin nasıl test edileceği de workshop’ta yer bulan konular arasında oldu.

UX stratejisti Wieslaw Kotecki, etkili bir proje takımı kurmak için etkili iletişimin nasıl olması gerektiği konusunu workshop’ına taşıdı. Verimsiz proje toplantıları, tasarım sürecine müşterinin paydaşlarının dahil olmaması, takım elemanlarının birbirlerini anlamamaları gibi sorunların proje yönetimi ile nasıl çözülebileceği anlatıldı.

Uluslararası UXistanbul Konferansı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.uxistanbul.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

26 Şubat 2016 Cuma

Fikri Işık: Dünya'ya Yeni Teknolojiler Sunmak İstiyoruz!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: "Yerli otomobil projemizi geliştirirken ortaya sadece bir otomobil çıkarmakla yetinmek istemiyoruz. Sürücü kontrol ünitesi veya otonom araç sistemleri gibi alanlarda dünyaya yeni teknolojiler de sunmak istiyoruz" dedi.

Fikri Işık, Intel Teknoloji Konferansı'nda yaptığı konuşmada, teknolojinin insan hayatını koruması, güzelleştirmesi, iyileştirmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, konferansta yapılacak olan değerlendirmelerin bu amaca hizmet edeceğine inandığını kaydetti.

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 29’uncu Toplantısını Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında dün gerçekleştirdiklerini anımsatan Işık, şunları kaydetti:

"Toplantımızın ana gündemini, Sanayi 4.0 devrimi oluşturdu. Önceki 3 sanayi devrimini geriden takip ettiğimiz için bu yeni sürece şimdiden hazırlıklı olmayı çok önemsiyoruz. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplantısında da bu sürecin neler getireceğini, bu sürece hazır olmamız için neler yapmamız gerektiğini çok kapsamlı bir şekilde ele aldık. BTYK toplantımızın hemen ertesi günü, özel sektör öncülüğünde böyle bir konferansın gerçekleşiyor olması, gerçekten de çok isabetli oldu. Sizlerden şu hususu özellikle rica ediyorum, Bu konferansta, teknolojinin geleceğiyle Türkiye’nin geleceğini birlikte ele alalım. Türkiye’nin yeni nesil teknolojileri geriden takip eden değil, bu teknolojileri geliştiren ihraç eden bir ülke olması için neler yapmamız gerektiğini tartışalım."

Haberin devamını okumak için: http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=18955&lng=tr

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

25 Şubat 2016 Perşembe

Online Girişimcilik Programı CaseCampus, Genç Girişimcilerin Başvurularını Bekliyor!

Akbank Ana sponsorluğunda Endeavor Türkiye tarafından geliştirilen uygulamalı girişimcilik programı CaseCampus, girişimciliği bir kariyer seçeneği olarak düşünen tüm üniversite 3.–4.sınıf ve lisansüstü öğrencilerini online eğitim platformları ve konferanslarla buluşturuyor.

İlkbahar ve sonbahar dönemi olarak yılda iki kez düzenlenecek CaseCampus Programı’nda, her dönem 100’er genç olmak üzere toplamda 200 genç Vaka Çalışmaları Programına ücretsiz katılabilecek. İlkbahar dönemi başvuruları 26 Şubat 2016 tarihine kadar online başvuru yoluyla kabul edilecek.

CaseCampus Nedir?

CaseCampus Vaka Çalışmaları Programı’nda her biri Türk girişimcilik ekosisteminde önemli başarılara imza atmış ve Endeavor Girişimci Şirketleri olan BuldumBuldum.com, Düğün.com, Rafinera ve SecureDrive’ın girişimcilerinin bugüne kadar yaşadıkları süreçler, zorluklar, başarılar ve mücadeleleri genç girişimci adaylarıyla paylaşılacak. Deneyimsel öğrenimi teşvik eden bir yöntemle girişimcilerin tüm öyküleri, yazılı vaka çalışmaları ve videolu anlatımlarla online bir platformda canlı forum tartışmaları ve İstanbul’da gerçekleşecek canlı konferanslarla sunulacak. Program içeriği Atılım, Bahçeşehir, Bilkent, Boğaziçi, Dokuz Eylül, İTÜ, İzmir Ekonomi, Koç, ODTÜ ve Özyeğin üniversitelerinden önde gelen girişimcilik eğitmenleri tarafından yönetilecek. Program bitiminde kendi iş fikrini hayata geçirmek isteyen seçili sayıdaki mezuna, MentorCampus ile Endeavor Türkiye Mentorları’ndan destek alma ve TalentCampus ile Endeavor Türkiye ağında yer alan VC ve melek yatırım ağları, start-up’lar ve inkübasyon merkezleri ile Akbank’ta öncelikli staj başvuru şansı tanınacak.

Program Amaçları

Gençlerien iyi uzman ve kaynaklarla buluşturmak,Gençlerinuygulamalı öğrenme deneyimlerini zenginleştirmek,Girişimcilik akademisyenlerini, farklı disiplinlerden gelen öğrencileri, girişimcileri ve ekosistemin önemli oyuncularını Girişimcilik Eğitimi Network’ü ortamında buluşturmak,Günümüzün ve geleceğin inovatif iş dünyası liderlerini güçlendirmek,Girişimciliği bir kariyer seçeneği olarak ele almaya destek vermek.

Başvuru Süreci

Program bu sene girişimcilik ekosistemiyle tanışmak ve hayallerini takip etmek isteyen bir  çok gence ulaşarak, ilk olarak bahar döneminde seçili 100 kişiye programdan ücretsiz faydalanma imkanı sunuyor. Nisan 2016’da başlayacak ve Haziran 2016’da tamamlanacak. Bu 8 haftalık maratona katılmak isteyen adaylar için başvurular, 26 Şubat 2016 tarihine kadar açık olacak.

Program, tüm üniversitelerin her fakülte ve bölümünden 30 yaşaltı lisans ve lisansüstü öğrencilerine açık olacak. Başvuru Formu’nu eksiksiz olarak dolduran ve kriterlere uygun tüm adaylarla Mart ayı boyunca yüzyüze ve telefon mülakatlarıyla değerlendirmeler devam edecek. CaseCampus Programı’na katılmaya hak kazananlar Nisan 2016’da duyurulacak.

Başvuru Kriterleri

Üniversite 3. veya 4. sınıf lisans öğrencisi veya lisansüstü öğrencisiEn fazla 30 yaşını doldurmuş olan (maximum 1986)Kendi girişimini başlatmaya hevesli olan ya da girişimcilik ekosistemine ilgi duyan,Nisan – Haziran 2016 arası devam edecek eğitim programının İstanbul’da gerçekleştirilecek üç adet konferansına katılabilecek olan,Konferanslar dışındaki tüm programı online bir platform üzerinden takip edebilecek olan.

Unutmayın, CaseCampus Programı’nın son başvuru tarihi 26 Şubat 2016.

CaseCampus Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak isterseniz www.casecampus.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi girişimcilik ekosistemine ilgi duyan üniversite 3. veya 4. sınıf lisans öğrencisi veya lisansüstü öğrencisi girişimci adaylarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

23 Şubat 2016 Salı

İki Gün Sonraya Ertelenebilecek Olanı Bile Yarına Ertelemeyin!

Evet, “iki gün sonraya ertelenecek olanı da yarına erteleme!” demiş Mark Twain. İlginç bir yaklaşım tarzı. İfadelerin farklı kalıplarda kullanılması önemli, hem ilgi çeker ve hem de birden fazla anlama gelir.

Bu başlıktan hareketle ana mesajımız şu: sektör aktörleri kendilerini yeni bir sürece hazırlama konusunda oldukça ağır davranıyor.

Hem nalına hem mıhına vuramazsınız. İş piyasası geleceğin trendlerinden bihaberse, fırsat limanlarına yelken açmada ağır davranıyorsa bulunduğu yerden bir üst aşamaya nasıl çıkaracaksınız?

İşletmelerin başarısı azami çalışmayla azami fırsatın birleştiği bir noktayı temsil eder. Onun için firmaların öncelikle kendi “altın damar”larını bulmaları esastır. “Altın damar” bir firmanın rekabette en avantajlı olduğu konudur. Her firma rakiplerine göre avantajlı olduğu alanı bulmalı ve o konuya yatırım yapmalıdır.

Yönetim teorilerinde de dünyada bir değişim ve çöküş yaşanıyor. Şirketlerin yönetim anlayışları ciddi bir türbülans geçiriyor. Bilindiği üzere bu zamana kadar yönetimsel anlamda iki teoriden bahsedebiliriz. “X” ve “Y” yönetim teorileri.

“X” teorisi, otoriter bir yönetim tarzını temsil ediyor. Verimlilik esas, makul ve istikrarlı bir çalışma, çalışanların korunması, mamul üretiminin kısıtlanmasının zararları ve performans teşvikleri gibi başlıklar var.

“Y” teorisi ise farklı tandansta. Daha katılımcı ve esnek bir yönetim tarzını temsil ediyor. Teori insanların şirket hedeflerine bağlılıkları ölçüsünde organizasyonel hedefleri gerçekleştirme yönünde kişisel yönelim uygulayacaklarını varsayar. Yani aidiyet arttıkça işyerinde verimde artmış oluyor. Çalışanların şirkete olan aidiyetlerini arttırma adına son yıllarda önemli işler yapılıyor.

“Y” teorisine göre başarılı ekiplerin 3 özelliği var:

Birbirine yüksek sosyal duyarlılık gösterir. (gözden ölçülür, zihin okumayla)Her bir çalışan birbirine eşit zaman verilir. Hiçbir zaman tek kişi baskın olmaya çalışmaz.Bu ekiplerin içinde kadın sayısının çok olduğunu görüyoruz. Yani duygusal zekânın ağırlığı fazla.

Bir örnek olarak kısa adı FİKA olan “kahve molasından fazlası” projesi oldukça rağbet görüyor. Çalışanların aralarında konuşma ve kolektif yenilenme sağlamalarını amaçlayan proje, iş verimliliğinde pozitif etki yaratmada hiç de mütevazı sonuçlara sahip değil.

Başka bir örnek olarak bir firmanın terasına sebze bahçeleri yapması. Sebep ise çalışanlar boş vakitlerinde aralarda konuşup işleri öğrenmeleri.

Dünün performansa dayalı ücretlendirme politikası çatırdıyor. Yeteneklere göre yönetim yarışması çalışanları birbirine karşı kışkırtıyor ve içerde acımasız bir rekabete yol açıyor. Sonuçta çalışanların kendi aralarındaki rekabet uzun vadede negatif bir sonuç üretiyor.

“Y” yönetim teorisi de dünyanın değişimlerine bağlı olarak bir başkalaşım geçiriyor. Aslında “Y” teorisi yerini başka bir teoriye bırakmalı; bu “Q” teorisi olabilir.

Peki, ”Q” teorisinin içinde ”X” ve “Y” teorisinden farklı neler olabilir?

Herkesin fikirlerini cesurca ortaya koyacağı faaliyetler arttırılabilir, bugün birçok dünya firmasında olduğu gibi.

Bir filozofun dediği gibi “şirketlerin ve insanların fikirleri yoktur, başarılı olanlar olağan üstü işbirliği içinde olanlardır.” Dolayısıyla yüksek işbirliğinin şirket içinde yerleştirileceği bir kültür ortamı oluşturmak bu günkü jenerasyon için oldukça önemli. Buna benzer şekilde Amerika’da kabile firma anlayışı oldukça popüler olmaya başladı bile. Firmanın her bir çalışanının tıpkı kabilenin bir üyesi gibi görüldüğü ve kabile üyelerinin de firma için olağan üstü bir aidiyet sundukları bir modelden bahsediyoruz.

“Q” Yönetim teorisinde her bir çalışanın sabah evden çıkarken sıkıcı çalışma ortamına doğru değil de sanki yazlıktaki evine doğru gittiğini düşündüğü bir çalışma anlayışından bahsediyoruz. Yani tatil ile çalışma sizin için bir olduğu zaman veya çalışmanız tıpkı sizin için tatil gibi olduğunda firma kazanıyor, çalışanlar mutlu oluyor.

“Q” Yönetim teorisine göre çalışanların nasıl çalıştıkları değil ortaya ne çıkarttıkları daha önemli olacak. İş yerinde “saat” kavramı artık tarih oluyor. İstediğiniz zaman gelecek ve istediğiniz zaman gidebileceksiniz.

Toplantılara bundan sonra üç boyutlu görüntü olarak katılacaksınız. Sonuçta firma için hangi değeri ortaya koyduğunuza bakılır, nerede ve nasıl yaptığınıza değil.

Piyasa dinamiklerinde gördüğümüz bu alt üst oluş beraberinde ciddi araştırmaları da getiriyor. Amerika’da bir üniversite tarafından “Şirketleri başarı veya başarısızlığa ne götürür” diye bir geniş çaplı araştırma yapıldı. Araştırmada istatistikî sıralamayla beş başlık ortaya çıktı. Araştırmada bütün tahminlerin dışında değerlerin ortaya çıkması araştırmayı bizim için ayrıca değerli hale getiriyor.

“Şirketleri başarı veya başarısızlığa ne götürür” sorusuna bağlı birçok kombine soru ile 200 firma üzerinde çalışıldı. 5 şey firmaları başarı ve başarısızlığa götüren başlık olarak ortaya çıktı. Ama asıl şaşırtıcı olan bu başlıkların sıralaması. İşte 200 firmayla yapılan araştırmada ortaya çıkan ortak beş başlık.

Şirketleri başarı veya başarısızlığa götüren başlıklar:

ZamanlamaTakım ve yönetimFarklılık ve özgün fikirİş modeliFon (para)

Evet, ortak başlıklar bunlar. Sıralamaya dikkat edilirse “zamanlama” doğru zamanda doğru işi yani bir nevi fırsatları yakalama başlığı birinci sıraya oturmuş.

Daha da ilginç olanı sermayenin yani paranın son sırada olması.

Demek ki bir firmanın başarısı öncelikle doğru zamanlama ve ardından iyi bir yönetim ile bu yönetimin eseri olan “takımda”.

“Özgün olmak” ve “farkındalık yaratmak” üçüncü önem sırasında yerini alıyor.

Son iki önemli başarı veya başarısızlık kriteri ise “iş modeli” ve “fon”. İş modeli üzerinde kopartılan fırtınalar ve kurtuluş reçetelerinin başına ilk yazılan ilaç olması demek ki aslında o kadar da önemli değilmiş.

Özetle bu araştırma bize şu mesajı vermektedir: Zamanlama hatası yaparsanız diğer argümanlar sizi kurtarmayabilir. Çok önemsediğimiz sermaye gücü ve iş modeli gibi başlıklar ise aslında daha alt planda bir öneme sahip; siz daha öncelikli olanları yerli yerince oluşturmaya bakın.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Bir Sosyal Sorumluluk ve Zorunluluk Girişimi SOSYAL İMTİHAN Başlıyor!

Bir Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Zorunluluk Projesi olan SOSYAL İMTİHAN 18 Şubat 2016 Perşembe Günü saat 19.00’da İstanbul - Başakşehir’de (Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi) büyük tanıtım gecesi ile başlıyor.

“Gençlerimize internet dünyasında TIKLAtarak okutmaya, OKUduğunu anlamaya, ANLADIĞINI yaşamayı benimseten bir neslin yetişmesine vesile olmak” misyonu ile kapılarını dünyaya açacak olan Bir Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Zorunluluk Projesi olan SOSYAL İMTİHAN, gençlerimizin medya ve sosyal medya ile imtihanını sorgulayıp, onların medyanın ve sosyal medyanın olumsuz etkilerinden uzak kalmayı becerebilmelerini ve bu mercileri olumlu kullanmalarını hedeflemektedir. Ayrıca gençlerimizin kariyer planlamalarına yardımcı olmak ve girişimcilik yönlerini ön plana çıkarmak için Girişimcilik Eğitimleri de bu projenin ana hedefleri içerisinde yer almaktadır.

Medya ve Sosyal Medya günümüzde artık çok büyük bir güç ve bu güç çocuklarımızı ve gençlerimizi çok kolaylıkla kontrolü altına almaktadır. SOSYAL İMTİHAN bu güce karşı durmak değil tam aksine bu gücün özellikle gençlerimiz tarafından fark edilmesi ve gençlerimiz tarafından milli, manevi ve ahlaki değer yargılarına dikkat ederek kullanmalarını sağlamak için doğmuş bir projedir.

“Medya ile Sosyal İmtihan” Çocuklarımıza ve gençlerimize hangi algı operasyonları yapılıyor? Subliminal mesajlar hayatımızın neresinde? 25. Kare tekniği ile neler yapılmak isteniyor? Kimler toplumumuzda ahlaki çöküntüyü oluşturmak için gençlerimize ahlaki olmayan davranışları normalleştirme çabaları yapmakta? Hangi amaçlarla toplumdan soyutlanmış bir gençlik oluşturulmaya çalışılıyor?    konularında bilinçlendirirken,

“Sosyal Medya ile Sosyal İmtihan” ise Sosyal Medyayı niçin kullanırız veya kullanmalı mıyız? Sosyal Medya kullanıcısı olarak nelere dikkat etmeliyiz? Sosyal Medyada etik kurallara ne kadar dikkat ediyoruz? Sosyal Medya nimet midir, külfet midir? Sosyal Medyanın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Sosyal Medyanın güvenirliliği ne kadardır? Sosyal Medya, eğitimin önünde bir engel midir?  vb. konularda gençlerimizi bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır.

“Girişimcilik ve Sosyal Girişimcilik”te Gençlerimizin girişimciliği önünde duran en büyük engel nedir? Projezade ve Projezede kavramları nasıl doğdu? Sessiz girişimci kimdir? Şeytan yatırımcılar ve Melek yatırımcılar kimlerdir? Geleceğin girişimcileri nasıl olacak? Girişimciler ülkemizde neden çabuk pes ediyor? Konularında bilinçlendirmeyi hedeflemektedir.

SOSYAL İMTİHAN Projesi, klasik seminerlerin ötesinde seminere katılan hedef kitlemizin seminer sonrası da takip edileceği ve kesinlikle ilgisiz bırakılmayacağı sürdürülebilir bir eğitim ve seminer modeli olarak karşımıza çıkacaktır.

SOSYAL İMTİHAN Projesinin hedeflerinden biri de yılın belli günlerinde Türkiye’nin her yerinden gelen gençlerle geniş katılımlı bir SOSYAL İMTİHAN ZİRVESİ gerçekleştirmektir.

Teknolojinin her yanımızı bir ağ gibi sardığı günümüzde yeni nesil tehlikeli bir yalnızlığa itilmektedir. Bu yalnızlığa karşı durmak adına “artık yalnız değilsiniz” diyen SOSYAL İMTİHAN ekibi günümüz dijital dünyasının olumsuz tarafları çocuklarımızı ve gençlerimizi daha fazla ele geçirmeden olumlu taraflarını kalıcı olarak öğretmek için geliyor.

“Sosyal İmtihan zor ama imkânsız değil, zoru başarmak için geliyoruz” sloganıyla yola çıkan Bir Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Zorunluluk Projesi olan SOSYAL İMTİHAN Projesinin büyük tanıtım gecesi 18 Şubat 2016 Perşembe Günü saat 19.00’da İstanbul - Başakşehir’de yapılacak.

 

 

SOSYAL İMTİHAN şimdi başlıyor, Davetlisiniz!

Yer : Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi  (Başakşehir Mahallesi 411. Sk.  Başakşehir/İstanbul)Zaman: 18 Şubat 2016 / Perşembe  19:00 Bilgi ve İrtibat: Seyfettin Turan - 0536 404 32 61

Tanıtım Gecesi Konuşmacıları:

- Ferdi ŞENOL (Proje Mimarı) - Murat ERMİŞ (Eğitimci) - Murat ZURNACI (Yapımcı)- İsmail HAZNEDAR (JCI 2015 dünya başkanı - Stratejik işler kurucusu)- Emrah ALTUNTECİM (Yazar - Eğitmen)

SOSYAL İMTİHAN Projesi hakkında daha detaylı bilgi için www.sosyalimtihan.com web sitesini inceleyebilir, güncel gelişmeleri projenin Facebook sayfasından ve Twitter hesabından takip edebilirsiniz.

Girişim Haber olarak desteklediğimiz bu değerli sosyal girişimcilik, sosyal sorumluluk ve sosyal zorunluluk girişimini duyarlı okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

19 Şubat 2016 Cuma

Müsteşar Demir: “Ana Fikrimiz Her İşte Yerlilik”

Türkiye'nin kamu güvenliği alanındaki ağ altyapısının ve bilgi güvenliğinin en üst seviyeye taşınmasının amaçlandığı MİLAT Projesi için sözleşme imzalandı. MİLAT projesi, savunma sanayinin önemli Ar-Ge projelerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile bilişim teknolojileri şirketi Argela arasında Yazılım Tanımlı Ağ Teknolojilerinin Geliştirilmesi (MİLAT) Projesi sözleşmesi imzalandı. Törende konuşan Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, "Müsteşarlık bünyesinde yürütülen projelerdeki ana fikirlerden birisi, yapılan her işte mutlaka yerlilik oranının artırılması gibi bir idealdir" dedi. Siber güvenlik konusunun Müsteşarlığın gündemindeki bir konu olduğunun altını çizen Demir, söz konusu projeyle milli siber güvenlik politikalarının uygulanmasının sağlanabileceğine işaret etti.

Türkiye'de mobil teknolojilerin geleceğini şekillendirecek gelişmeler ve bu alandaki işbirliği olanaklarının tartışıldığı "4,5G'den 5G'ye geçiş ve Yerli Sanayinin Önemi Çalıştayı” ile "Yazılım Tanımlı Ağ (SDN) Teknolojilerinin Geliştirilmesi (MİLAT) Projesi" imza töreni SSM Nuri Demirağ Salonu'nda gerçekleştirildi.

Çalıştayda SSM Proje Müdürü Hikmet Kangal, NETAŞ İcra Kurulu Üyesi Öner Tekin ve Argela Genel Müdür Yardımcısı Selim Sarper de projeyi anlatan konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Müsteşar Demir ile ARGELA Genel Müdürü Bülent Kaytaz, MİLAT Projesi sözleşmesini imzaladı.

İki Yılda Tamamlanması Hedefleniyor

MİLAT Projesi, Türkiye'nin kamu güvenliği alanındaki ağ altyapısının ve bilgi güvenliğinin en üst seviyeye taşınmasının amaçlandığı önemli Ar-Ge projelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Milli 5G ağ altyapısı ile bu alanda dışa bağımlılığı en aza indirmeyi hedefleyen projenin iki yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Proje tamamlandığında, Türkiye'nin kritik öneme sahip bilgi ve iletişim ağ altyapılarında ihtiyaç duyulan dinamik siber güvenlik ve savunma mekanizmaları için de önemli kazanımlar sağlanacak.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

14 Şubat 2016 Pazar

Türk Plastik Sektörü 2015 Yılında Dünya Sıralamasında 6. Oldu!

Türk plastik sektörü 2015 yılında yüzde 3,2’lik artışla 8,6 milyon tona ulaşan üretimi ile Avrupa ikinciliğini korurken; dünya plastik liginde 6. sıraya yükseldi. Yurtiçi talebin etkisiyle plastik sektörü geçtiğimiz yıl yüzde 4,1 büyüme kaydetti.

Sektörün 2015 yılı ihracatı ise miktar bazında 1,58 milyon ton, değer bazında 4,34 milyar dolar oldu. Başarılı üretim ve ihracat performansının yüksek maliyetli hammadde gölgesinde kalmasından rahatsız olan sektör temsilcileri, rakipleriyle eşit rekabet koşullarına sahip olabilmek için yurtiçinde yetersiz plastik hammaddelere vergisiz ithalat imkânı talep ediyor.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün 2015 yılındaki performansını değerlendiren bir rapor hazırladı. Rapora göre; çoğu küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere 6 bin 500 civarında üretici firmanın faaliyet gösterdiği ve yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlayan plastik sektörü, 2015 yılında ülke ekonomisine 13 milyar dolarlık katkı sağladı. Türkiye plastik sektörü, geçtiğimiz yıl yakaladığı başarılı üretim grafiği ile Avrupa’daki ikinciliğini devam ettirirdi. Dünya sıralamasında ise yüzde 2,7 payla 6. sırada yer aldı.

Plastik Mamul Üretimi 8,6 Milyon Tona Ulaştı

Plastik sektörü 2015 yılında büyümeyi üretimde yakaladı. Sektörün 2015 yılında mamul üretimi bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 3,2 artış ile 8,6 milyon tona yükseldi. Değer bazında ise yüzde 6,6 azalış ile 32,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değer bazındaki gerilemede petrol fiyatlarındaki düşüş ve euro-dolar paritesindeki dalgalanmalar etkili oldu.

2015 yılındaki 8,6 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde 3,4 milyon tonla plastik ambalaj malzemeler ilk sırada yer alırken; bu ürün grubunu 1,9 milyon tonla plastik inşaat malzemeleri takip etti.

Plastik sektörü söz konusu üretimle kapasitesini yüzde 73 oranında kullandı. Sektörün geride bıraktığımız yılda iç pazardaki tüketimi miktar bazında önceki yıla göre yüzde 4,1 oranında artarak 7,6 milyon tona yükseldi.

2015 yılında sektörün makine teçhizat yatırımı yüzde 3 azalarak 839 milyon dolar oldu. Plastik sektörü 2003-2015 yılları arasında yüzde 78’i ithalatla olmak üzere toplam 8,1 milyar dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yaptı.

Petrol Fiyatları Gerilerken Plastik İhracatı Azalıyor

Türk plastik sektörünün mamul ihracatı 2015 yılında 2014’e kıyasla miktar ve değer bazında geriledi. Miktar bazında ihracat yüzde 1,6 düşüşle ile 1,58 milyon ton, değer bazında ihracat yüzde 12,8 düşüşle 4,34 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2015’te plastik sektörünün en çok plastik mamul ihracatı yaptığı ülkeler; Irak, Almanya ve İngiltere olarak sıralandı.

Sektörün yurtiçinde ihtiyacı karşılayamayan hammaddeleri ithal ederken ödediği vergiler rekabeti olumsuz etkiliyor

PAGEV 2015 değerlendirme raporuna göre; sektörün en önemli sorunu olan hammadde ithalatındaki yüksek vergi problemi 2015 yılında da devam etti. 2014 yılına kıyasla sektörün hammadde ithalatı miktar bazında yüzde 3,7 artış ile 6,3 milyon tona ulaşırken; değer bazında ise yüzde 15,1 azalışla 9,4 milyar dolar oldu.

Türkiye plastik sektörünün 2015 yılında toplam plastik hammadde üretimi yaklaşık 1 milyon ton civarında gerçekleşti. Aynı dönemde plastik hammadde ihracatı ise miktarda yüzde 2,6 artışla 688 bin tona yükseldi. Değerde yüzde 17 azalışla 933 milyon dolar oldu. 2015 yılında plastik sektörü en çok hammadde ihracatını; Almanya, Mısır ve Rusya’ya yaptı.

Plastik Sektörü 2015’te Yüzde 4,1 Büyüdü

Türk plastik sektörünün 2015’teki ihracat performansıyla ülke ihracatı içinden yaklaşık yüzde 3,6 pay aldığını ve ihracatçı ilk 10 sektör içinde yer aldığını belirten PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Yurtiçindeki plastik tüketimi sektörümüzü yüzde 4,1 büyüttü. Her yıl Gayrisafi Milli Hasılanın üzerinde büyüyen bir sektörün temsilcileri olarak ihracatta miktar ve değer bazında yaşadığımız düşüşler nedeniyle büyüme önceki yıl ile aynı seviyelerde kaldı. Plastik için en kötü senaryo GSMH kadar büyümek ve maalesef bu sene bu gerçekleşti” dedi.

Yüzde 85 oranında olan plastik hammadde ithalatının sektörün performansını olumsuz etkilediğine değinen Yavuz Eroğlu, ithalatta Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde AB ülkeleri dışındaki ekseri ülkeye gümrük vergisi uygulandığını ve bu durumun Türk plastik üreticilerinin rekabetçiliğini olumsuz etkilediğiniz belirtti.

Eroğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “AB, sanayicilerinin rekabetçiliğini korumak üzere “Askıya Alma ve Tarife Kontenjanı” sistemi uyguluyor. Buna göre Türkiye ve AB’de üretimi bulunmayan hammadde ve ara mamul niteliğindeki ürünler için askıya, AB ve Türkiye’de üretimi bulunan ancak yetersiz olan hammadde ve ara mamul niteliğindeki ürünler için ise tarife kontenjanına (kota) tabi tutuluyor. Türkiye’de yeteri kadar üretilmeyen PP için yaptığımız kota başvurularına AB’li üreticiler hem itiraz ediyor hem de AB pazar durumuna göre kapasite ayrılarak kısıtlı hammadde veriyor, ayrıca verdikleri hammaddelerin fiyatları da farklı. Bu durum ülkemiz plastik endüstrisinin rekabetçiliğini azalttığı gibi tedarik yönünden de zor durumda bırakıyor. Bakanlığımızdan, yerli üretimi yeterli olmadığı için ithal edilen plastik hammaddeler için vergisiz kotası oluşturulmasını talep ediyoruz. Söz konusu kotanın verilmesi halinde hem Türk plastik sektörü çok daha ileri gidecek hem Türkiye ekonomisi kazançlı çıkacaktır. Bu konuda bakanlığımıza hem AB ile Gümrük Birliği güncelleme süreci ile ilgili teklifimizi hem de kota talebimizi ilettik, süreci takip ediyoruz” dedi.

Haberimizi plastik sektöründe faaaliyet gösteren girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

10 Şubat 2016 Çarşamba

TeknoJUMP, 6 Genç Şirketi Silikon Vadisi Üzerinden Dünyaya Tanıtıyor!

Türkiye’nin ilk uluslararası hızlandırma programı TeknoJUMP, 6 genç şirketi Silikon Vadisi’nden dünyaya açmaya hazırlanıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen eğitim ve mentorluk ayağı tamamlanan program kapsamında 6 genç şirket 8 Şubat’ta ABD’de Silikon Vadisi'nde bulunan ODTÜ Teknokent T-Jump San Francisco merkezinde gerçekleştirilecek program ile yatırımcıların karşısına çıkacak.

ODTÜ Teknokent tarafından hayata geçirilen, Türkiye’nin ilk uluslararası hızlandırma programı TeknoJUMP, üçüncü yılını hedeflerini aşarak tamamlıyor. TeknoJUMP, ABD San Francisco’da yer alan “ODTÜ Teknokent T-Jump Merkezi”nde gerçekleşecek programa katılmaya hak kazanan 6 şirketi Silikon Vadisi üzerinden dünyaya açmaya hazırlanıyor.

Teknoloji tabanlı genç şirketlerin uluslararası platforma taşınmasına destek olmak amacıyla öncelikle kapsamlı bir eğitim ve mentorluk hizmeti sunan TeknoJUMP programının Türkiye ayağı 5 Aralık’ta gerçekleştirilen Demo Day (Sunum Günü) ile sonlandı. Türkiye’deki Demo Day sonrasında belirlenen 6 şirket programın ABD ayağına katılmaya hak kazandı. Belirlenen şirketler 8 Şubat’ta başlayacak ve toplamda 1 ay sürecek Silikon Vadisi etabına hazırlıklarına başladı.

ABD programına katılmaya hak kazanan genç şirketler ODTÜ Teknokent T-Jump Merkezi’nin uzmanlığı ile Silikon Vadisi’nde yoğun görüşmeler, iş geliştirme faaliyetleri ve ziyaretler gerçekleştirecekler. TeknoJUMP ABD Programı ile katılımcı şirketlere ufuk açıcı, uluslararası platformlara taşıyan ve kalıcı işbirliklerine giden yolda ilerlemeyi sağlayacak bir tecrübe sunmayı hedefleniyor.

8-22 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek ilk iki haftalık döneme katılacak şirketler, Silikon Vadisi’nde çalışan uzmanlar tarafından ABD pazarında faaliyete geçme ve çalışma konusunda bilgilendirilecek. Silikon Vadisi'nde bir şirket kurma konusunda da destek alacak olan katılımcı genç şirketler, 17 Şubat’ta San Francisco’da gerçekleşecek Demo Day ile yatırımcıların karşısına çıkacaklar. Bu süre boyunca T-Jump’ı kendi ofisleri olarak kullanacak ve yerel koşulları bizzat deneyimleme imkanı kazanacak olan 6 şirket, programın ilk bölümünün ardından Türkiye’ye dönecek ve potansiyel müşteri ve iş ortaklarıyla yaptıkları görüşmelere istinaden stratejilerini tekrar gözden geçirecekler. Programın ikinci etabının ise Mart ayında gerçekleşmesi planlanıyor.

TeknoJUMP ABD Programına katılmaya hak kazanan şirketler ve Silikon Vadisi’nde yatırımcıların karşısına çıkacak projeler ise şu şekilde sıralanıyor:

BTech tarafından geliştirilen omurga kılavuz sistemi ile zor ve riskli omurga ameliyatlarının daha basit ve kolay bir şekilde yapılabilmesi hedefleniyor. Geliştirilen sistem ile radyolojik görüntüler 3-boyutlu görüntülere dönüştürülüyor ve ameliyat sanal olarak bilgisayar ortamında gerçekleştiriliyor. Doktorların hata yapma riskini engelleyen ve kritik omurga cerrahilerde uygulanabilen bu yöntem ameliyat sürelerini azaltırken ameliyatlarda başarıyı artırıyor ve böylece hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.

ELBA HR’ın insan kaynakları için büyük verinin anlamlı hale getirilmesini hedefleyen “Elba Entegre Bulut İK Uygulamaları” projesi ise kurumlara yetkin, yatkın, kültüre uygun çalışanları bulmaları ve hızla adapte olmalarına yardımcı olacak, işveren markasını güçlendiren çözümler sunuyor. Video tabanlı çevrimiçi modüller kurumları 10 kat hızlandırıyor ve kendini 3 ay içinde ödeyen servisler üretiyor.

TeknoJUMP ABD programına katılmaya hak kazanan bir diğer şirket olan ApiPlug ise, yazılımcıların hiç kod yazmadan mevcut veri tabanından otomatik REST-API kodları üretmelerini sağlayan yazılım geliştiricilere yönelik bir araç. Bu noktada hedef geliştiricilerin hayatını kolaylaştıracak araçlar üretmek olurken, API Generation ise bu konuda bir başlangıç oluşturuyor. İlerleyen dönem içerisinde bu araca ek özellikler eklemekle beraber backend geliştiricilerin ihtiyacı olabilecek başka araç ve servislerin de sunulması planlanıyor.

ANDAR ise yüksek performanslı ve emniyetli, özgün elektromekanik sistemler geliştirme vizyonuyla faaliyete geçen ve insansız sistemler için uçuşa elverişlilik gereklerine uygun uluslararası pazarda rekabetçi bir ürün yelpazesi oluşturmak olarak benimseyen bir şirket. Bu hedefle elektronik ve mekanik alanlarında ürün geliştirme faaliyetlerini sürdürüyor. Halihazırda başarı ile kullanılan ürünler STANAG 4671, SAE-ARP-4761, MIL-STD-810, MIL-STD- 461 uyumlu olarak geliştiriliyor.

ABD’de yatırımcıların karşısına çıkacak bir diğer genç şirket Kuartis tarafından geliştirilen ve CoRID olarak isimlendirilen ürün ise temel olarak bağlantılı Akıllı TV ya da dijital yayın platformlarında seyredilen içeriğin tespit edilmesi / kimliklendirilmesi ve elde edilen izleme bilgisinin etkin bir şekilde kullanılmasına yönelik. Söz konusu ürün ve teknolojinin öncelikli olarak izleyici ölçümü ve daha sonra da reklamcılık alanlarında çok çeşitli fırsatlar yaratması bekleniyor.

Hemodyn ise kardiyovasküler cerrahi operasyonlar için üretilmiş 3-boyutlu skeç tabanlı bir tasarım platformu ile TeknoJUMP’ın ABD Programı’na katılmaya hak kazandı. Hemodyn çocuklarda görülen kalp hastalıklarına yönelik biyomedikal teknoloji geliştirmeyi hedefliyor. Uygulama, gerçek cerrahi operasyondan önce web yoluyla kalp cerrahi operasyonlarının planlanmasına yönelik. Hemodyn ile cerrah 3-boyutlu modelde yapıyı çiziyor, kan akışı işlenmiş modelde simule ediliyor ve sonuçlar cerraha iletiliyor.

Türkiye’nin ilk uluslararası hızlandırma programı TeknoJUMP hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.teknojump.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

7 Şubat 2016 Pazar

TeknoJUMP, 6 Genç Şirketi Silikon Vadisi Üzerinden Dünyaya Açmaya Hazırlanıyor!

Türkiye’nin ilk uluslararası hızlandırma programı TeknoJUMP, 6 genç şirketi Silikon Vadisi’nden dünyaya açmaya hazırlanıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen eğitim ve mentorluk ayağı tamamlanan program kapsamında 6 genç şirket 8 Şubat’ta ABD’de Silikon Vadisi'nde bulunan ODTÜ Teknokent T-Jump San Francisco merkezinde gerçekleştirilecek program ile yatırımcıların karşısına çıkacak.

ODTÜ Teknokent tarafından hayata geçirilen, Türkiye’nin ilk uluslararası hızlandırma programı TeknoJUMP, üçüncü yılını hedeflerini aşarak tamamlıyor. TeknoJUMP, ABD San Francisco’da yer alan “ODTÜ Teknokent T-Jump Merkezi”nde gerçekleşecek programa katılmaya hak kazanan 6 şirketi Silikon Vadisi üzerinden dünyaya açmaya hazırlanıyor.

Teknoloji tabanlı genç şirketlerin uluslararası platforma taşınmasına destek olmak amacıyla öncelikle kapsamlı bir eğitim ve mentorluk hizmeti sunan TeknoJUMP programının Türkiye ayağı 5 Aralık’ta gerçekleştirilen Demo Day (Sunum Günü) ile sonlandı. Türkiye’deki Demo Day sonrasında belirlenen 6 şirket programın ABD ayağına katılmaya hak kazandı. Belirlenen şirketler 8 Şubat’ta başlayacak ve toplamda 1 ay sürecek Silikon Vadisi etabına hazırlıklarına başladı.

ABD programına katılmaya hak kazanan genç şirketler ODTÜ Teknokent T-Jump Merkezi’nin uzmanlığı ile Silikon Vadisi’nde yoğun görüşmeler, iş geliştirme faaliyetleri ve ziyaretler gerçekleştirecekler. TeknoJUMP ABD Programı ile katılımcı şirketlere ufuk açıcı, uluslararası platformlara taşıyan ve kalıcı işbirliklerine giden yolda ilerlemeyi sağlayacak bir tecrübe sunmayı hedefleniyor.

8-22 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek ilk iki haftalık döneme katılacak şirketler, Silikon Vadisi’nde çalışan uzmanlar tarafından ABD pazarında faaliyete geçme ve çalışma konusunda bilgilendirilecek. Silikon Vadisi'nde bir şirket kurma konusunda da destek alacak olan katılımcı genç şirketler, 17 Şubat’ta San Francisco’da gerçekleşecek Demo Day ile yatırımcıların karşısına çıkacaklar. Bu süre boyunca T-Jump’ı kendi ofisleri olarak kullanacak ve yerel koşulları bizzat deneyimleme imkanı kazanacak olan 6 şirket, programın ilk bölümünün ardından Türkiye’ye dönecek ve potansiyel müşteri ve iş ortaklarıyla yaptıkları görüşmelere istinaden stratejilerini tekrar gözden geçirecekler. Programın ikinci etabının ise Mart ayında gerçekleşmesi planlanıyor.

TeknoJUMP ABD Programına katılmaya hak kazanan şirketler ve Silikon Vadisi’nde yatırımcıların karşısına çıkacak projeler ise şu şekilde sıralanıyor:

BTech tarafından geliştirilen omurga kılavuz sistemi ile zor ve riskli omurga ameliyatlarının daha basit ve kolay bir şekilde yapılabilmesi hedefleniyor. Geliştirilen sistem ile radyolojik görüntüler 3-boyutlu görüntülere dönüştürülüyor ve ameliyat sanal olarak bilgisayar ortamında gerçekleştiriliyor. Doktorların hata yapma riskini engelleyen ve kritik omurga cerrahilerde uygulanabilen bu yöntem ameliyat sürelerini azaltırken ameliyatlarda başarıyı artırıyor ve böylece hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.

ELBA HR’ın insan kaynakları için büyük verinin anlamlı hale getirilmesini hedefleyen “Elba Entegre Bulut İK Uygulamaları” projesi ise kurumlara yetkin, yatkın, kültüre uygun çalışanları bulmaları ve hızla adapte olmalarına yardımcı olacak, işveren markasını güçlendiren çözümler sunuyor. Video tabanlı çevrimiçi modüller kurumları 10 kat hızlandırıyor ve kendini 3 ay içinde ödeyen servisler üretiyor.

TeknoJUMP ABD programına katılmaya hak kazanan bir diğer şirket olan ApiPlug ise, yazılımcıların hiç kod yazmadan mevcut veri tabanından otomatik REST-API kodları üretmelerini sağlayan yazılım geliştiricilere yönelik bir araç. Bu noktada hedef geliştiricilerin hayatını kolaylaştıracak araçlar üretmek olurken, API Generation ise bu konuda bir başlangıç oluşturuyor. İlerleyen dönem içerisinde bu araca ek özellikler eklemekle beraber backend geliştiricilerin ihtiyacı olabilecek başka araç ve servislerin de sunulması planlanıyor.

ANDAR ise yüksek performanslı ve emniyetli, özgün elektromekanik sistemler geliştirme vizyonuyla faaliyete geçen ve insansız sistemler için uçuşa elverişlilik gereklerine uygun uluslararası pazarda rekabetçi bir ürün yelpazesi oluşturmak olarak benimseyen bir şirket. Bu hedefle elektronik ve mekanik alanlarında ürün geliştirme faaliyetlerini sürdürüyor. Halihazırda başarı ile kullanılan ürünler STANAG 4671, SAE-ARP-4761, MIL-STD-810, MIL-STD- 461 uyumlu olarak geliştiriliyor.

ABD’de yatırımcıların karşısına çıkacak bir diğer genç şirket Kuartis tarafından geliştirilen ve CoRID olarak isimlendirilen ürün ise temel olarak bağlantılı Akıllı TV ya da dijital yayın platformlarında seyredilen içeriğin tespit edilmesi / kimliklendirilmesi ve elde edilen izleme bilgisinin etkin bir şekilde kullanılmasına yönelik. Söz konusu ürün ve teknolojinin öncelikli olarak izleyici ölçümü ve daha sonra da reklamcılık alanlarında çok çeşitli fırsatlar yaratması bekleniyor.

Hemodyn ise kardiyovasküler cerrahi operasyonlar için üretilmiş 3-boyutlu skeç tabanlı bir tasarım platformu ile TeknoJUMP’ın ABD Programı’na katılmaya hak kazandı. Hemodyn çocuklarda görülen kalp hastalıklarına yönelik biyomedikal teknoloji geliştirmeyi hedefliyor. Uygulama, gerçek cerrahi operasyondan önce web yoluyla kalp cerrahi operasyonlarının planlanmasına yönelik. Hemodyn ile cerrah 3-boyutlu modelde yapıyı çiziyor, kan akışı işlenmiş modelde simule ediliyor ve sonuçlar cerraha iletiliyor.

Türkiye’nin ilk uluslararası hızlandırma programı TeknoJUMP hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.teknojump.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

6 Şubat 2016 Cumartesi

Etohum 2016'da Yatırım Yapacağı Girişimleri Açıkladı!

Etohum tarafından düzenlenen Girişimcilik Zirvesi’nde 2016’da yatırım yapılacak en başarılı 21 girişim belirlendi. Duyurulan girişimler; Dijital Kumbara, Simenty, Planote, Uzmanıyla Konuş, Beetouch, Magpos, İşini Sev, Fiza, Mobil Exper, Bean, Sukolay, Beatrips, Smart Assist, Nara, Eye Track, Beyond, Gaming Battleground, Mytoddlr, BDcabs, Gamedoora ve eList Guy oldu.

Etohum tarafından İTÜ Arı Teknokent ve Logo sponsorluğunda  düzenlenen Girişimcilik Zirvesi, 30 Ocak Cumartesi günü İstanbul Teknik Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Türkiye’nin en saygın konuşmacılarının da ağırlandığı zirvede, Etohum’a bu yıl başvuru yapan yaklaşık 2 bin 500 girişim arasından seçilen 21 girişim, 2016’da yatırım yapılacak en başarılı Etohum girişimleri olarak belirlendi.

25-27 Şubat tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilecek 8. Startup Turkey organizasyonunda yatırımcılar ile buluşma hakkı kazanan girişimciler, bu aşamadan sonra bir dizi mentorluk ve eğitim sürecini tamamlayacak, yatırımcılarla yüz yüze görüşmeler yaparak girişimlerini büyütmeye çalışacaklar.

İşte Girişimcilik Zirvesi’nde Seçilen En Başarılı Etohum 2016 Girişimleri:

Yatırım Yapılacak GirişimlerKurucular / GeliştirilerAçıklamaDijital Kumbara:Orbay KeskinDijital Kumbara, kullanıcıların kredi kartı işlem tutarlarını yuvarlayıp ekstra tutarı banka ve emeklilik hesabına aktararak para biriktirmelerini sağlıyor. Dijital Kumbara ile her kredi kartı sahibi harcarken para biriktirebiliyor.Simenty:Edip Enes Çakır, Ali Göksel BektaşSimenty, internet sayfalarının otomatik olarak mobil uyumlu versiyonlarını oluşturuyor. Geleneksel internet sayfalarını mobil çağa ayak uyduran, bu sitleri daha duyarlı yapan, görsel olarak çekici ve mobil ziyaretçiler için kullanımı kolay hale sokan Simenty’nin anında gerçekleşen çevirme süreci ile internet siteleri hazır temalar kullanılmadan tamamen mobil versiyona dönüştürülüyor.Planote:Irmak ÖzonayPlanote, kullanıcıların gidilecek yer ve etkinlikler keşfetmelerini sağlayan sosyal bir öneri platformu. Planote, kullanıcının ilgi alanları, konumu, hava durumu gibi bilgileri baz alarak etkinlik, yer ve aktivite tavsiye ediyor. Planote’un sosyal özellikleri ile kullanıcılar diğer kullanıcıları ve onların plan, fotoğraf ve tavsiyeleri takip edilebiliyor. Uygulama planlama sürecini kolaylaştırmak için planlar hakkında bilgiler de içeriyor.Uzmanıyla Konuş:Mustafa Şahin AydınUzmanıyla Konuş, uzmanlar ve danışanlar arasında video ya da sesli görüşmeler sağlıyor. Uzmanıyla Konuş sayesinde danışanlar randevularda trafik ve zaman problemi yaşamıyor, küçük şehir ve köylerde dahi kalifiye uzmanlara erişebiliyor. Diğer yandan uzmanlar da boş zamanlarını daha verimli doldurabiliyor, istedikleri yerden çalışma özgürlüğüne kavuşuyor ve müşteri arama süreçlerini kolaylaştırıyor.Beetouch:Serhat TümerdemBeetouch, işletmeler için hedef ve zaman bazlı kurumsal iletişim çözüm sistemi. Beetouch kurum içi iletişimi görselleştirerek farkındalık yaratmayı, kültürü paylaşmayı ve aksiyonları etkilemeyi; organizasyon şemasının her noktasına iletişimi sağlayarak yardımcı olmakta. Beetouch ile işletmeler bütün iş stratejilerini ekran üzerinde e-mail kullanmadan daha rahat aktarabilmekte. Çok kanallı iletişim platformu olarak Beetouch anlık bildiriler, uyarılar, duvarkağıtları, video, test ve anketler ile çalışanların cihazlarında anlık olarak çalışarak gerçek zamanlı işletme analizi sağlıyor.Magpos:Memduh Görkem ve Serkan YıldızMagpos, küçük ve orta büyüklükteki restoranlar için bulut tabanlı restoran otomasyon sistemi. Magpos kurulum ücretleri ve bakım maliyetleri gibi özellikle küçük ve orta büyüklükteki restoranlar için önem taşıyan otomasyon sistemi maliyetlerini düşürmeyi hedefliyor. Her türü bilgisayar ve mobil cihazla uyumlu POS sistemini de içeriyor. Magpos’un diğer otomasyon sistemlerinden farkı kullanım kolaylığı, uygun fiyatı ve güvenilirliği. Basit kullanıcı arayüzü sayesinde restoranların teknik desteğe bağlılığını ortadan kaldırıyor.İşini Sev:Duygu Aynur ve Bilge Can Gurerİşini Sev, iş arayanları, kariyer değiştirmek isteyenleri ve ne istediğini bilmeyenleri çeşitli mesleklerdeki rol modelleriyle buluşturuyor. İşinsev, 3 ürün üzerinden kullanıcıların rol modellerinin hayatlarını deneyimlemelerini sağlıyor. Önceden çekilmiş videolar ile rol modelleri tanınabiliyor ve işle ilgili bilgi ve tavsiye alınabiliyor. İşini Sev aynı zamanda rol modellerle saatlik ve günlük buluşmalar, soru-cevap toplantıları ve iş üstü eğitim sağlıyor.Fiza:Pooya GhaffariFiza, kaliteli Türk tekstil ürünlerini İran pazarına sunan bir e-ticaret platformu. Fiza, İran modasındaki güncel trendleri takip ediyor ve kullanıcılarının zevklerini ortaya çıkarıyor. Modaya uygun ürünleri Türk markalarının içerisinden bularak kullanıcılarına sunuyor. Fiza, düşük fiyat ve hızlı teslimat ile çok çeşitli ürün havuzunu kullanıcılarına direkt iletişim içerisinde sunuyor.Mobil Exper: Alpay BilgiçMobil Exper, Araçlardaki arıza tespiti için bulut tabanında arıza verilerini toplayan bir akıllı çözümdür. Mobil Exper her yolculukta 2000’e yakın farklı değer topluyor. Yapay zekâsı sürücünün alışkanlıklarını belirliyor ve gelecekte oluşacak arızaları tespit ediyor. Ürün ikinci el araç alıcılarının satınalma öncesi arıza değerlendirmesi için kullanılabiliyor. Arabaya yerleştirilen cihaz, riskleri ve olası arızaları fark ederek bilgileri konum civarındaki teknik servislere iletiyor ve anında fiyat teklifi alıyor.Bean: Fatih YücekayaBean, kişiselleştirilebilen, inovatif, ucuz ve kolay kullanılan akıllı ev aydınlatma sistemleri sağlıyor. Bean Akıllı Ampul Soketi ve Bean Akıllı Prizler tablet, akıllı telefon ve bilgisayar gibi çeşitli cihazlarla kontrol edilebiliyor. Sistem kullanıcı alışkanlıklarını ezberliyor, kullanıcının konumunu kullanarak ışığın şiddetini ayarlayabiliyor, lambaları ve farklı odalardaki elektronik cihazları açıp kapatabiliyor. Bean ayrıca kullanıcı hareketlerini kaydedebilen, sistem durumlarını gözlemleyerek erişilebilir hale getiren ve internet üzerinden dünyanın her yerinden kontrol edebilmeyi sağlayan Bean Akıllı Merkez’i de üretmiş.Sukolay:Eren Erdem ve Mert SeçilmişSukolay, Kullanıcılarını en hızlı ve en rahat su siparişi sistemiyle tanıştıran bir mobil uygulama. SuKolay uygulaması kullanıcıların çeşitli su marka ve boylarını seçerek adreslerine şişelenmiş su sipariş etmelerini sağlıyor. Kullanıcılar için ürünler, bayi kapanış saatleri, depozito fiyatları ve kampanyalar ile ilgili bilgilere de uygulama üzerinden ulaşılabiliyor.Beatrips:Eren Atlı, Hasan Mert Yılmaz ve Burak UzunboyBeatrips, kullanıcıların şehirdeki bütün etkinlik, parti, konser ve performanslara kolayca ulaşmasını sağlayan bir platform. Beatrips “Bu gece ne yapsak?” sorusunun çözümü olarak öne çıkıyor. Mekânlar hakkında tavsiye, menü, adres bilgileri ve yorumları da bünyesinde bulunduruyor. Beatrips’in basit arayüzü sayesinde bütün etkinliklere birkaç tuşla erişmek ve sevilen etkinlik ve menüleri kişiselleştirmek çok daha kolay hale geliyor.Smart Assist:Oğuz Uslu, Doruk Atak ve Hüseyin İnanSmart Assist,  hizmet ve ürün sağlayan tüm sektörlere uygulanabilen sanal asistan sistemi. SmartAssist personellere alternatif olmayı amaçlıyor. Yansıtma teknolojisi, dokunmatik ekran ve ses tanıma algoritmasına sahip sanal asistanlar, gerçek insan etkileşimini taklit edebiliyor; ayrıcalıklı, etkileyici ve farklı bir hizmet deneyimi sunuyor.Nara:Zafer Karadayı, Muzaffer Özdemir ve Ömer YavuzNara, arttırılmış ve sanal gerçeklik uygulamaları yaratan bir eğitim teknolojileri platformu. Nara, eğitimi eğlenceli, erişilebilir ve güvenli kılmayı amaçlıyor. Projeleri arasında ders kitaplarını canlandırma, 3 boyutlu görseller, e-kitaplar ve online eğitim bulunuyor. Nara; projeleri, anlaşılması zor konuları ve tehlikeli yahut zor deneyleri hedefliyor.Eye Track:Tamay CilasunEye Track, Alzheimer hastalarının kaybolma sorununa çözüm getirip yakınlarının hayatını kolaylaştırıyor. Eye Track hastaların konumlarını yakınlarının anında görmesini sağlıyor. Hastanın belli sınırlar dışına çıktığı durumlarda uyarı gönderiyor, AVM’ler gibi çok katlı binalarda dahi hastanın konumunu takip edebiliyor. Bulut sistemi ile hasta yakınları için iletişim ve hastalıkla ilgili bilgilendirme için bir ağ yaratılıyor. Uygulama aynı zamanda hastanın konumunu polis ve hasta yakınlarına bulut sistemi sayesinde gönderebiliyor. Patentli pil teknolojisi, hasta yürürken ortaya çıkan kinetik enerjiyi çevirerek %25-30 oranında sabit tutuyor.Beyond:Evrim Bulutoğlu, İrem Şentürk ve Furkan CengizBeyond, yapay zekâ ve astrolojik bilgeliği kullanan akıllı arkadaşlık asistanı. Beyond uygulaması karmaşık yapay zekâ teknikleri ve astrolojik bilgileri birleştirerek internetten tanışılan kişilerle randevuların güzel geçmesini hedefliyor. Siri motorlu Tinder ile Susan Miller’ın verilerinin birleşmesine benzetilebilir. Beyond, kullanıcı henüz denemeden işlerin nasıl gideceğini söyleyebiliyor.Gaming Battleground:Luka Ciganek ve Ivana BracekGaming Battleground, amatör video oyuncuların, ödüllü online turnuvalar yaratıp katılabildikleri bir platform. GamingBattleGround oyuncuların turnuva organize ederek veya yarışarak para kazanmasına olanak sunan tamamen otomatik bir video oyun turnuva platformu. Organize edenler turnuva başına 16 takım bularak ve turnuvaları yöneterek katılım ücretlerinin %10’unu kazanıyor. Oyuncular nakit para ödüllü turnuvaları kazanarak para kazanabiliyor.Mytoddlr:Molawa Adesuyi, Stanley Ogbuchi ve Kehinde YinusaMytoddlr, ebeveynlerin kreş ve okul öncesi yaştaki çocukların günlük aktivitelerini izlemelerini kolaylaştırıyor. Mytoddlr uygulamasının gerçek zamanlı multimedya haber kaynağı ebeveynler ve diğer aile üyeleri için çocuklarının kreş ve anaokullarında ne yaptıklarını mobil cihazlarda izlemelerini sağlıyor. Ebeveynler kreşlerle uygulama üzerinden haberleşebiliyor, yetkili yetişkinlerin çocukları almasını sağlayabiliyor, çocuklar evlerinden alındıkları ve bırakıldıkları zaman haber alabiliyor. Ayrıca mytoddlr’ın çocuklarının hareketlerini ve molalarını rapor eden analiz özelliği de bulunuyor.BDcabs:Ishraq Tariq ve Zaidur RahmanBDcabs taksi şirketleri, ticari taksiler ve özel kiralık araçları birleştiren Bangladeş’in ilk taksi çağırma uygulaması. BDcabs kullanıcılarına anında taksi çağırmayı sağlarken taksi şirketleri için taksi dağıtma sürecini otomatikleştiren bir sistem kuruyor. Telefonla taksi çağırma süreci ortadan kaldırılırken taksi şirketleri gelen çağrıları web, mobil ve kendi çağrı merkezlerinden otomatik olarak dağıtabiliyor. Kullanıcılar en yakın araçlardan teklif alabiliyor, kredi kartı ve mobil cüzdan çözümleriyle ödeme yapabiliyor.Gamedoora:Devang ParikhGamedoora, bireysel ya da stüdyo olarak oyun yaratmak isteyen herkesin kullanabileceği bir SaaS platformu. Gamedoora  hem stüdyolar hem de sanatçı, müzisyen, animatör ve geliştirici gibi bireysel kişilerin oyun geliştirmek için kullanabileceği bir online işbirliği aracıdır. Her kullanıcı oyun hikâyesi kaydedebiliyor ve istediği kişiler ve gelen tekliflerden ekip kurabiliyor. Hikâye/tasarım/animasyon bölümleri oyunun geliştirilmesine yardımcı oluyor. Bireysel kullanıcılar için açık kaynak felsefesiyle çalışan platformun kurumsal versiyonu iç iletişim, proje takibi ve performans yönetimi için kullanışlı bir araç olarak öne çıkıyor.eList Guy:Noman SiddiqeList Guy, Şirketlere hedef müşteri listesi için onaylı e-mail adresleri ve belli kriterler için potansiyel müşteri listeleri sağlıyor. eListGuy şirketlerin pazarlama ve satış gereksinimlerine dışarıdan veri yönetimi çözümleri sağlıyor. Verilerin doğruluğu sebebiyle eListGuy pek çok B2B şirketinin pazarlama veritabanlarının düzenlenmesi için kullanılıyor.

E-tohum ve E-tohum tarafından yatırım yapılan girişimler hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz 2016.etohum.com web adresini ziyaret edbilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

3 Şubat 2016 Çarşamba

25-31 Ocak 2016 Haftasının Popüler Girişim Haberleri!

25-31 Ocak haftası Girişim Haber sitemizde yayınlanan ve ekosistemimizde öne çıkan haberleri kategori kategori ilginize sunuyoruz. İşte ekosistemimizde geçen haftanın en çok okunan popüler girişim haberleri..

25-31 Ocak haftası ekosistemimizde öne çıkan haberleri ilginize sunuyoruz;

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Haberimiz!

Girişim Haber olarak girişimciler açısından konuya yaklaşıyor ve kurulabilecek şirket tiplerini farklarıyla irdeliyoruz. 6102 sayılı TTK gereğince iki sermaye şirketi arasında farklı avantajlar ve dezavantajlar mevcut. İşte LTD ve AŞ arasındaki farklar.. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Yeni Girişim!

Şehirlerarası turizm taşımacılığındaki firmaları ile 22 yıldır ulaşım sektöründe hizmet veren Adnan Değirmenci, 40 Bin adet turizm vip minibüsünü ve otobüsünü internet üzerinden online müşterileri ile buluşturmayı hedefleyerek Otobüs Bankası platformunu hayata geçirdi. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Yatırım Haberimiz!

Kredi Garanti Fonu (KGF), küçük ve orta ölçekli işletmeler için sağladığı kefaletle bu işletmelere destek vermekte, yatırımlarının ve işletmelerinin finansmanında banka kredisi kullanmalarını mümkün hale getirmekte. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Etkinlik Haberimiz!

Bilkent Cyberpark sponsorluğunda, Bilkent Üniversitesi "Genç Girişimciler Kulübü"nün düzenlediği Ankara Start-Up Zirvesi bu dönem dokuzuncu kez yatırımcılar ile girişimcileri buluşturuyor. Zirve 12 Şubat’a kadar mobil/web ve enerji sektörlerindeki girişimcilerin başvurularına açık olacak. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Yarışma Haberimiz!

Bankacılığın dijital dönüşümüne yenilikçi yaklaşımıyla öncülük eden ve teknolojiyle birlikte gelişmenin önemine inanan Yapı Kredi’nin, üniversite öğrencileri için gerçekleştirdiği FikriMobil Yarışması’nda heyecan başladı. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Kamu Haberimiz!

"64.Hükümet Eylem Planı'nda Başbakan Ahmet Davutoğlu yaptğı açıklamasında gençlere 50 bin TL hibe ve yüz bin TL faizsiz kredi desteği verileceğini açıkladı." haberimiz bu hafta en çok okunan kamu haberimiz oldu. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Destek Haberimiz!

TBMM Genel Kurulu'nda, Gelir Vergisi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapan Kanun Tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Buna göre, ilk defa iş kuran genç girişimcilere, üç vergilendirme dönemi boyunca kazançlarının 75 bin liralık kısmına gelir vergisi muafiyeti getirilecek. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Rehber İçerikli Makalemiz!

Bir limited şirketini kurmak ve mal hariç dükkanı açar hale getirmek için en az 12 bin 320 lirayı gözden çıkarması gerekiyor. Tüm bu işler de en az 7 günde tamamlanıyor. İşte adım adım bir girişimcinin limited şirket kurma macerası.. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Başarı Hikayesi!

Cumhuriyetin ilk kuşak sanayicilerinden, Ülker Grubu'nun Onursal Başkanı ve ünlü işadamı Sabri Ülker vefat etti. 1944'te İstanbul Eminönü'ndeki küçük bir atölyede bisküvi üretmeye başlayan gıda sanayisinin duayen ismi Ülker, iş dünyasında birçok ilke imza attı. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan İnovayon Haberimiz!

Kendi işini kurmak isteyenlerin önünde iki yol vardır: Ya düzeni, giderleri, riskleri ile hali hazırda var olan bir sektör dalında yeni bir şirket kurmak, ya da tamamen yeni bir fikir ile yeni riskler almak, yeni bir ürün dalı oluşturmak. Yepyeni bir arz talep dengesine sebep olmak. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Teknoloji Haberimiz!

Sanayi Gazetesi yazarlarından Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisat Bölümü öğretim üyesi Dr. Murad Tiryakioğlu'nun "Teknolojik Yetenek Transferi: Türkiye için Bir Politika Arayışı" başlıklı kitabı Orion Kitabevi tarafından yayımlandı. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Eğitim Haberimiz!

İBB Gençlik Meclisi eğitim çalışmalarından biri olan Coding İstanbul Projesi hayata geçti. 7- 12 yaş çocuklara yönelik hazırlanan proje; bilişim sistemine giriş, temel programlama ve kod yazma eğitimlerinden oluşuyor. Detaylar burada >>

25-31 Ocak Haftası En Çok Okunan Üniversite Haberimiz!

Türk Patent Enstitüsü ve Avrupa Patent Ofisi işbirliğinde yürütülen “Üniversitelerde Sınai Mülkiyet Bilgisinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında yapılan çalışmaların kamuoyuna duyurulması amacıyla oluşturulan site (www.patentvadisi.gov.tr), kullanımı kolaylaştırılarak yenilendi. Detaylar burada >>