30 Ağustos 2016 Salı

TÜBİTAK Öncülüğünde 50 Ülkeye Teknoloji Yardımı!

Teknoloji alanında Birleşmiş Milletler ile Türkiye ortaklığında gerçekleşecek "Uluslararası Teknoloji Bankası" az gelişmiş ülkelere umut olacak.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un özel olarak takibini gerçekleştirdiği ve TÜBİTAK öncülüğünde yapılan projenin Gebze'de hayata geçirilmesi kararlaştırıldı.

Aralık ayında yapılacak merkezin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un katılması da planlanıyor. Proje ile birlikte TÜBİTAK öncülüğünde teknoloji alanında geri kalan yaklaşık 50 ülkeye teknoloji desteği sağlanması hedefleniyor. Bu ülkelerden 30'unun Müslüman olduğu belirtiliyor. Kurulacak banka ile birlikte az gelişmiş ülkelerin teknoloji ihtiyaçları tespit edilecek. Bu analizlerin sonunda gerekli bilgi paylaşımları yapılarak, az gelişmiş ülkelerin teknoloji alanında ayağa kaldırılması hedefleniyor. Öte yandan bu bankayla az gelişmiş ülkelerin bilim insanları için de veri tabanı oluşturulacak. Araştırmacılar bu proje ile ülkelerinden göç etmek zorunda kalmadan çalışmalarını yürütebilecek. Bilimsel çalışmalar ile birlikte geri kalmış yaklaşık 50 ülkeye teknoloji transferi yapılması planlanıyor. Projenin öncülüğünü ise Türkiye'nin bilimsel alandaki en etkili markası olan TÜBİTAK yapacak.

TÜBİTAK kaynaklı haberimizi  tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Ekonomik Atılım Girişimlerinden Yavuz Sultan Selim Köprüsü Ülkemize Hayırlı Olsun!

Sadece Türkiye ve Dünya mühendisliği, İstanbul trafiği için büyük bir kilometre taşı olmayan, aynı zamanda ülkemizin ciddi bir ekonomik atılım girişimi olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu bugün törenle açıldı.

Türkiye'mizin dörtbir yanına kilometrelerce otoyollar yapıldı, onlarca uzunlu kısalı tüneller-viyadükler yapıldı, yapılmaya devam ediliyor..

Büyükşehirlerimize metro-tramway yatırımları yapıldı, yapılmaya devam ediliyor..

Büyükşehirlerimizi birbirlerine ve diğer önemli şehirlere bağlayan hızlı tren yatırımları yapıldı, yapılmaya devam ediliyor..

Önemli sahil kentlerimize liman yatırımları yapılmaya devam ediliyor..

Havalimanı olmayan pek çok şehrimize havalimanları yapıldı, yapılmaya ve var olanlar iyileştirilmeye devam ediliyor..

İstanbul'umuz ve iki ana karamız olan Trakya ile Anadolu Marmaray ile birbinine bağlandı. Devam eden iki yönlü uzatma projeleri ile Marmaray'ın işlevselliği giderek artırılıyor..

Marmara Bölgemizi Ege ve İç Anadolu Bölgemize dahada yaklaştıran Osmangazi Köprüsü hizmete açıldı, gün geçtikçe bağlantı hartelleri teker teker açılıyor..

Bugün (26 Ağustos 2016) ise bir başka önemli yatırım olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmete açıldı. Kuzey Çevre Yolunun pek çok noktada çalışmaları devam ediyor ve bağlantı yolları teker teker açılacak..

20 Aralık 2016'da bir başka İstanbul Boğazı projesi olan Avrasya Tüneli hizmete açılacak. İstanbulun pek çok noktasından bu tünele balantılar verilecek ve güzergah genişletme çalışmaları ile ek yollar yapılacak..

Takvimler 2018'i gösterdiğinde İstanbul Yeni Havalimanı hizmete girecek ve tam kapasiye ulaştığında yıllık 150 Milyonluk yolcu kapasitesiyle sadece ülkemize değil tüm dünyaya hizmet verecek.. 

2020'li yıllarda Kanal İstanbul Projesi bitmiş olacak ve boğazın gemi trafiği tümden değişerek, artarak ülkemizin insiyatifine girecek. Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'deki gemi trafiği tam anlamıyla yeniden düzenlenmiş olacak..

...

Değerli okurlarımız;

Yukarıdaki sıraladığım hamlelere tek tek değil, hepsini birden düşünerek büyük resme baktığınızda aslında ülkemizin nasıl bir imar sürecinden geçtiğini göreceksiniz. Bu süreç beni heyecanlandırıyor ve hepimizi heyecanlandırmalı. Farkındaysaysanız ülke genelindeki konut projelerini bu adımlara dahil etmedim, onlar artı ve eksileriyle ayrı bir makale konusı ve başlı başına ayrı bir sektör.

Tüm bu ulaşım yatırımlarına baktığımızda; aslında ülkemiz ekonomisinin canlanması için gerekli olan zeminin nasılda müsaitleştirildiğini görüyoruz. Aslında iç siyasi çekişmeler olmasaydı belkide 30-40 yıl önce tüm bu yatırımları tamamlamış bir Türkiye'de doğacaktık, büyüyecektik. Son 15 yıldır yaşanan istikrar sayesinde organize bir şekilde planlanan bu yatırımların nasılda sonuçlanıp hizmete dönüştüğünü teker teker görüyoruz. Aslında önemli bir tarihe tanıklık ediyoruz.

Dikkat çekmek istediğim asıl resim ise bu yatırımlarla hedeflenen Türkiye!

Şimdi sırtınızı koltuğunuza yaslayın; tüm bu yatırımları tamamlamış bir Türkiye nasıl bir Türkiye olurdu? düşünün istiyorum. Tekrar tekrar düşünün istiyorum. Tekrar tekrar ve tekrar tekrar düşünün istiyorum..

...

Tüm bu yatırımlar sırayla tamamlandıkça zihinlerimizde şöyle bir Türkiye canlanmıyor mu???

Hızlı, güvenli ve bol alternatifli ulaşım ağıyla; trafik kazası ölümlerinin ve maddi kayıpların çok daha az olduğu bir Türkiye. Bölgeleri ve şehirleri arası yatırım cazibesini dengeleyebilmiş, bunun sonucu olarak kuzeyiyle güneyiyle, batısıyla doğusuyla ve güneydoğusuyla; her m2 toprağında benzer imkanlarda / fırsatlarda iş yapma/yaptırma ve yaşama kalitesi sunmaya başlayan bir Türkiye.Bölgelerimizin ve şehirlerimizin kendisine has ekonomik ve kültürel değerlerini birbirine, bölgemize ve tüm dünyaya çok çok daha hızlı sunabilen bir Türkiye. Devlet kurumlarıyla ve iş dünyasıyla değişen dünyayı daha kolay yakalayabilen ve/veya pozisyon alabilen bir Türkiye.Yakaladığı ekonomik ve kültürel dinamizm ile bölge ülkelerindeki iş dünyasının ve toplumların her anlamda cazibesini çeken bir Türkiye.Coğrafi konumu ve tamamladığı ulaştırma yatırımları ile kara, deniz ve hava lojistiğinde dünyanın en önemli koridorlarından birisi olan bir Türkiye.Uluslararası ulaşımda; en kısa sürede en çok sayıda ülkeye ulaşabilen ve bu sayede pek çok sektörde dünyanın merkezi olmaya başlayan bir Türkiye.Dünya ekonomisinde çok daha etkin be yön verici olan, dolasıyla siyaseti çok daha güçlü bir Türkiye.Dünya ekonomisinden daha fazla pay alarak güçlenen daha müreffeh bir Türkiye.Değerli okurlarımız; tüm bu yatırımları tamamlamış bir Türkiye nasıl bir Türkiye olurdu? sorumuza cevaplarınızı makalemize yorum olarak lütfen sizde yazın.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile ilgili tüm istatistiki detayları Anadolu Ajansı'nın bu ve bu haberlerinde bulabilirsiniz. Ayrıca www.3kopru.com ve www.ysskoprusuveotoyolu.com web sitelerini de incelemenizi ayrıca tavsiye ederim.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ülkemize, milletimize, ülke & bölge ekonomimize ve tabiki İstanbul'umuzun trafiğine hayırlı uğurlu olsun.

Makale haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

25 Ağustos 2016 Perşembe

Bakan Faruk Özlü: TÜBİTAK Projeleri Tek Tek İnceleniyor!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü: "TÜBİTAK projelerinin geçen dönemde yavaşlatıldığı veya inkıtaya uğradığı tespitlerimiz var. Şu anda tek tek projeleri inceliyoruz. Projeler sabote edilmiş mi, devlet ne kadar zarara uğratılmış? Bunları tek tek ortaya çıkaracağız" dedi.

Çeşitli ziyaret ve toplantılar dolayısıyla Edirne'ye gelen Özlü'yü, Edirne Valiliği girişinde, Vali Günay Özdemir ve protokol üyeleri karşıladı. Şeref defterini imzalayan Özlü, Vali Günay'dan Edirne'nin tarihi ve ekonomisi ile ilgili bilgi aldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Özlü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Merkezinde (TÜBİTAK) fazla istihdam olduğu ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından sınır güvenlik sistemleri çalışmalarının engellendiği iddialarının sorulması üzerine, 2011-2013 yılları arasında TÜBİTAK'a bin 707 kişinin alındığını, ancak TÜBİTAK'ın böyle bir iş yükünün olmadığını söyledi.

TÜBİTAK'taki insan kaynağına yönelik çalışmaların sürdüğünü ifade eden Özlü, "Bakanlıkta ve ilgili birimlerimizde tamamladık, ancak TÜBİTAK'ta sürüyor. TÜBİTAK projelerinin geçen dönemde yavaşlatıldığı veya inkıtaya uğradığı tespitlerimiz var. Şu anda tek tek projeleri inceliyoruz. Projeler sabote edilmiş mi, ne kadar sabote edilmiş, devlet ne kadar zarara uğratılmış? Bunları tek tek ortaya çıkaracağız. Önce insan kaynağı ile ilgilendik, şimdi de TÜBİTAK'ın yürüttüğü projeler üzerinde inceleme yapıyoruz." diye konuştu.

Son günlerde artan terör eylemlerine yönelik bir soru üzerine de Özlü, "Başbakanımız 'PKK ile FETÖ, bunlar iki paralel örgüt' dedi. Birisi ortaya çıkıyor, biri bastırılınca diğeri ortaya çıkıyor. Paslaşan ve aynı amaca hizmet eden iki örgüt." dedi.

Özlü, Suriye'de rejim ya da Rus uçakları tarafından Halep'in El Katerji mahallesindeki sivil yerleşim yerine düzenlenen saldırıda yaralanan 5 yaşındaki Ümran Daknes'in görüntüleriyle ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:

"Avrupa'da, bakan olmadan önce, NATO ve AGİT'te toplantılara katıldım. Bu toplantılarda Suriye'de siyasi kriz çözülmeden mülteciler ve göç sorunun çözülmeyeceğini söyledik. Maalesef siyasal krizi çözmede, maalesef Batı ve ABD iyi bir sınav vermedi. Obama'ya seçildiği ilk dönem Nobel Barış Ödülü verilmişti. Obama'ya verilen ödül ve dünyanın bugün geldiği noktaya bakarsak bu ödülü Obama hak ediyor mu? Ben hak etmediği kanaatindeyim. Batılı müttefiklerimiz, dostlarımız Suriye krizi konusunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gösterdiği hassasiyeti gösterselerdi bugün bu noktaya gelinmezdi."

sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

23 Ağustos 2016 Salı

Dördüncü Sanayi Devrimi Kitabı TBV’nin Katkısı ile Türkiye’de!

Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşmesi kapsamında 20 yıldır önemli çalışmalar yürüten Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), Davos’un kurucusu ve lideri Prof. Klaus Schwab’ın “Dördüncü Sanayi Devrimi” isimli önemli eserini Türkçe’ye çevirterek ülkemizde de yayımlanmasını sağladı.

Dördüncü sanayi devriminin ne olduğu, neler getireceği, bizi nasıl etkileyeceği ve onu ortak yarara yönlendirmek için neler yapılabileceğini anlatan bu önemli eser, geleceğe ilgi duyan ve değişimin fırsatlarını dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için kullanmaya çalışanlara hitap ediyor.

Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı yaptığı kısa açıklamada Davos 2016 ana gündeminin “Sanayi 4.0” olarak ilan edilmesine dikkat çekerek, “Sanayi 4.0 insanlık tarihinde rastlanmadık ölçüde bütün dünyayı etkileyecek bir süreç olacak. Bu sürece ayak uydurabilecek kişiler, kurumlar ve ülkeler ayakta kalabilecek ve rekabet edebilecek. Veri-bilgi üretimi ve analiz sistematiğini geçen yüzyıllarda kuran bugünün gelişmiş toplumları, Sanayi 4.0 denilen bu duruma ayak uydurmakta zorlanmıyor. Esas sorun, gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye’nin buna nasıl uyum sağlayacağı... Hükümetimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Bilgi toplumu, sanayi ve ileri teknoloji siyaseti stratejilerini doğru saptamak, layıkıyla uygulamak ve bunu denetlemek kritik önem taşıyor. Bütün bu nedenlerle, Davos’un kurucusu ve lideri Prof. Klaus Schwab’ın Sanayi 4.0 hakkında yazdığı kitaba, konuya ilgi duyan herkesin kolayca ulaşmasını sağlamayı bir görev bildik” dedi.

Türkiye Bilişim Vakfı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz http://www.tbv.org.tr/ web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

20 Ağustos 2016 Cumartesi

İHKİB : Ekonomimiz Güçlü, Üretim ve İhracat Aksamıyor!

Hazır giyimde dünyanın en büyük 7’nci, Avrupa Birliği’nin 3’üncü tedarikçisi Türkiye, darbe girişimi sonrasında da gücünü koruyor. 20 markanın yaklaşık 4 milyar dolarlık alım temsilcileriyle toplantı düzenleyen İHKİB, dünyaya ‘Ekonomimiz güçlü, üretim ve ihracat aksamıyor’ mesajı verdi.

Türkiye’nin en küresel sektörü konumundaki ‘hazır giyim ve konfeksiyon’ 15 Temmuz darbe girişiminden olumsuz etkilenmedi. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi de, 18 Temmuz Pazartesi günü gümrükler çalıştı ve kimsenin ürünüyle ilgili bir ‘iptal ya da beklesin’ talimatı olmadığını söyledi. Tanrıverdi, “Sektörümüz yapısı itibariyle dünya ile en entegre yapıya sahip olduğu için en etkili bilgilendirme yapıldı. Buradaki arkadaşlarımız zaten temsil ettikleri küresel markalara aynı yoğunlukta çalışmaya devam ediyor” dedi.

20 Alımcı 4 Milyar Dolar

Türkiye’den yılda yaklaşık 4 milyar dolarlık alım yapan küresel 20 civarında markanın temsilcileriyle toplantı yapan Tanrıverdi, Türkiye’nin 17 milyar dolarlık ihracatla dünyanın yedinci, AB’nin ise üçüncü büyük tedarikçisi olduğunu hatırlattı.

Tanrıverdi, küresel pazarlardaki sıkıntılara rağmen 2016’nın 7 aylık bölümünde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.4’lük ihracat artışı gerçekleştirdiklerini, yükseliş trendinin ağustosun ilk yarısında da devam ettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında 10 milyar doları bulan ihracatın yıl sonunda 18 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini vurgulayan Tanrıverdi, “Biz ihracatımızın yüzde 72-73’ünü AB ülkelerine yapıyoruz. İspanya, Polonya ve Danimarka’ya ihracatta büyük artışlar görülüyor. Diğer ülkelerde de konumumuzu koruyoruz” dedi.

Toplantıya katılan gruplardan Spring Near East Manufacturing Türkiye Müdürü Esra Ercan, yabancı alıcıların terör olaylarını gerekçe göstererek birkaç aydır Türkiye’ye gelmek istemediğini söyledi. Ercan, “Onlar buraya geldiklerinde üç yerine beş alabiliyorlardı. Eylül’den sonra işlerin düzelmesini bekliyorum” dedi. Ercan, İngiltere pazarı için 110 milyon dolarlık alımı organize ettiklerini belirterek, “15 Temmuz’dan sonra değişen bir şey olmadı. Müşterilerimize görüşüp üretimin aksamadığını anlattık. İnşallah terör saldırıları da son bulursa daha çok iş yaparız” diye konuştu.

Ruble İle Ticaret İhracatımızı İkiye Katlar

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Rusya ile Türkiye arasındaki olumlu gelişmelerden büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, “Ruble ile ticarete çok önem veriyoruz. Eğer bu konuda merkez bankaları 3 milyar dolara kadar garantör olarak devreye girerse şu andaki ticaret birkaç misli büyüyebilir. Çünkü iki taraf da ‘kur riskinden’ kurtulur. Biz zaten daha önceki yıllarda bu konuyu gündeme getirmiştik” dedi.

Resmi Konuşma İzni Alamadılar

DARBE girişimi sonrası Türkiye’ye yönelik uluslararası pazarlarda oluşturulmak istenen olumsuz algıyı kırma hedefiyle düzenlenen toplantıya ülkemizden toplam 4 milyar doların üzerinde alım yapan H&M, Adidas ve Nike’ın da aralarında bulunduğu 20 civarında küresel markanın temsilcisi katıldı. Katılımcıların, temsil ettikleri markalardan ‘resmi konuşma izni’ alamadıkları için konuşamadıkları öğrenildi. Ancak, toplantı sonrası sohbetlerde, her biri, iş süreçlerinde hiçbir aksama olmadığını vurguladı.

Avrupalı Markaların Türk Üreticilerden Vazgeçmemesinin Temel Nedenleri:

Hızlı hareket kabiliyeti, Kısa termin, Kaliteli işçilik, Çevreye saygılı üretimEn uygun fiyat

Bankalarda Teminat Konusunda Sıkıntı Var

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, içeride ve dışarıda yaşanan sarsıntılar karşısında Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını ve gücünü kanıtladığını belirterek, “Maalesef bazı bankalar yeni kredilerde teminatlandırma konusunda sıkıntı çıkarabiliyorlar. Bu noktada, hükümetimizin ihracat kredi garanti fonu kurulmasına yönelik çalışmasını çok faydalı buluyoruz. Bir de Eximbank kredilerinde teminatlandırma oranını yüzde 50 düşürmek ve ayrıca bilançosu sicili iyi ihracatçılara teminatsız kredi açmak konusunda çalışmalar olduğunu biliyoruz. Bütün bunların bizim sektörümüze de çok önemli katkısı olacağını düşünüyoruz” dedi.

Hürriyet kaynaklı haberimizi hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

18 Ağustos 2016 Perşembe

İstanbul Kadın Girişimcileri En Çok Destekleyen Şehirler Arasında 25'inci Sırada!

Dell, 4 yıllık bir araştırmanın ürünü olan Kadın Girişimci Kentler (WE Cities) Endeksi’nin bulgularını açıkladı. Dünyanın yüksek potansiyele sahip kadın girişimcileri en çok teşvik eden araştırmada, İstanbul listeye 25’inci sıradan girdi.

Dell, Global Girişimcilik Zirvesi’nde, 2016 Kadın Girişimci Kentler Endeksi’nin (We Cities) sonuçlarını açıkladı. Yüksek potansiyele sahip kadın girişimcileri teşvik eden dünyanın ilk 25 kentini ortaya koyan araştırmada, İstanbul listeye 25’inci sıradan girdi. Araştırma, kentlerin kadın girişimcilerce kurulan şirketleri teşvik etme becerilerini ele alan cinsiyet bazlı tek küresel endeks olarak da dikkat çekiyor.

Aralarında İstanbul’un da yer aldığı dünyanın kadın girişimcileri en çok destekleyen ilk 25 kentine ilişkin bulgular, 7. kez düzenlenen Dell Kadın Girişimci Ağı Zirvesi’nde (Women’s Entrepreneur Network Summit- DWEN) diyalog ve değişime yönelik bir sıçrama tahtası olarak ele alındı. 27-28 Haziran’da dünyanın önde gelen 200 kadın girişimciyi, iş dünyası liderlerini ve Dell iş ortaklarını bir araya getiren bu küresel toplantının ana teması ise "Geleceğe Hazır Dünya için Yenilik Yap” oldu.

Araştırmayı değerlendiren Dell Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru, "Kadın girişimcilerin yarattığı inovasyon ve istihdam, sağlıklı bir küresel ekonomi için hayati bir önem taşıyor. Daha önce DWEN etkinliğinin 4.’sünü İstanbul’da gerçekleştirerek ülkemizdeki kadın girişimcilerin gelişimine de doğrudan katkıda bulunma şansı yakalamıştık. Şimdi de İstanbul’un da kadın girişimcileri destekleyen ilk 25 kent arasında yer alması, bize ayrıca büyük bir gurur verdi. Türkiye’nin tüm şehirlerinde benzer gelişmeleri görmeyi arzu ediyoruz” dedi.

Duru sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Kuluçka ve iş geliştirme merkezleri, yatırımı destekleyen, hızlandıran oluşumlar ve mentörlük sisteminin giderek yaygınlaştığı İstanbul’da, kadın girişimcilerin her geçen yıl sayısının arttığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Araştırmamız gösteriyor ki dünyadaki bazı kentler ve ülkeler, kadınlarca kurulan girişim (start-up) şirketlerini cesaretlendirme ve destekleme konusunda diğerlerinden çok daha fazlasını yapıyor. Bu endeks, kamu ve kent lideri ile diyaloğu farkındalıktan öteye götürerek aksiyon alma ve büyük bir ekonomik etki yaratacak olan kadın girişimcileri güçlendirme konusunda bize önemli bir ışık tutuyor.”

Kadın Girişimci Kentler (WE Cities) Listesinde İlk 25

1-New York 2-Bay Area3-Londra4-Stockholm5-Singapur6-Toronto7-Washington8-Sydney9-Paris10-Seattle11-Munih12-Austin13-Beijing14-Hong Kong15-Taipei16-Shanghai17-Tokyo18-Mexico City19-Sao Paulo20-Seoul21-Milano22-Delhi23-Johannesburg24-Jakarta25-İstanbul

Kadınlar Sermayeye Erişimde Sorun Yaşıyorlar

Dell’in 4 yıl süren “Yüksek Potansiyele Sahip Kadın Girişimciler” (HPWE) araştırmasını temel alarak beş önemli kategori belirlendi: sermaye, teknoloji, yetenek, kültür ve pazarlar. Genel sıralamayı etkileyen 70 belirleyici etkenden 44’ü ise cinsiyete dayalı.

Bireysel belirleyici unsurlar şu 4 kritere göre ele alındı:

UygunlukTemel verilerEndekste benzersiz olmaCinsiyet

Kadın Girişimci Kentler için yürütülen araştırma, Harvard Teknoloji ve Girişimcilik Merkezi’nden Dr. David Ricketts’in başkanlığında gerçekleştirilen 2016 Dell Kadın Girişimci Ağı (DWEN) Araştırma Sempozyumu sırasında başladı. Araştırma sempozyumu, söz konusu model için fikir geliştirmek üzere 40 küresel fikir lideri ile kadın girişimcileri, akademisyenleri ve medyayı bir araya getirdi.

Sempozyumda Elde Edilen En Önemli Veriler

Sermayeye erişim, hâlâ kadın girişimcilerin karşı karşıya geldiği 1 numaralı sorun olmaya devam ediyor.İş geliştirme merkezleri, yatırıma hız veren modeller ve mentörler ile sağlam ekosistemler yaratmak, girişimciler için büyük bir fark yaratıyor; bütün mesele sağlam bir ağ kurmakta bitiyor.Kültürel normlar ve bunların siyasi göstergeleri, kadın girişimciler için ciddi bir sorun yaratıyor.

Haberimizi kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

16 Ağustos 2016 Salı

Türkiye'ye Güvenenler, "Yatırıma, İstihdama, İhracata Devam" Dedi!

İstanbul Sanayi Odası (İSO), üyesi olan 600’ü aşkın uluslararası sermayeli firmayı “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantıda Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile buluşturdu. Başbakan Binali Yıldırım toplantıya telekonferans yöntemi ile bağlandı.

Toplantıda konuşan yabancı sermayeli firmaların yöneticileri kısaca şu mesajları verdi:

Siemens Sanayi ve Ticaret Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis:

“Artık hiçbir olay sadece tek bir ülkenin sorunu değil, küresel oyuncular olarak bunu biliyoruz. Türkiye’ye uzun vadeli bir bakışla geldik. Birlik ve beraberlik içinde olduğumuz takdirde sorunlarımız mutlaka çözülür. Biz 160 yıl önce de Türkiye’de olamayanı bu topraklara getirebildik. Türkiye’de bu alanlarda bulunmaya devam edeceğiz. Elbette fabrikalar kuracağız ama bu alanda ufkumuz açık olmalı.”

Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Hukuktan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Saraç:

“Türkiye’nin geleceğine olan inancımız tamdır. Yakında Konya’da devasa bir fabrika kuruyoruz. Üretim kapasitemiz artacak. Bu yatırımı Türkiye’de yapmış olmaktan dolayı gurur duyuyoruz.  Unilever Türkiye’nin istikrarlı büyümesine katkıda bulunarak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok istihdam yapacağız ve daha çok üreteceğiz.”

Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem:

“Türkiye, Shell için öncelikli 10 ülkeden biri. Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine yürekten inanıyoruz. Başta enerji olmak üzere birçok alanda yatırım yaptık ve yapmaya da devam etmekteyiz. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve Bakanlarımıza uluslararası yatırımcıları destekleyici çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. Uluslararası yatırımcılar için güven veren çalışmalar yapılmaktadır. Bu da ülkemizin rekabet gücünü artıracak yöndedir.”

Ford Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç:

“Ortaklarımızla beraber ülkemize olan inancımız ve güvenimizi sadece sözde dile getirmiyor, yatırımlarımız ve aksiyonlarımız ile bunun altını dolduruyoruz. Son beş yılda yaptığımız 30 milyar TL’lik yatırım, ülkemizin geleceğine duyduğumuz güvenin göstergesi. Türkiye’ni daha fazla yabancı yatırım çekebilmesi için olmazsa olmaz hususları; güvenilir ve adil bir hukuk sistemi, uluslararası standartlarda bir demokrasi, nitelikli işgücü ve Ar-Ge, inovasyon, girişimcilik ve katma değeri teşvik eden bir ekosistemdir. Son birkaç yılda hükümetimiz, sanayicilerimize Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı teşviklerini sundu. İnanıyorum ki, bu teşvikler ve bütünsel stratejiler ile ihtiyacımız olan yeni bir ‘Yatırım Hamlesi’ni başlatabileceğiz.”

Good Year Lastikleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Sarıoğlu:

“Türkiye’de 1962’den bu yana faaliyetteyiz. Adapazarı ve İzmit’te yer alan fabrikalarımızda günlük toplam 20 bin üretim yapıyoruz. Ülke çapında yayılmış geniş bayilerimizle istihdam yaratıyoruz ve geçmişten bugüne dek yaptığımız yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz. Amacımız ayrıca Türkiye’de sosyal sorumluluk sahibi bir firma olmaktır.”

ABB Elektrik Sanayi Murahhas Üye Sami Sevinç:

“Türkiye’de sanayici olmak gelişmiş bir lunaparkta bulunmak gibi. Sanayicilere sadece atlıkarıncaya binme beklentileri varsa yanlış beklenti içinde olduklarını söylüyorum. Türkiye’de sanayici olmanın daha ziyade roller coster’a binmeye benzediğini söylüyorum. Bu çerçevede önümüzdeki günler de kolay geçmeyecektir. Bunun çözümü için devlet büyüklerimizin katkısı çok önemli. Alışık olduğumuz çıkış süreci başlayacaktır.”

BASF Türk Kimya Sanayi ve Ticaret CEO’su Buğra Kavuncu:

“Önümüzdeki yıllarda kimya sektöründe üretim hacmini artırabileceğiz. Bizim şirketimizde de rekabet söz konusu. Global bir şirket olarak Türkiye’de neden yatırım yapılması gerektiğini izah ediyoruz. Ama bu anlamda işimiz çok zor değil. Dolayısıyla uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye her zaman ilgisi oluyor.  İnsan kaynağı açısından da şanslı bir ülkeyiz. Siyasi istikrar ve huzur çok önemli ama maalesef yurt dışındaki algı konusunda son zamanlarda zorlanıyoruz. Ama ben bu konuda her şeyi yapmaya hazırım. Dünya küçük, burada söylediğiniz her şey yurt dışına da yansıyor.”

Sandoz / Novartis Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Başkanı Dr. Altan Demirdere:

“10 Ağustos’ta Global CEO’muz Türkiye’ye gelecekti. Ancak seyahat ertelendi. Biz de buna karşı çıktık. Çünkü CEO’nun gelişi çok önemliydi. Kurşun geçirmez araba, koruma gibi isteklerde bulundular. Sonra buraya gelince her şeyin normal olduğunu gördü. Korumaları ve arabayı bıraktı ve mutlu bir şekilde ülkesine döndü. Bir ülkeye yatırım, evliliğe benzer. Önce söz olur, eğer her şey yolunda giderse nişanlanır ve uzun vadeli plan yaparak evlenirsiniz. Biz de Türkiye ile evliyiz ve boşanmaya hiç niyetimiz yok. Sandoz/Novartis, Türkiye’yi sevmekten ve güvenmekten hiçbir zaman vazgeçmeyecektir.”

Procter & Gamble Tüketim Malları Sanayi Türkiye ve Kafkaslar Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu:

“Ülkemizin geçtiği bu zorlu dönemden en iyi şekilde çıkacağına inancımız tamdır. 1987 yılından bu yana Türkiye’de 700 milyon dolar doğrudan yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl da 80 milyon dolarlık bir yatırımın içindeyiz. Yatırım ortamının gelişmesi için devletimizin kararlılığını memnuniyetle karşılıyor ve aldıkları önlemler için kendilerini alkışlıyoruz. Türkiye’ye güvenmekten vazgeçmeyeceğiz.”

Nestle Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu:

“Nestle Türkiye’den hiçbir zaman vazgeçmedi. Türkiye ekonomisinin gücüne ve büyüme potansiyeline inancımız tam. Türkiye dünyanın en büyük büyüme potansiyeline sahip ülkesi. Türkiye’nin istikrarını birlik olduğu taktirde geliştireceğine gönülden inanıyoruz. Sağlıklı beslenme için projelerimiz bulunuyor. Bu proje için 3 milyon ayırdık ve hedefimiz milyonlara ulaşmak. Bu kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte bir protokol imzaladık. 12 yaşındaki çocuklara doğru beslenme ile ilgili eğitim veriyoruz.”

İSO kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

6 Ağustos 2016 Cumartesi

Kadın Girişimciler Müjde! Bu Şirketler Sizi Arıyor!

Birçok şirket kadın girişimciliğin artırılması için kadınlara özel fırsatlar sunan franchise modelleri oluşturmaya başladı. Bu modellerde kadınlara franchşise giriş bedeli gibi önemli maliyet kalemlerinde indirim sağlayan paketler sunuluyor.

Ekonomist dergisi kadınlara özel fırsatlar sunan bu şirketleri derledi. İşte o şirketler...

ŞirketlerbfitMevcut şube sayısı: 190Verilmesi planlanan franchise sayısı: 25Yatırım maliyeti: 40 bin TLDry Clean Express Mevcut şube sayısı: 93 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 20Yatırım maliyeti: 90 bin EuroHelen DolonMevcut şube sayısı: 40 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 12 Yatırım maliyeti: 65 bin EuroPortakal SporMevcut şube sayısı: 40 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 15 Yatırım maliyeti: Ortalama 50 bin TLKasap Döner Mevcut şube sayısı: 42 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 23Çilek SporMevcut şube sayısı: 23 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 5Meal Box Mevcut şube sayısı: 21Verilmesi planlanan franchise sayısı: 10BiotaMevcut şube sayısı: 4 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 7Durance Türkiye Mevcut şube sayısı: 3 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 2ManicareMevcut şube sayısı: 2 Verilmesi planlanan franchise sayısı: 5

Hürriyet kaynaklı haberimizi kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

4 Ağustos 2016 Perşembe

Teşvik Sistemi Değişiyor “Proje Bazlı Teşvik Modeli” Mevzuata Giriyor!

TBMM’ye gelen torba yasayla “Proje Bazlı Teşvik Modeli” mevzuata giriyor. Teşvik modeli ile EKK tarafından belirlenecek projelere sıfıra yakın maliyetle yatırım imkanı getiriliyor.

TBMM’ye sunulan torba yasa ile teşvik sisteminde köklü bir değişiklik yapıldı. Ekonomi Koordinasyon Kurulu tarafından teşvik edilmesine karar verilen bir yatırım, özel koşullarda, yer ve sektör kısıtlaması olmaksızın normal teşvik sistemi dışında teşvik unsurlarıyla desteklenebilecek. Teşvikleri verme yetkisi Bakanlar Kurulu’nun olacak.

Bu kapsama girebilecek teşvikler için genel ifadelerle bir tanım yapıldı. Maddede bu tanım, “Kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda, ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığı azaltma, teknoloji dönüşüm sağlama, yenilikçi, Ar- Ge yoğun ve katma değeri yüksek olma niteliklerine ayrı ayrı ya da birlikte sahip olabilecek” şeklinde.

Bu kapsamdaki yatırımlarda üretilen ürünlere süre ve miktarı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenerek alım garantisi verilebilecek. Bir diğer olağanüstü avantaj ise izin, ruhsat, tahsis, lisans, tescillere yönelik oldu. Bu yönde diğer kanunlarda bulunan kısıtlayıcı hükümler Bakanlar Kurulu kararıyla bu kapsamdaki yatırımlar için istisna tutulabilecek veya bunların edinme süreçlerinde düzenleme yapılabilecek. Proje için devlet özel altyapı yapabilecek.

Hibe Şeklinde Faiz Desteği

Köklü değişikliklerden biri, devletin bu tür yatırımlara “hibe verebilmesi” şeklinde düzenlendi. Yatırımcı projesi karşılığı sabit yatırım tutarları için kullandığı kredinin faizi veya kar payına denk gelen tutarda hibe ya da destek alabilecek.

Yatırım için belirlenen sayıda nitelikli personele, 5 yıl süreyle sınırlı olmak üzere brüt asgari ücretin 20 katına kadar ücret desteği devlet tarafından verilecek. Ağustos itibariyle bu tutar çalışan başına aylık 32 bin 940 TL’ye denk geliyor. Devlet yatırımın yüzde 49’u ile sınırlı olmak üzere ve 10 yıl içinde edindiği payı halka arz etmek veya yatırımcıya satmak koşuluyla, yatırıma ortak olabilecek. Yani yatırıma sermaye koyabilecek.

Bu yatırımlar yüzde 100’e kadar kurumlar vergisi indirimi alabilecek. Yatırım katkı oranı yüzde 200’e kadar çıkarılabilecek. Yatırımcı eğer isterse 10 hesap dönemine kadar yatırımdan elde edilen kazançla sınırlı olmak üzere kurumlar vergisi istisnasını tercih edebilecek.

İşçinin Sigortası 10 Yıl Devletten

Şirket, Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 80. maddesinde sıralanan ve çalışanların ücretlerinden alınan gelir vergisi stopajının asgari ücrete tekabül edilen kısmının indirilmesine imkan sağlayan gelir vergisi stopajı indirimi teşvikinden yararlanabilecek. Bu şirketlere 49 yıl boyunca ücretsiz arsa-arazi verilebilecek. Gümrük vergisi muafiyeti tanınabilecek. Yatırım süresi içinde bitirilir ve 5 yıl da istihdam garantisi sağlanırsa arsa- arazi ücretsiz olarak mülkiyet olarak devredilecek.

10 yıl süreyle yeni istihdamın sigorta primi işveren hissesinin tamamının devlet tarafından ödenmesi sağlanabilecek. Yatırıma ilişkin enerji harcamasının yarısının 10 yıl süreyle teşvik edilmesine imkan tanındı.

Yatırıma Katkı Yüzde 80’den Yüzde 100’e çıkarıldı

Yatırıma başlama tarihinden itibaren kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle belirlenen yatırıma katkı tutarı, yüzde 80’den yüzde 100’e çıkarıldı. Mevzuata yeni giren proje bazlı yatırımlar da bu yatırıma katkı oranından yararlanabilecek.

KDV İadesinde ‘Stratejik Yatırım’ Şartı Kaldırıldı

Tasarının 30’uncu maddesi ile teşvikli yatırımlara inşaat işleriyle ilgili uygulanan katma değer vergisi indiriminde, ‘stratejik yatırım’ şartı kaldırıldı. Böylece yatırım teşvik belgesi kapsamında bulunan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilmeyen KDV, stratejik olarak kabul edilmeyen yatırımlar için de iade konusu olabilecek. Bu hükümden yararlanmak için geçerli olan 500 milyon liralık asgari yatırım şartı da 50 milyon liraya indirildi.

Projeye Özel Destek ve Muafiyetler

► Yatırıma 49 yıl süreli ücretsiz arsa-arazi verilebilecek. ► Süresi içinde tamamlanan ve 5 yıl istihdam garantisi sağlayan yatırımda arsa/arazi bedelsiz devredilecek. ► Proje için devlet özel altyapı yapabilecek. ► Üretilen ürünlere kamu alım garantisi verilecek. ► Altyapı izin, ruhsat, tahsis, lisans, tescil için istisna getirilebilecek. ► Sabit yatırım için kullanılan kredinin faizi karşılığı hibe desteği verilecek. ► Yatırıma gümrük vergisi muafi yeti tanınabilecek. ► Devlet, nitelikli personele 5 yıl süreyle brüt asgari ücretin 20 katına kadar ücret desteği verecek. ► Devlet yatırımın yüzde 49’una, halka arz koşuluyla ortak olabilecek. ► Yatırımlar, yüzde 100’e kadar kurumlar vergisi indirimi alabilecek. ► Yatırım katkı oranı yüzde 200’e kadar çıkarılabilecek. ► Ücretlerden alınan gelir vergisi stopajında indirim sağlanacak.

Türkiye Varlık Fonu Kuruldu

Söz konusu torba yasa ile Başbakanlığa bağlı 50 milyon lira sermayeli bir Türkiye Varlık Fonu da kuruluyor. Başlangıç sermayesi Özelleştirme Fonu’ndan karşılanacak varlık fonunun büyüklüğünü ilerleyen dönemde 200 milyar liraya ulaştırılması hedefleniyor. ÖYK tarafından devredilecek kuruluş ve varlıkların yanı sıra Bakanlar Kurulu’nun karar vereceği kamu kurumlarının ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıkları, fonun kaynaklarını oluşturacak. Fonun, Türkiye’nin ekonomik büyümesine gelecek 10 yılda yıllık yüzde 1.5 ilave katkı sağlaması öngörülüyor.

Sayıştay denetimine tabi olmayacak fonun tabloları, bağımsız denetçi tarafından denetlenecek ve kurulacak alt şirket ve fonlar dahil Fon, gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak. Bu fonların yurtiçi ve yurtdışından borçlanmalarına kolaylık sağlamak amacıyla Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Kanunu’nda da değişiklik yapıldı.

Ticari Araçlara ÖTV Muafiyeti

Tasarının 46’ncı maddesiyle ticari yolcu ve yük taşımacılığı yapan kişilere sahip oldukları araçla aynı cinsten olmak üzere, 30 Haziran 2017’ye kadar yeni araç almaları halinde ÖTV muafiyeti sağlandı. Bu kapsamda taksi, dolmuş otobüs yanı sıra kamyon, kamyonet ve TIR’lar bulunuyor. 43’üncü madde ile ise şehit eş ve çocuklarının, eş ve çocuğu bulunmaması halinde anne ve babasının bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV’siz araç almasına imkan sağlandı. Cep telefonlarından alınan asgari maktu vergi tutarı 40 liradan 160 liraya çıkarıldı.

Mal ve Hizmet Alımında 15 Yıla Kadar Yetki

Birden fazla yıla yaygın olması zorunluluğu bulunan veya ekonomik olan diğer mal ve hizmet alımlarını yüklenme süresi 3 yılı geçmemek üzere Bakanlar Kurulu yetkili kılındı. Bakanlar Kurulu, Maliye Bakanlığı’nın teklifi üzerine bu süreyi 5 katına kadar arttırabilecek.

Tahsisli Turizm Arazilerinin Kirasına 1 Yıl Erteleme

Turizm tesisi yapmak üzere adına kamu arazisi tahsis edilen turizm belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izin bedelleri ile hasılat payları 1 yıl ertelendi. Aynı şekilde izinsiz kullanım kaynaklı tahsil edilmewsi gereken ecrimisiller için de erteleme kararı çıktı.

Özel Bütçeli İdarelerin Ticari Kuruluşlarındaki Hisselerine Özelleştirme Yolu

Torba yasa tasarısının 35’inci maddesi ile özel bütçeli idarelerin ticari amaçlı kuruluşlardaki hisseleri ile varlıklarının özelleştirilmesinin öne açıldı. Madde gerekçesinde, bu varlıkların ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığı belirtildi. Özelleştirme gelirinin yüzde 5’i düşüldükten sonra ilgili idareye aktarılacak.

BAĞ-KUR’a da 5 Puanlık Prim Desteği

Halen işçiler için uygulanan 5 puanlık sigorta prim desteğinin, tasarının 55’inci maddesiyle Bağ- Kur’lular için de uygulanması hükme bağlandı. Mükellefl erin bundan yararlanabilmesi için bu kapsamda kendi sigortalılıklarından kaynaklanan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekiyor.

Yalıtım Harcamaları Matrahtan İndirilebilecek

Bina sahiplerinin gayrimenkulün iktisadi değerini arttırıcı nitelikte yapılacak ısı yalıtımı ve enerji tasarruf sağlanmasına yönelik harcamalarının, VUK’da belirlenen sınırı aşan kısmı vergiden indirilebilecek. Tasarının 16’ncı maddesi ile Bakanlar Kurulu’na vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya ve belirli şartlar altında farklı kesinti oranları tespit etmesine ilişkin yetki verildi. İlgili madde gerekçesinde, internet üzerinden gerçekleştirilen ticari işlemler olmak üzere bilgi işlem teknolojilerinin yaygın olarak kullanıldığı alanlarda kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandırmanın amaçlandığı kaydedildi.

Merkez’e Reeskonta Kabul Edilecek Ürünlerle İlgili Yetki

19’uncu madde ile Merkez Bankası’na asgari iki imza taşımak koşuluyla, reeskonta ve avansa kabul edilecek ticari senet ve vesikaların türlerini ve uygulama ile ilgili yetki tanındı.Belediyelerin kurduğu elektronik sistemlerin, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün trafik ihlallerini tespit etmek amacıyla kullanılması durumunda, kesilen trafik cezalarının yüzde 30’unun belediyelere verilmesine ilişkin hüküm değiştirildi. Belediyelerin yatırım maliyetlerini bu cezalarla karşıladığı durumda, cezalardan kesinti oranı yüzde 5’e indirilecek.

Taşınmazlar Güvenlik Gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'na Tahsis Edilebilecek

İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik gerekçesiyle ihtiyaç duyduğu kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve il özel idareleri dahil mahalli idareler ve diğer kamu tüzel kişiliklerine ait taşınmazlar, kaynak ve irtifak hakları, Bakanlar Kurulu kararı ile Bakanlığa tahsis edilecek.Tasarının 32’nci maddesiyle devlet üniversiteleri ile Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar arasındaki protokollere ilişkin düzenlemeler yapılırken, öğretim üyelerine yasal açıdan ödenemeyen nöbet ücretlerinin ödenmesine imkan sağlandı. 33’üncü madde ile de tıp veya diş hekimliği fakültesi bulunan ancak sağlık uygulama ve araştırma merkezi bulunmayan vakıf üniversitelerine, özel hastaneler ile bütçeleri ayrı olmak şartıyla işbirliği imkanı getirildi.

Darbe Girişimine Karşı Yayınlara 'Devlet Jesti'yle Karşılık Verildi

Radyo televizyonların brüt iletişim gelirleri üzerinden RTÜK’e ödedikleri payları yüzde 3’ten yüzde 1,5’a indirildi. Ayrıca vakıfl ara radyo televizyon kurma hakkı da verildi. Sağlık alanındaki kamu-özel ortaklığı yatırımlarının denetiminde dış hizmet alımına imkan sağlandı. Tasarıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığı personelinin rotasyona tabi haline getirilmesi sağlandı.

Terörden Zarar Gören Binaların Yenilenmesi

Terör olaylarından zarar gördüğü için riskli alan olarak ilan edilen bölgelerde, taşınmazların yeniden yapımı için imar uygulamaları ve çeşitli projeler konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilendirildi. Burada inşaat ruhsatları Hazine adına düzenlenecek, tüm tapu kadastro işlemler ile yıkım ve yapıma ilişkin için ve ruhsat gibi işlemler, ilgililerin muvafakatı aranmaksızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yaptırılacak.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne AOÇ'de Kısıtlamasız İmar Yetkisi

Tasarının 10’uncu maddesi ile Atatürk Orman Çiftliği bünyesinde koordinatları belirlenen alan içinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak temapark, hayvanat bahçesi, rekreasyon alanları ve diğer yapılar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ndaki kısıtlamalara tabi olmaksızın proje ve ruhsatlandırılabilecek.

Dünya kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2 Ağustos 2016 Salı

ATO Genç Girişimcilere Avrupa Kapısını Açıyor!

Ankara Ticaret Odası, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ‘Enterpreneurs Mobilitiy 8’ Programı kapsamında yeni girişimcilere Avrupa kapısını açıyor

2020 yılına yönelik stratejisini 'EU 2020' adıyla tanımlayan Avrupa Birliği, 'Küreselleşen Çağ İçin Sanayi Politikası' başlığı altında KOBİ'lere yönelik politika yürütüyor. Kısaca COSME (İşletmelerin ve KOBİ'lerin Rekabet Edebilirliği Programı) adı altında bir dizi proje uygulamaya koyan Avrupa Birliği'nin projelerinden biri de "ERASMUS for Young Enterpreneurs" Genç Girişimciler için ERASMUS programı.

Girişimciliği geliştirmek amacıyla yürütülen bu program, uygulandığı ülkede belirlenen konsorsiyumlar tarafından yürütülüyor. Ankara Ticaret Odası (ATO) programın Türkiye bölümünde yer alan dört aracı kurumdan biri olarak konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Enterpreneurs Mobility (Girişimcilerin Hareketliliği) teknik adı verilen programda aracı kurum görevi üstlenen ATO, son üç yıl içinde kurulan işletmelerine çağrı yaparak, isterlerse programa dahil olarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gidip iş ilişkileri kurabileceklerini, isterlerse de AB ülkelerinden girişimci şirketlere ev sahipliği yaparak bilgi ve tecrübe paylaşımı yapabileceklerini duyurdu. ATO'nun yürüttüğü program kapsamında yurtdışına gitmek isteyen girişimcilere, gidilecek ülkenin şartlarına göre 560 ila 1.100 euro arasında hibe ödenecek. Program kapsamında gerçekleştirilecek karşılıklı girişimci değişimleriyle girişimciliğin geliştirilmesi, pazarın çeşitlendirilmesi, inovasyon avantajlarından yararlanılması ve yeni iş imkânları oluşturulması amaçlanıyor.

Programa katılmak isteyen girişimcilerin, son üç yıl içinde işletme kurması veya sağlam bir iş planıyla yeni iş kurma planı olması ve yabancı dil bilmesi gerekiyor. AB ülkelerinden gelecek girişimcilere ev sahipliği yapmak için de bir KOBİ'nin sahibi ve yöneticisi olmak, en az üç yıl boyunca bir şirket yönetmek ve yabancı dil bilmek şartı aranıyor.

"Yeni girişimcilere ihtiyaç var"

ATO Başkanı Salih Bezci, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Türkiye'nin yeni iş alanları yaratacak, inovatif ürün ve hizmetleriyle ekonomiyi canlandıracak girişimcilere ihtiyacı olduğunu belirtti.

Girişimcilerin desteklenmesi gerektiğine değinen Bezci, "ATO olarak aracılık yaptığımız bu program, genç girişimcilerimizin küreselleşen dünyaya entegre olmalarını, ufuklarını geliştirmelerini sağlıyor." ifadesini kullandı.

Enterpreneurs Mobility (Girişimcilerin Hareketliliği) programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz ec.europa.eu ve www.erasmus.ankara.edu.tr web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi genç girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.